Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye husumet düşüp düşmeyeceği araştırılmadan bu davalı hakkında da davanın kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Davacı, davalılardan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç için bedelin iadesi talebiyle bu davayı açmıştır. Dosyadaki bilirkişi raporundan araçta üretim hatası olduğu anlaşılmış olup, Mahkemece dava kabul edilmiştir. Davalı tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporuna vaki itirazda da ileri sürüldüğü üzere dava konusu otomobilde kullanım aşamasında meydana gelen arka tampon sağ yan ksımında oluşan sürtme neticesinde haifi boya yıpranmasından dolayı aracın değerinde 250,00.-TL’lik bir kayıp oluşmuştur. Raporunbu kısmından da anlaşıldığı üzere dava konusu araç davacı tüketici kullanımındayken kaza geçirmiş olup, bu kaza nedeniyle oluşacak değer kaybı araç ayıplı da olsa ürünün satıcısına yüklenemez....

    Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanıp, 30.000 TL ile teslim tarihi olan 1.1.2015 tarihindteki gayrimenkulün değeri hesaplanarak, davacının ödediği bedel ile birlikte ortalaması alınarak, davacının uğradığı zararın 4.3.2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından şahsına hiçbir ödeme yapılmadığını, aradan geçen uzun süreye rağmen ödeme yapılmayınca sözleşmeden caydığını düşündüğünü, sözleşmenin alt kısmına bazı yazılar sıkıştırmak suretiyle ödeme yapmış gibi göstererek dava açtığını, bu konuda C.Savcılığına şikayette bulunacağını, davacının bu nedenle uğradığı zarar için tazminat talep etmekte olduğunu, sözleşme şartlarını yerine getirmeyen kendisi olduğunu ve uğradığı zararın olmadığını, yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 19/11/2013 tarihli faturayla sıfır olarak dava konusu aracı satın aldığı, ancak öncesinden aracın 12/09/2013 tarihli faturayla dava dışı kişiye satıldığı ve adına tescil kaydı yapıldığını, davalı ...Ş. ve dava dışı aracı satın alan kişi tarafından Trafik Tescil Müdürlüğüne hitaben yazılan dilekçelerde; aracın boya kontrollerinin yaptırıldığı, fabrika değerlerinin üzerinde olması nedeniyle teslim almadan iade edildiği, ayıplı mal kapsamında kaydının kapatılmasının talep edildiği, dilekçe üzerine Trafik Tescil Müdürlüğü tarafından 17/09/2013 tarihinde tescil kaydının ayıplı mal kapsamında kapatıldığı, 22/11/2013 tarihinde ise yine ayıplı mal nedeniyle plakasının iptal edildiği görülmektedir....

      Davalı karşı davacı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada davacı-karşı davalı sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi talebi ile talepte bulunduğunu, taraflar arasında 30.12.2015 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalının 19.11.2018 tarihli ihtarnamesi ile yatırım amaçlı taşınmazı satın aldığını beyan ettiğini, taşınmazın 17.07.2018 tarihinde tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu, davacının dönme iradesini 03.01.2019 tarihinde noter aracılığı ile satıcıya yönettiğini, tüketici davacının 24 aylık hak düşünü süresi içersinde sözleşmeden dönme iradesini kullanmadığını, bu nedenle kredi ödemelerine devam etmesi gerekirken ödemelerini aksattığını, kredi kullandığı banka garantörlük sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketlerden ilgili kalan kredi tutarının ödenmesini talep ettiğini, karşı dava yönünden...

      Olduğunu, müvekkili şirket yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafından müvekkili şirket bayisinden satın alınan davaya konu araç, müvekkili şirket kayıtlarındaki 19/10/2016 tarihli araç teslim formunda da görüleceği üzere tüm kontrolleri yapılarak davacıya eksiksiz, hasarsız ve ayıpsız şekilde teslim edildiğini, araçta satış esnasında ve öncesinde hiçbir sorun olmadığını, davanın yetki, zaman aşımı, husumet nedenleriyle reddine, davaya konu araçta ayıp niteliğinde herhangi bir arıza olmaması, üretim ayıbı olmayan tamamen davacının kendi kusuru, ihmali ve kullanımdan kaynaklanan sorunların olması nedenleri ile haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın esastan da reddine, davacı sözleşmeden dönme talebinde bulunduğundan dava konusu aracı dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilli şirkete teslim etmek zorunda olup, dava konusu aracı derhal müvekkili şirkete teslim etmesi yönünde karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine...

      Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ve takip başlatmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Mahkemece, davacının dava konusu takibe konu ettiği alacağın, sözleşmeden dönme nedeniyle verilen bedelin iadesine ilişkin olduğu, dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığı, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğunun kabul edilemeyeceği, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89. maddesinin somut olayda uygulanma olanağının bulunmadığına karar verilmiş olup davacı sözleşmeden dönme talebi TBK 138. Maddesine dayandığı anlaşılmıştır. TBK 138. TBK’nın 138. maddesi ile getirilen "Aşırı ifa güçlüğü" başlıklı yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen bir düzenlemedir....

        Ancak davacının diğer talep konusu olan ; tesisin teslim tarihi olan ---- tarihinden dava tarihine kadar olan ----- dönem kullanım hakkı verilmemiş döneme ilişkin alacağının faizi ile birlikte ödenmesinin mümkün olamayacağı, zira sözleşmeden dönme ile henüz ifa edilmemiş edimlerin ifasından kurtulacağından henüz teslim gerçekleşmediği için tatil hakkının da doğmamış olduğu " kanaatinde bulunduğu, ek raporunda özetle " Faizin başlangıç tarihi itibariyle davacının itirazlarında haklı olduğu ; Davacı devre mülklerin zamanında teslim edilmemesi üzerine------- itibaren talep edebileceği,---- Ancak kök raporda da belirttiğim üzere, Sözleşmeden dönme geriye doğru etkili olacağından borcunu yerine getirmiş olan davacı bunun iadesini talep edebilmektedir....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı Belediyeye bağış suretiyle devrettiklerini, taşınmazların imar planında resmi kurum alanı, pazar yeri ve semt spor sahası olduğunu ve imar planındaki amacına uygun olmak koşulu ile bağışladıklarını, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen koşulun yerine getirilmediğini ileri sürerek, devredilen payları oranında tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bağışlamanın bedelsiz ve kayıtsız, şartsız yapıldığını aksi kabul edilse bile bağıştan dönmenin yasal şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, bağıştan dönme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... parsel sayılı taşınmazdaki 140/2400 payını davalı Belediyeye bağış suretiyle devrettiğini, dava konusu taşınmazın imar planında sağlık ocağı arsası olduğunu, imar planındaki amacına uygun olarak sağlık ocağı yapılması amacıyla koşullu bağışladığını, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen koşulun yerine getirilmediğini, bağışlama amacının makul bir zaman içerisinde yerine getirilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, imar planında taşınmazın sağlık ocağı ve trafo olarak yer aldığını, imar planına uygun kullanım yetkisinin Sağlık Bakanlığına ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, bağıştan dönme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

              Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu aracın davalıya teslimine araç teslim edilmesi halinde aracın satış bedeli olan 38.771 TL'nin aracın teslim edildiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair kararın Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/22759 esas 2019/4735 karar 09.04.2019 günlü ilamıyla onanması üzerine davalı tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir. Dava, satım konusu malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu