Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zarar verme ihtimalinin gerçekleşmediği, Borçlar Kanununun 444. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı hükmünün davalı işçi tarafından ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Taraflar arasında 818 sayılı BK yürürlükte olduğu dönemde akdedilen hizmet sözleşmesinde; işçinin, işten ayrıldığı takdirde iki yıl süreyle rekabet etmeme yükümlülüğü altına girdiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu hükmü, davalının işten ayrıldığı 2016 yılında hüküm doğurmaya başlamıştır. Bu durumda, 6101 sayılı Yasa'nın 4. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak dava konusu rekabet yasağı ve ceazi şarta ilişkin sözleşme hükmü konusunda Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmalıdır (Yargıtay 11.H.D.'nin 2015/6975 E.- 2016/2969 K.sayılı, 16.03.2016 tarihli emsal kararı). Somut olayda sözleşme yer, zaman ve konu sınırlaması yapılmıştır. Rekabet yasağı sözleşmesinin sona ermesi hali TTK'nın 447. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca, rekabet yasağı, işverenin bu yasağı sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer....

      Davalı vekili; müvekkiline imzalatılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalının çalıştığı firmanın faaliyet alanının davacı şirketin faaliyet alanından farklı olduğunu, sözleşmenin iş verence davalıya zorla imzalattırıldığını, davalının sürekli uzak mesafelere göreve gönderilmesi sebebiyle işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde düzenlenen cezai şartın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur....

        İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s.277). Bu noktada, iş görme ve sadakat borçları ile rekabet etmeme borcu (rekabet yasağı) arasındaki ayrıma değinilmesinde yarar bulunmaktadır. İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinde vardır. Rekabet etmeme borcu ise, ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları hâlinde ortaya çıkar. Bundan başka, iş görme ve sadakat borçlarının yerine getirilmesi sadece sözleşmenin yürürlüğü sırasında söz konusudur. Buna karşılık Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan rekabet etmeme borcu ise iş sözleşmesinden sonraki süre içinde yerine getirilir....

          Diğer taraftan Rekabet yasağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ila 447. maddelerinde düzenlenmiştir. Bunun nedeni ise rekabet etmemenin sadakat borcunun bir gereği olmasıdır. İş sözleşmesinin kurulması ile doğan sadakat borcu, işçi tarafından işverenin çıkarlarını koruma ve gözetme borcudur. Rekabet etmeme borcu ise, iş sözleşmesinin sonuçlarından olan; işçinin işverene sadakat borcu içinde yer alan alt bir yükümlülüktür. Taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasına veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. Rekabet yasağının ihlaline bağlı taraflarca kararlaştırılmış olan belli bir ödemeyi öngören yaptırım, niteliği itibarıyla bir cezai şart hükmüdür. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür....

          GEREKÇE : Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            Uyuşmazlığın davacı----- satış müdürü olarak eski çalışanı olan davalının davacı şirketten istifa ettikten sonraki süreçteki eylemlerinin rekabet yasağı oluşturup oluşturmadığı, rekabet yasağı oluşturması halinde cezai şart ödemesi gerekip gerekmediği, ödenmesi gereken cezai şartın ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır Duruşma da dinlenilen tanı---- Beyanında---- davacı şirkette yaklaşık ------ davacı şirketçe çalışan tüm beyaz yakalı çalışanlara rekabet yasağı kaydını içeren sözleşme imzalatılmak istendi. Bana da sözleşme imzalatmak istendi. ----imzalamayacağımı beyan etmem üzerine haksız olarak işten çıkartıldım. Davacı şirkete işçilik alacaklarımın tazmini için dava açmadan arabuluculuk aşamasında anlaştık. İşçilik alacaklarımı davacıdan aldım. Ben işten ayrıldıktan sonraki duruma vakıf değilim. Ancak kendi durumumdan da yola çıkılacağı üzere rekabet yasağı şartını içeren sözleşmeyi imzalamayan şirket çalışanları işten çıkartılıyordu....

              Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin Taahhütname başlıklı bir sözleşme akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Rekabet yasağı 6098 sayılı TBK'nın Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ilâ 447. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir....

                Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre rekabet yasağının konusu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturmaktadır. TBK'nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışsa cezai şarttan da sorumlu olduğu düzenlenmiştir....

                  Bu durumda, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 72.836,82 TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı taleplerinin haksız olduğu, davanın reddi gerektiği..." gerekçesiyle "...Davanın reddine..." şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu