Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde ön ödemeli devre tatil sözleşmelerinde teslim gerçekleşemeden tüketicinin sözleşmeden dönme hakkı olduğu hüküm altına alındığı, doktrinde yer alan yerleşik görüşe göre teslim gerçekleşmeden tüketici tarafından kullanılan bu hak cayma hakkı niteliğinde olup, bu durumda sözleşmeden dönüldüğü takdirde sözleşme bedelinin %2 sine kadar tazminat talep edileceği belirtildiği, bu sebepten dolayı davacı tarafa yükletilebilecek tazminat taleplerini saklı tuttuklarını, Davacı tarafa bu süreçte eksiksiz şekilde konaklama imkanı sunduklarını, bu konaklamanın konaklanılan yere müzekkere yazılması sonucunda kolayca tespit edilebileceğini, bu durumda da davacının bedel iadesi talebinin hakkaniyete aykırı nitelikte ise de, mahkemenin değerlendirmesi sonucunda, davacının konakladığı dönemler ve bu dönemlerde şirketin konaklama bedelleri tespit edilmeli ve sözleşme bedelinden indirilmeli, davacının sebepsiz zenginleşmesi hakkaniyete ve dürüstlük ilkesine aykırı bir niteliğe gireceği, Davacının...

olan sözleşmeye göre üyenin cayma hakkı ancak ilk çekilişe katılana kadar olduğunu, organizasyon bedelinin iadesi için üyenin çekilişe girmemiş olması gerektiğini, yine işbu sözleşmenin 9.maddesinde cayma hakkı düzenlenerek "Müşterinin cayma hakkı ilk çekilişe kadardır....

K A R A R Davacı davalıdan 07.12.2009 tarihinde sözleşme ile araç satın aldığını aracın arıza çıkardığını ve ayıplı olduğunu belirterek, araç bedelinin en yüksek faiziyle iadesini maddi ve manevi zaralarının davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalılar aracın ayıplı olmadığını Lpg sisteminden kaynaklanan ve giderilebilir nitelikte bir arızanın olduğunu davacının taleplerini haksız olduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı iş sahibi taraflar arasında bila tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu üretimin yapılması için davalıya iki adet kalıp ürettirildiğini, kalıpların üretimde kullanılacak olması nedeniyle davalı yüklenicide kaldığını, kalıpların ve dolayısıyla yapılan üretimin hatalı ve ayıplı olduğunu, üretilen kalıplardan birinin bedelinin ödendiğini, sözleşmenin sona ermesinden sonra bedeli ödenen kalıbın veya bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalı yüklenicinin kalıbı veya bedelini iade etmemesi üzerine bedelin tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir....

      Somut olayda, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, eser bedelinin de sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 480. maddesi uyarınca götürü bedel olarak kararlaştırıldığı ve sözleşme bedelinin de kısmen ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu ifa etmesi sebebiyle 10.000,00 TL zararını istemiş olup, iş sahibi sözleşme bedelinin tamamını ödemediğinden eksik ve kusurlu iş bedelini talep edemez ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince fazla ödenen bedelin iadesi isteminin de bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinden kira tazminatı dışındaki bu talebinin fazla ödenen iş bedelinin istirdatı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

        CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen 12.05.2014 tarihli sözleşmenin teminatlar başlıklı 27. maddesi kapsamında davacının davalıya sözleşme bedeli olan 9.224.685,64 TL + KDV'nin %10'u kadar banka kesin teminat mektubu verilmesi gerektiği, ancak davacının sözleşmenin %10'u tutarında teminat mektubu ibraz edemeyeceğini beyan etmesi üzerine davalı tarafından sözleşmenin kurulmasından bir gün sonra ek bir sözleşme ile ana sözleşmenin 27. maddesinin revize edilmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda sözleşmenin 13.1 maddesi uyarınca hakedişlerden kesilen teminatın nakit teminat değil kesin teminat niteliğinde olduğundan davacının teminat iadesi şartlarının oluştuğuna ilişkin iddiasının hatalı olduğunu, sözleşmenin kesin teminat iadesi başlıklı 28.2. maddesinde kesin teminatın iadesi şartlarının açıkça belirlendiğini, davacının geçici kabul sonrası sözleşme gereğince vermesi gereken teminatın %50'sini iade almış olduğu, geçici kabul işlemlerinden sonra kesin...

          Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır. Bu bakımdan davacıya iadesi gereken bedelin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar yöntemince güncelleştirilerek bulunması ve bulunacak o bedelin hüküm altına alınması gerekir. Ne var ki, bilirkişiler güncelleştirme metoduna uygun hesaplama yapmamış, devremülk hakkının dava tarihindeki rayiç tutarını bularak sonuca ulaşmıştır. Mahkemece güncelleştirilmiş bedel yerine yöntemince yapılmayan hesaplamadaki değerin benimsenip, hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....

            KARAR Davacı, davalılardan 15.12.2000 tarihli sözleşme ile dükkan satın aldığını ve 32600 dolar ödediğini bildirerek, taşınmazın 3.kişiye satılması nedeniyle, ödediği satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, kesin hüküm itirazında bulunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar, müteahhit olup, arsa sahibi ......

              Dolayısıyla, sözleşmeye ve sektör bilirkişisinin bildirdiği şekilde sektör uygulamalarına göre isim hakkı bedelinin iadesi mümkün değildir. Sözleşme maddesine istinaden --- tarihinde --- olmak üzere toplam---- tutarlı isim hakkı bedeli faturası kesilmiştir. Söz konusu isim hakkı bedelinin sözleşme hükümleri gereğince iadesi mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. 3-ç)--- çağrı yansıtması alacağının iadesi istemi ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı, --- çağrı yansıtması bedelinin hakkaniyete ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, bu bedelin iadesini talep etmiştir. Taraflar arasında akdedilen Cari hesap Sözleşmesinin Hesaplamalara ait Diğer Hususlar" başlıklı 6. maddesinin U bendinde "Müşteri Hizmetleri: Gelen aramaların hafta içi---- boyunca çalmasının ardından yoğunluk ya da farklı sebeplerle------- açılamaması durumunda ilgili aramalar müşteri hizmetlerine yönlendirilmekte olup her bir arama için acenteye--- hizmet bedeli uygulanacaktır. " hükmü yer almaktadır....

                bedelinin istirdatına ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu