Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipten itirazın kaldırılmasına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz aşaması olmadığı için, istihkak iddiaları paraya çevirme aşamasında (rehinli malın satışının istenmesinden sonra) incelenir (İİK m. 150/g). Somut olayda şikayet tarihi (24.04.2008) itibariyle henüz rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlamamış, dolayısıyla paraya çevirme aşamasına da geçilmediği için bu aşamada istihkak iddiasının incelenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de; borçlu kiracıya ait menkuller (bilgisayar, TV, masa, sandalye vs.) üzerindeki hapis hakkının da kaldırılması doğru görülmemiştir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nun 150/e maddesinde; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde, alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınmazlar için 2 yıl içinde satış isteme zorunluluğu vardır....

        GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın teminatını teşkil eden araç üzerinde konulan rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, dava tarihinden sonra araç üzerindeki rehnin kaldırıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştır. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davalı vekilinin istinafı vekalet ücretine yöneliktir....

          a taşıt kredisi kullandırdığını, kredinin teminatı olarak araç üzerine rehin konulduğunu, yine bu kişinin davalı şirketle imzaladığı kasko sigorta poliçesinde bankanın dain-i mürtehin olduğunun belirtildiğini, 02.11.2009 tarihinde davalı ... şirketi tarafından bankaya gönderilen yazıda aracın pert olduğu hasar bedelinin ödenebilmesi için aracın trafik kaydındaki rehnin kaldırılması gerektiği belirtilerek, rehnin kaldırılabilmesi için bankaya ödenmesi gereken bakiye kredi borcunun ve ödemenin yapılacağı hesap numarasının bildirilmesinin istendiğini, müvekili bankaca bakiye kredi borcunun kapatılması koşuluyla hasar tazminatı ödemesine muvafakat verileceğinin davalıya bildirildiğini, keza ......

            Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte yasal sürede satış talep edilmediği dolayısıyla İİK'nın 150/e-2 maddesi gereğince takibin düştüğü gerekçesiyle takibe konu araç üzerindeki rehnin paraya çevrilmesi şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair memur işleminin iptali talebine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 09/05/2022gününde oy birliğiyle karar verildi....

              İcra Müdürlüğü'nün 2014/436 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; aynı rehin belgesine dayalı olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu ve icra mahkemesince borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklının ilk takibe devam etmesi mümkün iken, yeniden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması doğru değildir O halde, mahkemece borçlunun mükerrerlik itirazı yerinde olduğundan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır. Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir....

                  İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır. Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir....

                    ın isticvabı ile bu havale edilen ödemenin açıklattırılarak sonucuna uygun bir şekilde davacı yanın reddedilen kısım ve rehnin kaldırılması talebi hakkında bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı asiller ... ile davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu