Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/08/2014 gününde verilen dilekçe ile miras sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; muris ... mirasçıları tarafından 19.02.2014 tarih ve 1506 sayılı miras taksim sözleşmesi yapıldığını, ancak bu sözleşme uyarınca mirasçılardan Suriye uyruklu ...'e hiç bir taşınmazın verilmediğinin anlaşıldığını, mirasçılar arasında yasal paylaşım yapılması halinde ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1980/463 Esas sayılı dava sonucu verilen kararda tarafların talebine rağmen bu konuda karar verilmemesi dikkate alındığında, davalılar murisinin 17/01/1977 tarihli taraflarca kabul gören miras taksim sözleşmesi ile pay almadığı dava konusu taşınmazda hissesinden feragat etmiş olduğu, taşınmazın mülkiyetinin miras taksim sözleşmesi hükümlerine göre dava dışı ...'na ve ...'na verildiği, bu sebeple davalılar murisinin beyanlarının taşınmazda hissesi kalmadığından hukuken bir hüküm ifade etmediği taraflar arasında tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış olan miras taksim sözleşmesi hükümlerinin öncelikli olarak tarafları bağlayıcı olduğu, dava konusu taşınmazda miras taksim sözleşmesi ile davalılar murisine pay verilmediği, bu durumda hissesi olmayan bir taşınmazda yaptığı devir beyanının da geçerli sayılamayacağı gerekçesi ile birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm duruşma talepli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların doğru olduğunu, miras taksim sözleşmesine göre herkesin kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, davacıdan kira alınması yönünde bir anlaşma da bulunmadığı halde kiranın bahane edilerek davacının tahliye edilmek istendiğini, sözleşmenin ifası için dava açtığını ancak sözleşmenin ifa edilmediğini, miras taksim sözleşmesinin iptali ile tüm mirasçıların miras payı oranında taksim yapılmasını istemiştir. III....

        Mahkemece, miras paylaşım sözleşmesinin TMK.nun 676/son maddesine göre yazılı olarak yapılmadığı, TMK.nun 6.maddesine göre davacının davasını ispat edemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muristen intikal, miras paylaşma sözleşmesi, hile ve muvazaa iddialarına dayalı olarak MK.nun 676., BK.nun 18. ve 28. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil davasıdır. Davaya konu, ... İli, ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, rızai taksim sözleşmesinin tespiti isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 8.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 31.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi kaldırma kararından sonra önceki deliller irdelenmeden, gerekli tapu kayıtları incelenmeden karar verildiğini, rızai taksim sözleşmesini incelemeden imzalamış olabileceğini, mahkemece tapuya verilen rızai taksim sözleşmelerinin incelenmesi gerektiğini, mirasçı Fatma Yaman’ın Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/552 esas sayılı dosyasında 21/03/2021 tarihinde yapılan keşfe ilişkin beyanının davanın aydınlatılması için yeterli olduğunu, hak mahrumiyetinin söz konusu olduğunu, babasından kalan miras hakkının elinden alındığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK.nın 676 ve müteakip maddelerine dayalı miras taksim anlaşmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            Davalı vekili, davaya konu sözleşmenin geçersiz olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, dava dosyasına sunulan taahhütname başlıklı 15/05/1992 tarihli belgenin rızai taksim belgesi olmadığını, davanın konusu olan taşınmazların varlığını vekil edeninin 2013 yılında tesadüfen öğrendiğini ve yasal haklarını kullanma girişiminde bulunduğunu açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, “.... dava konusu taşınmazların miras taksim sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda tam kanaat oluşamaması nedeniyle davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş olup, davacı vekilince davalıya yemin teklif edildiği, davalı asilin duruşmadaki beyanında dava konusu taşınmazların taksim sözleşmesi kapsamında kalmadığını beyan ederek yemininde sebat etmesi karşısında..” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....

              iptali ile müvekkillerine miras oranında kayıt ve tescil edilmesini talep etmiştir....

              Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ..., kadastro çalışmalarından 3 ay evvel davacı ve davalı taraflar arasında rızai taksim yapıldığını ve her birine belli bir yer verildiğini; davacı tanığı ..., 2006 yılında tüm taraflar arasında rızai taksim yapıldığını ve davacıların murisi ...’nin çocuklarına "çakallık mevkiinde" bir yer verildiğini duyduğunu beyan etmiş; davalı tanığı ..., çekişmeli 104 ada 21 parselin bir bölümünün evveliyatının babası ...’a ait olup davalıların murisi ...’e 50 yıl kadar önce sattığını ifade etmiş; davalı tanığı ... ise, 104 ada 21 parselin davalıların murisi Ziya tarafından satın alındığını, diğer taşınmazların ise ... adına tapulu olduğunu, ayrıca 2006 yılında davacı ve davalıları köy muhtarı olarak rızai taksim için bir araya getirdiğini ve taksim yapıldığını ifade etmiştir....

                kayıtları ve resmi senetlere göre, dava konusu taşınmazların ve dava dışı 1530 parselin, dayanak miras taksim sözleşmesinin düzenlendiği 11/08/2017 tarihi itibariyle taraflar arasında elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre kayıtlı olup, ortak murisler Enveriye ve Timur İdiz terekesine dahil oldukları, bu itibarla dayanak miras taksim sözleşmesinin TMK.nın 676. maddesi kapsamında geçerli olduğu; davacıların, miras taksim sözleşmesi gereği, sözleşmenin düzenlendiği tarihte Arslanlar Mahallesi, 1530 parselin, 1/2'şer oranda davalılara tapuda devrini sağladıkları, buna karşılık anılan taksim sözleşmesine göre davacılara tapuda devri gereken dava konusu taşınmazların davacılara devrinin sağlanmadığı; somut olayda davalı vekilinin ileri sürdüğü gibi hata ve gabin koşullarının buunmadığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu