Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin bu şekilde feshi, fuardan çıkarma veya fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda katılımcı, fuar katılım bedelinden başka, masraf, gecikme faizi ya da zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan kabul ve taahhüt eder " düzenlemesinin bulunduğu, sözleşme de düzenleyici olan davalıya, fuarın düzenleme tarihini değiştirme de dahil olmak üzere geniş yetkiler tanındığı, davacı/katılımcının, bu madde ile düzenleme tarihinde davalı/düzenleyici tarafından yapılabilecek değişiklikleri ve bunun sözleşmenin fesih sebebi olmayacağını kabul ettiği, her iki tarafın tacir olup, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin davacı şirket açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının fuar tarihinin ertelenmesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve ediminin iadesi talebinin haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Merkezinde Boat Show Fuarına katılım amacıyla akdedilen 17.09.2020 günlü fuar katılım sözleşmesinin COVİD19 pandemisinden kaynaklı ifa yetersizliği/fevkalade ifa imkansızlığı dikkate alınarak Borçlar Kanunu’nun 136 ve 138 maddeleri kapsamında hakim müdahalesi yolu ile sözleşmeden dönme yolunda karar verilmesi ,bu hususta ki öncelikli talebimizin yerinde görülmemesi halinde sözleşmenin fuar tarihi itibariyle uyarlanmasını talep etmiştir. II....

      Dolayısıyla, bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı “sözleşmenin feshi” davası sonunda fesih (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Somut olayda tarafların sözleşmenin feshi yönünde iradeleri birleştiğine göre, mahkemece, öncelikle sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine karar verilip, tarafların fesihte haklı olup olmadığı tartışılarak davacının asıl ve birleşen davaya konu talepleri konusunda karar verilmelidir....

        KARAR Davacı, davalı köy muhtarlının 10.5.2002 tarihinde kendisine ihale ile bir disco ve büfe kiraladığını, kiralananın yapı kullanma izni bulunmaması ve bu yer hakkında yıkım kararı olması nedeniyle işletme ruhsat alamadığını, kendisine kiralanmadan önce 29.3.2001 tarihli valilik yazısı gereğince mühürlü bulunduğunu, kiralanana 250.000 YTL tutarında faydalı ve zorunlu masraf yaptığını, 9.000 YTL davalıya kira bedeli ödediğini, davalının sözleşmeden ve BK 249 maddesinden doğan yükümünü yerine getirmediğini, sözleşmede imzaları bulunan diğer davalılar ihtiyar heyetinin de şahsi sorumluluklularının bulunduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshine, yoksun kalınan kar nedeniyle şimdilik 5.000 YTL'nin tahsiline, ayrıca yapılan masraf ve ödenen kira nedeniyle de şimdilik 5.000 YTL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 6.12.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile de toplam 119.000 YTL'nin tahsilini istemiştir....

          Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır…” hükmünü içermektedir. 4- Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir....

            Noterliğinin 20.11.2018 tarihli ... yevmiye sayılı ihtarıyla verilen 7 günlük sürenin davalının taahüdündeki edimin yerine gerilimesi için makul bir süre olmadığı değerlendirilmekle birlikte davalı tarafın sözleşmenin bitim tarihi olan 31.12.2017 tarihi de dahil olmak üzere; davacı tarafça keşide edilen ilk ihtarın 07.11.2018 tarihi olduğu yani olağan bitiş süresinin dahi üstünden 10,5 ay geçtiği düşünüldüğünde TBK 124/1. uyarınca uygun süre verilmesinin gerek olmadığı da ortadadır. Dolayısıyla davalı tarafın temerrüde düştüğü ve defaatle verilen sürelere rağmen ediminin aynen ifasını” da gerçekleştirmediği anlaşılmıştır. Davacı tataf ayrıca bir dönme bildiriminde bulunarak sözleşmeden dönme iradesini işbu davadan önce ihbar etmemişse dahi işbu davanın açıldığı tarih itibarıyla borçlunun temerrüdü nedeniyle dönme hakkını kullandığının kabulü gerekecektir. Dayanağını TBK 125/2 maddesinden alan sözleşmeden dönmede; borç ilişkisi geriye etkili olarak sona ermiş olur....

              Şeklinde düzenlendiğini, görüldüğü üzere alacaklının, sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması durumunda menfi zararın talep edilebileceğinin düzenlendiğini, menfi zararın, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zararı olduğunu, başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarar olduğunu, dolayısıyla, eldeki davaya konu olayda yüklenici davalının, süresi içerisinde gereği gibi ifada bulunmaması nedeniyle müvekkilinin, daha yüksek fiyatla bir başka yüklenici ile anlaşmak zorunda kaldığını işbu nedenle, yüklenici ile sözleşmenin akdedildiği tarihte daha uygun fiyatla sözleşme konusu ürünleri yaptırabilecekken davalının, kusurlu hareketi nedeniyle uygun fiyat fırsatının kaçırıldığını, müvekkiline teslim edilmeyen ürünlerin Toplam Piyasa Tutarının 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda 31.000TL olarak hesaplandığını, teslim edilmeyen bu mallar yerine alınan aynı nitelikteki malların değerleri daha yüksek...

                Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, 10.3. maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır. Kredi sözleşmesinin 29. maddesinde ise; kredi ile satın alınacak taşınmaz bilgileri sözleşmeye yazılmış, taşınmaz belirli hale getirilmiştir. Bu bilgilere göre, bağlı kredinin ön koşulu olan "münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine" ilişkin olması koşulunun yerine geldiği görülmektedir....

                Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Yasal düzenlemeye göre kararlaştırılan cezanın niteliği konusunda ihtilâf bulunması halinde, bunun dönme cezası olduğunu ispat yükü, iddia eden borçluya ait olacaktır. Yine dönme cezası ödemek suretiyle borçlu sözleşmedeki edim ve borcunu ifadan kurtulacağından dönme halinde alacaklı cezanın ödetilmesini talep edebilir ise de, sözleşmedeki edimin ifasını istemesi mümkün olmayacaktır. Sözleşmede dönme cezasının kararlaştırılmış olması halinde sözleşmeyle bağlı olmak istemeyen taraf kararlaştırılan cezayı ödemek suretiyle sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği gibi, sözleşmenin haksız feshi halinde karşı taraf cezanın ödetilmesini isteyebilecektir....

                  Noterliği'nin 24/08/2020 tarih ve 12463 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek sözleşmeden dönüldüğü iddiası ile sözleşmenin iptali, aracın davalıdan alınıp müvekkiline verilmesi ve trafik tescilinin müvekkili adına yapılması talep edilmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. TBK'nın 259 ve 260. maddelerinde; alıcının temerrüdü halinde satıcının seçimlik hakları ve sözleşmeden dönme hakkı düzenlenmiştir. TBK'nın 259 maddesi uyarınca; "Alıcı peşinatı ödemede temerrüde düşerse satıcı, sadece peşinatı isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Alıcı taksitleri ödemede temerrüde düşerse satıcı, muaccel olmuş taksitlerin veya geri kalan satış bedelinin tamamının bir defada ödenmesini isteyebilir ya da sözleşmeden dönebilir....

                  UYAP Entegrasyonu