Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2016/3146 talimat sayılı dosyası ile 110.100 TL ye alacağa mahsuben müvekkili şirkete ihale edildiğini, alınan rehin açığı belgesiyle İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2019/45701 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın rehin belgesine istinaden İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/142 sayılı dosyası ile şikayet yoluna başvurduğunu, verilen kararda, şikayetin kabulüne, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/5912 esas sayılı dosyasındaki 02/12/2019 tarihli rehin açığı belgesinin davacı bakımından iptaline karar verildiğini, davacının rehin açığı belgesine istinaden işbu davayı açmasında hukuki yararının olmadığını ve rehin açığı belgesinin davacı bakımından iptaline karar verilmesine rağmen davacı tarafından haciz tehdidi altında bulunduğu iddia edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, davanın hukuki yarar yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/1080 Esas KARAR NO : 2021/223 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/10/2019 KARAR TARİHİ : 09/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 28.03.2018 tarihli, ... no.lu VDF kredisi sözleşmesine istinaden müvekkil şirketten otomobil kredisi kullandığını, kredi ile alınan aracın Trafik sicil kaydına müvekkil şirket lehine rehin şerhi işlendiğini, diğer davalı ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/762 Esas KARAR NO : 2023/573 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)), Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali) DAVA TARİHİ : 28/10/2022 KARAR TARİHİ : 12/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ..., ..., ...’nin, ......

      Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i veya geçici aciz belgesinin sunulmuş olması gereğidir. Somut olayda Mahkemece 10.4.2012 ve 20.4.2012 tarihli haciz tutanakları İİK'nun 105 maddesi anlamında geçici aciz belgesi olarak kabul edilmiş ise de icra dosyası kapsamından borçlu adına kayıtlı ve davacı tarafından 30.3.2012 tarihinde haciz konulan dört araç olduğu, ayrıca .......

        Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır. Sanıklar ... ve ... ...'nın hissedar oldukları şirket adına ... Şube Müdürlüğünden kredi alırken şirket adına kayıtlı ... plaka sayılı araç üzerine rehin şerhi koydurdukları, ...'...

          Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK'nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ... ilişkin olduğu ve aciz belgesinin bulunması gerekliliğine dair mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece, danışıklı işlemlerin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İş bu itirazın iptali davası taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe dayanmaktadır. Takibe esas düzenleme şeklinde rehin sözleşmesine göre rehin veren ... Ltd. Şti.'dir. Rehin veren şirkete karşı takip yapılması ve itiraz üzerine rehin veren şirkete karşı dava açılması yerindedir. Mahkemece, başka bir dava ile ilgili bonodan dolayı davalının borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilmiş ise de; bu davanın konusu farklı olduğundan davamıza gerekçe yapılamaz. Bu durumda mahkemece, davacının takip konusu miktarda alacağının bulunup bulunmadığı üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet mahiyetindedir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte taşınmazın 07.09.2010 tarihinde ihale yoluyla satıldığı, ihalenin 17.09.2010 tarihinde kesinleştiği, alacaklının talebi üzerine 06.10.2010 tarihli rehin açığı belgesinin düzenlendiği ve 20.04.2011 tarihinde söz konusu rehin açığı belgesini icra müdürlüğüne sunmak suretiyle haciz talebinde bulunduğu görülmüştür. Bu durumda yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca alacaklının 1 yıl içinde haciz talebinde bulunduğu gözetildiğinde yeniden icra emri ve ödeme emri tebliğine lüzum yoktur....

                Şikayetçi takip alacaklısının, söz konusu taşınmazda 1. derecede ipotek alacaklısı olduğu, taşınmaza 450.000 TL kıymet takdir edilmiş olduğu, 07/06/2016 tarihi itibariyle yapılan dosya hesabına göre dosya borcunun 557.967,87 TL. olduğu, İİK’nun 150/f maddesinde belirtildiği üzere kesinleşen kıymete göre alacaklının, ipotekli taşınmazın satışı sonucunda alacağının karşılanmayacağı anlaşılmakta olup, icra müdürünün geçici rehin açığı belgesi düzenlenmesi talebinin İİK’nun 150/f maddesi hükmüne aykırı olarak, ihalenin feshi davası bulunduğu gerekçesi ile reddi hatalıdır. O halde, mahkemece alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ihalenin feshi davası sonucu verilen karar kesinleşmeden geçici rehin açığı belgesinin verilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Mahkemece, davacının sorumluluğunun ipoteğe konu taşınmaz bedeli ile sınırlı olduğu, davacının diğer taşınmazlarına konulan hacizlerin ve alınan rehin açığı belgesi uyarınca icra müdürlüğünce yapılan işlemlerin usulsüz olduğu, davacının taşınmazları üzerindeki hacizlerin halen durduğu, geçici rehin açığı belgesinin geçerliliğinin devam ettiği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu,davacının satışı gerçekleşen taşınmaz haricinde sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı tarafa Seydişehir İcra Müdürlüğü’nün 2011/659 Esas sayılı dosyasındaki 87.571,71 TL ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu