Otomotiv Ltd Şti'den ... marka araç aldığını, 29.907,15 TL ödediğini, satın aldıktan sonra birçok kere arıza yaptığını ve arızaların servis görevlilerince giderilemediği için 04.09.2014 tarihinde ihtarname ile davalılardan yeni bir araç verilmesi talebinde bulunulduğunu, davalıların bu ihtarnameye cevap vermediklerini belirterek söz konusu aracın iade alınarak aynı marka ve özellikte sıfır kilometre yeni bir araç verilmesini, aynı marka ve özelliklere ait bir araç bulunmaması halinde benzer ve uygun muadilli başka bir araçla değiştirilmesi, bunun kabul edilmemesi halinde araç bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
e vesayeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/06/2008 gününde verilen dilekçe ile mülkiyetin tespiti, araç kaydının iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescilin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davaya konu aracın vesayet altındaki kısıtlı tarafından satın alındığını ancak resmi satışın davalı adına yapıldığını, bu nedenle araç mülkiyetinin gerçekte davacıya ait olduğunun tespiti, davalı adına olan trafik kaydının iptali ile davacı adına tesciline hükmedilmesini talep etmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedel iadesi; tam ıslah ile tamir giderim bedeli, değer kaybı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 05/08/2021 tarihli Çorlu 10....
Tüketici bu haklardan birisini kullanmakla seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü satıcı kayıtsız şartsız bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim ... bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine geçmektedir. (Tüketici hukuku, Prof Dr. İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ......
İlk derece mahkemesince; "...dava konusu 2017 model sıfır kilometre binek aracı davacının 23.08.2017 tarihinde tüm vergiler dahil 107.244,37 Euro karşılığı 442.265,06- TL bedelle davalıdan satın aldığı, aracın tescil tarihinin 24/08/2017 olduğu; davaya konu arızanın 26.10.2018 tarihinde seyir esnasında iken farkedildiği ve davacının servise başvurduğu, davacının davalılara 31.10.2018 tarihli ihtarname göndererek ayıbı bildirdiği ve değişim yönünde seçimlik hakkını kullandığını bildirdiği; davacının tamir istemediği; aracın hususi araç olduğu (ticari olmadığı) ve hasar/kaza kaydının bulunmadığı; bilirkişi heyet raporunda arızanın motorla ilgili imalat hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği; alınan bilirkişi raporunun isabetli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya verilerine ve vicdani kanaate uygun olduğu değerlendirildiğinden; rapor doğrultusunda ve yapılan değerlendirmeler ışığında; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
iptali ile adına tescilini istemiştir....
Davacının peşin ödediği kira bedellerinin geri verilmesini istemekle B.K.nun 106. madddesindeki seçimlik hakkını (yetkisini) sözleşmeden dönme yolunda kullandığının kabulü gerekir. Davacı kiracı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmıştır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardandır. Gerçekten bu yetkinin kullanılması var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır. Dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlarda son bulacağından yanların bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekir. Açıklanan bu nedenle davacı kiracı döndüğü kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiralayana tüm verdiklerini geri istemekle haklıdır. Durum böyle olduğu halde yukarıda yazılı hukuki esaslara aykırı olarak henüz kesinleşmeyen ve infaz da edilmeyen ......
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” Aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplıysa TBK'nun 227. Maddesi kapsamında hangi seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişilere teslim edildiği, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; dava konusu aracın önemli derecede yenisiyle değiştirilmesini haklı kılacak derecede gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup raporda ayrıca davacının onarıma izin vermemesi sonucu ses ve sarsıntı probleminin giderilemediği de belirtilmiştir....
Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da satım bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir --- Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir --- Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı olarak satım bedelini ödeyen alıcının, karşılığında satıcının satım konusu malı teslim etmemesi nedeniyle sözleşmeden dönmüş olmasından dolayı satım bedelinin iadesi alacağına dayalı başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi, hukuki ilişki kapsamında ödeme yaptığını, hukuki ilişkinin geçerli bir suretle sona erdiğini ve sözleşmeden dönme nedeniyle iade alacağının varlığını, davalı borçlunun ise sözleşmeye konu edimini (satım konusunu teslim borcunu) yerine getirdiğini ispatlamakla yükümlü olduğu, taraflar arasında hukuki...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2010/251 ESAS, 2020/182 KARAR DAVA KONUSU : Araç Kaydının İptali ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki araç kaydının iptali ve tescil davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 24 Ağustos 1994 yılında davaya konu 34 XX 951 sayılı ticari taksi plakasını ve bu plakanın bağlı olduğu aracı satın aldığını, vergilerin yüksekliği nedeniyle kendi adına birden fazla ticari plaka olmasını istemeyen müvekkilinin araç sahiplerinden aldığı araç satış vekaleti ile plakayı ve ticari aracı 25 Ağustos 1994 tarihinde yıllardır yanında çalışan ve fazlasıyla...