Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK'nın Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 7036 sayılı yasanın 5. Maddesinin gerekçesinde, yapılan değişiklikle, iş mahkemelerinin görev alanının genişletildiği ve böylece iş mahkemelerinin işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiği, bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesinin sağlanacağı ve uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edileceği ve yargı yoluna başvuranların haklarının daha iyi korunacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK'nın 444/2....

    Tarafların iddia ve savunmalarından; uyuşmazlığın iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen haksız rekabetin varlığının tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Dava dilekçesinde, rekabet yasağının, davacı ile davalı ... arasındaki sözleşme ilişkisinin devamı sırasında ortaya çıktığı iddia edilmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Kaldı ki, yukarıya alıntılan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.06.2021 Tarih ve 2021/3076 Esas-2021/9789 Karar sayılı ilamında; iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından da rekabet yasağına ilişkin olarak açılacak cezai şart ve tazminat davalarında da iş mahkemelerinin görevli olacağı görüşü benimsenmiştir....

      İşçi ile işveren arasında TBK'nın 444 ve devamındaki maddelerinde işaret edilen koşullar dahilinde tesis edilecek rekabet yasağı sözleşmesi, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine konulacak bir hükümle düzenlenebileceği gibi bu hususta ayrı bir metin ile rekabet yasağı sözleşmesinin akdedilmesi mümkündür. Her iki durumda da rekabet yasağı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden bağımsız olarak varlığını sürdürür. Başka bir anlatımla hizmet sözleşmesi içerisinde ayrı bir hüküm olarak rekabet yasağı kaydının mevcudiyeti hâlinde, taraflar arasındaki sözleşmede hem hizmet ilişkisinin devamı süresince geçerli olan bir hizmet sözleşmesinin, hem de hizmet ilişkisi sona erdikten sonraki döneme dair yükümlülükler içeren bir rekabet yasağı sözleşmesinin varlığı kabul edilerek tarafların her iki sözleşme ile bağlı oldukları kabul edilmelidir....

        İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır----------  Bu noktada, iş görme ve sadakat borçları ile rekabet etmeme borcu (rekabet yasağı) arasındaki ayrıma değinilmesinde yarar bulunmaktadır:  İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinde vardır. Rekabet etmeme borcu ise, ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları halinde ortaya çıkar.  Bundan başka, iş görme ve sadakat borçlarının yerine getirilmesi sadece sözleşmenin yürürlüğü sırasında söz konusudur. Buna karşılık BK’nunda düzenlenmiş olan rekabet etmeme borcu ise iş sözleşmesinden sonraki süre içinde yerine getirilir. İş sözleşmesi devam ederken, işçinin rekabet sayılacak davranışları ise “doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olup ”İş Kanunu’nun 25/II-e kapsamına girer ve işveren için haklı fesih nedeni oluşturur....

          Şti'nde çalıştığı, davacı tarafça her ne kadar rekabet yasağı sözleşmesi uyarınca zarara uğradığını iddia etmiş ise de; Türk Borçlar Kanunun 444/2.maddesi uyarınca; ''.......

            bir çıkarı bulunduğunu, iş sözleşmesi ile getirilen yükümlülüklerden birisinin de rekabet etmeme ve işverene sadakat borcu olduğunu, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin rekabet yasağına ilişkin hükümlerin devreye gireceğini, müvekkilinin telekomünikasyon alanında faaliyet gösterdiğini, rekabet yasağının amacının işverenin menfaatlerinin korunması olduğunu, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere somut olayda davalı işçinin hizmet akdini feshetmesinden sonra belirli süre başka yerde çalışmayı yasaklayan (rekabet yasağı şartı) sözleşme hükmüne aykırılık içeren davranışta bulunması (iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshederek rekabet yasağı hükümlerine aykırı davranması) nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şartın ve ayrıca tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, sözleşmede öngörülen cezai şart ve ayrıca tazminat tutarı olarak şimdilik 1.000 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Maddesine uymadığından, rekabet kurallarına aykırı davranılması nedeniyle 8700 TL alacağın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın haksız olduğunu, reddi gerektiğini, çünkü Anayasada zorla çalıştırma yasağı, çalışma ve sözleşme hürriyeti, çalışmanın herkesin hak ve ödevi olduğu düzenlemelerine yer verildiğini, davacının dayandığı sözleşmenin 11. Maddesinin hukuki nitelendirilmesinin rekabet etmeme sözleşmesi olduğunu, rekabet etmeme sözleşmelerinin Borçlar Kanununda düzenlendiğini, ayrı bir sözleşme halinde imzalanması gerektiğini, sözleşmenin anılan maddesinin geçersiz olduğunu savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                olduğunu, bu bakımdan kabul anlamına gelmemekle birlikte , rekabet yasağı ve cezai şarta ilişkin hükümler yine geçersiz hale gelmesi gerektiğini, “Gizlilik ve Rekabet Başlıklı” 7....

                  Şti..de çalışmaya başladığını, rekabet yasağını ihlal ettiğini belirterek rekabet yasağına aykırı eylemleri nedeniyle Rekabet Etmeme Sözleşmesi ve Rekabet Etmeme Taahhüdü ile belirlenen 30.000,00 TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Dosya kapsamına göre uyuşmazlığın temelinin taraflar arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanmasına göre davanın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.( T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37....

                    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından, talep edilen cezai şart bedeli tam olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan işbu davanın belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple, işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin sona erdiğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin ihlal edilmediğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’ndeki cezai şart hükmünün geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, cezai şart miktarının tenkisini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...

                      UYAP Entegrasyonu