Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ta katılan ve eşi ile tanıştığı, kendisini istihbaratçı üsteğmen ......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma , kullanmak için uyuşturucu madde bulunduma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 18.12.2006 tarihinde ..., ..., ..., ... ile 19.12.2006 tarihinde ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve 10.02.2007 tarihinde ...' ta ele geçirildiği belirtilen suça konu uyuşturucu maddelere ilişkin olarak ekspertiz raporu düzenlenmesi için Kriminal Laboratuvara gönderilip gönderilmediği araştırılarak, gönderilmiş ise; söz konusu raporun aslı veya onaylı örneği denetime imkan verecek şekilde getirtilip dosya içerisine konulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla mahkumiyet hükmü kurulması, UYAP sisteminden alınan ve dosya içerisine konulan nüfus kayıt örneğine göre sanık ...'...

      ta yakalanan esrar Mehmet'in bize verdiği esrardır... Yaptığımdan pişmanım... bu şahıs bana uyuşturucuyu Antalya iline götür orda bir şahıs senden alacak diye verdi...” şeklinde tevilli ikrar niteliğindeki beyanları ve dosyadaki diğer delillerle, sanığın yardım eden değil, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu doğrudan doğruya birlikte işleyen durumunda olduğu gözetilmeyerek, sanığın cezasında TCK'nın 39. maddesi gereğince indirim yapılması, 2- Suça konu uyuşturucu madde nedeniyle ayrıca yargılanan ...'ın atfı cürüm niteliğindeki savunmalarından başka aleyhine delil bulunmadığı aşamadaki beyanlarıyla suçunun meydana çıkmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK'nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı (3 kez) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (3 kez) suçlarından mahkûmiyet Ta Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi; Sanığa tayin olunan cezanın miktarı nazara alınarak sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan...

          Ancak;  Haberleşmede kullanılmayan yer altındaki Telekom’a ait kablonun, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a maddesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan veya kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen veyahut ta aynı Yasanın 142/1-e maddesine göre adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya olarak kabul edilemeyeceğinden, sanığın eyleminin TCK'nın 141/1 maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            sicil numaralı katip tarafından elektronik olarak imzalanmadığı gibi ıslak olarak ta imzalanmadığı anlaşılmakla bu eksikliğin aynı katip tarafından hakim huzurunda giderilmesi ve buna dair tutanağın düzenlenmesinden sonra gönderilmesinin temini için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık... hakkında 25.01.2011 tarihli verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uya rınca hükümlülüğüne dair; Asliye Ceza Mahkemesi'nin 27.12.2013 gün, 2013/532-594 esas-karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ta rafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: Emanette kayıtlı suça konu silah ve eklerinin akıbeti hususunda mahallinde her zaman karar verilmesi ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan TCK.nun 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun infazda göze tilmesi, mümkün görülmüştür....

                : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulama- sına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre Cumhuriyet Savcısının ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak: Adli emanetin 2009/4498 sırasında kayıtlı tabanca şarjörü ve 2 adet fişeğin müsaderesi yerine dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi ve suça konu tabanca hakkında ise bir karar verilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 9. maddesinden “dosyada delil olarak muhafazasına” ibaresinin çıkarılarak yerine “ve ta...

                  Dosyanın incelenmesine göre, davacının davalının aracının trafik sigortacısı olduğu, rücuen alacak isteminin dayanağını davacının dava dışı şahıslara 31.03.2009 tarihinde yaptığı 87.341 TL'lik ödemenin oluşturduğu, davacı vekilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL için rücuen tazminat davası açtığı, ancak uyuşmazlığın ödeme yapılan miktarın tamamına ilişkin olduğu ve dava değerinin dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK'nun 4/2 maddesine göre belirlenmesi gerektiği, buna göre de uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek, çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nun 22. ve 23. maddeleri gereğince Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 22/05/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların haksız eylemi ile yaralanan dava dışı er Kaan Aslıhak’a müvekkili kurum tarafından tazminat ödendiğini belirterek, ödenen tazminatın rücuen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar; olayla ilgili kusurlarının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

                      UYAP Entegrasyonu