ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/590 KARAR NO : 2022/18 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/09/2021 KARAR TARİHİ : 13/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, Bornova ....Noterliği'nin 08/01/2021 tarih... yevmiye sayılı Araç Rehin Sözleşmesi ile davalı adına kayıtlı ....... plakalı araçta müvekkili şirket lehine süresiz 83.993.-TL bedel ile rehin tesis edildiğini, rehin sözleşmesine göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğmuş ve doğacak cari hesap borcuna karşılık olarak rehin sözleşmesinde araç rehni ile teminat verildiğini, davalının biriken cari hesap borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında İzmir ......İcra Müdürlüğü’nün ....Esas sayılı dosyası ile 83.993....
Rehin açığı belgesinin davacı adına düzenlenmesinin usulsüz olduğu belirtilmişse de davacının hem kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olması , hem ipotek belgesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olması karşısında davacı hakkında rehin açığı belgesi düzenlenmesinde usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır. Rehin açığı belgesinin incelenmesinde; takipte toplam 137.514,48 tl nin kesinleştiği+3.700 tl kıymet takdiri ve satış masrafının eklinerek toplam 141.214,48 tl den taşınmazın satışından elde edilen 31.000 tl nin düşümü ile 110.214,48 tl miktarlı rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmıştır. Rehin açığı belgesindeki miktara itiraz olmadığı anlaşıldığından ve rehin açığı belgesine dayalı takip ve diğer takiplerin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlatıldığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir. Koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen belgeler konusunda bir açıklama bulunmadığı, rehne konu malın sözleşme ve yediemin makbuzu tarihi olan 01/09/2010 tarihinden sonra 04/10/2010 tarihinde Türkiye'ye girdiği ve davacı alacaklıya teslim edilmediği, TMK'nın 939. maddesi gereği rehin hakkının rehin edilen taşınırın alacaklıya teslimi ile doğacağı, rehin sözleşmesinde yeralan kayıtların tek başına rehin zilyetliğini sağlamaya yeterli olmayacağı, rehin sözleşmesindeki kayıtlara rağmen rehin konusu taşınır, rehin verenin münhasır egemenliğini sona erdirecek şekilde alacaklıya (Bankaya) teslim edilmemişse rehin hakkının doğmuş olduğunu söylemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkmesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nce 2012/1318 Esas sayılı dosyası ile düzenlenmiş olan kesin rehin açığı belgesinin olduğunu, söz konusu rehin açığı belgesinin, dosya borçlularından ... ve ...’e ait rehinli gayrimenkullerin satışı sonrası kalan borç için düzenlendiğini, ...’nın Kırıkkale 1. İcra Müdürlüğü’ndeki 2012/1318 Esas sayılı dosyada borçluluk sıfatı bakımından mahkeme kararlarıyla sabit olmak üzere bir ilgisinin kalmadığını ve Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4585 Esas sayılı dosyasının takip talebine esas oluşturulan kesin rehin açığı belgesi ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığını, ......
-USD. kâr edileceği halde bankanın malı rehin etmesiyle bu kârdan mahrum kalındığını, ikrah sonucu akdedilen rehin sözleşmesinin davacıyı ilzam etmeyeceğini, bunun davacının davalıya bir yıl içinde 23.10.1996 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile bildirildiğini, aksi halde dahi yani rehin sözleşmesine icazet verilmesi halinde dahi B.K.nun 31/son maddesi uyarınca zarar ziyanın bankadan istenebileceğini, bu halde bankanın akreditif bedeli olan 1.116.640.37.-USD.yi takas ve mahsubundan sonra davacının bankadan 1.173.263.63.-USD. daha alacağı kaldığını, bu alacaktan 03.06.1997 tarihli temlikname ile davacının ... Ürn. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.ye temlik ettiği 310.000.00.-USD.nin mahsubundan sonra da 863.263.63.- USD....
Bankasına rehin verdiği plakası belirtilen araçların ...nin 23.09.2008 tarihli ilgili Noterliğe başlıklı yazısı ile davalı tarafça satın alınan araçlar üzerinde tedbir, mülkiyeti muhafaza, rehin gibi şerhlerin kaldırıldığına dair yazı üzerine anılan araçları satın aldığının anlaşıldığı, davalının aracı satın aldığı tarihte araç üzerinde herhangi bir rehin ve haciz yazısı olmadığından ve asıl olanın iyi niyet olduğundan kayıtlara değer verilmesi gerektiği, bunun aksinin de davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında özetle; dava konusu rehinli araçların dava dışı ... 'nden satın alındığı tarihte üzerilerinde davacı banka lehine tesis edilmiş rehin hakkının bulunduğu, dava konusu rehinli araçlarla ilgili davacı banka lehine tesis edilen rehin hakkı halen geçerli olup davalının dava dışı ....'den araçları satın alırken ...'...
ye ait taşınmazın davalı banka lehine ipotek hakkı tesisi yapıldığının ve ihtar çekilerek ipotek limitince borcun ödenmesini istediklerini, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davacı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takip borcu kapanmadığından kesin rehin açığı belgesi düzenlenerek taraflarına verildiğini, bu belge uyarınca borçlu olarak gözüken ..., ... ve ... ... aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, rehin açığı belgesinin düzenlenmesinde bankanın insiyatifinin olmadığını, davalı bankanın bu durumu öğrenince başlatılan takipten vazgeçtiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davacının hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kefil olmadığı dava dışı ...'in kullandığı kredi nedeniyle, sırf adı geçen krediye kefil olan oğlu dava dışı ... ...'...
TTK.nun 1269.ncu maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.unci maddesi hükme gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 879.maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafatının alınması gerekmektedir. Somut olayda, dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfati olan dava dışı bankadan, dava açmaya ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı konusu araştırılmamıştır....
Mahkemece, davalı kooperatif müdürü ... ile kooperatif başkanı ...’ın davacıya hitaben düzenledikleri 12/01/2012 tarihli yazıda, ... tarafından satın alınacak ... plaka sayılı araç ile ilgili araç üzerine kooperatif lehine rehin konulduğuna dair şerhi içeren motorlu araç tescil belgesinin kooperatife ibrazı halinde tahsis edilen 175.000,00 TL tutarlı kredinin tamamının davacının ......
Şubesinin ... nolu kredisi ile 184.000,00 TL paranın alındığını ve müvekkili adına kayıtlı ... plakalı ticari taksinin plakasına rehin konulmuş olduğunu, oysaki müvekkilinin böyle bir krediden ve böyle bir kredi karşılığı rehin sözleşmesinden haberi olmadığını, böyle bir sözleşmeyi imzalamadığını, müvekkilinin davalı bankadan Beyoğlu 10....