Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 07/01/2014 gün ve 2013/17019 – 2014/673 sayılı kararı ile [6100 sayılı HMK'nın 336/3. maddesinde yer alan “Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır.” hükmüne göre, temyiz yoluna başvuru sırasında adlî yardım talebinde bulunan davacı/birleşen davalar davalısı şirket vekilinin bu talebinin Yargıtayca değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, yerel mahkemenin bu konuda verdiği ek kararların kaldırılmasına ve adli yardım talebinde bulunabilme koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacı/birleşen daval yetkilisinin adlî yardım talebinin reddine ve hükmü temyiz eden davacı/birleşen davalı vekilinin temyiz yoluna başvurma harcı ile nispi temyiz harcını yatırmadıkça müteakip işlem olan temyiz incelemesine başlanamayacağından HUMK 434/3. maddesi uyarınca, muhtıra çıkarılarak işlem yapılması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, bu karara davacı/birleşen davalı vekilinin yaptığı...

    Ltd Şti tarafından 01.04.2010 trafiğe çıkış tarihi itibariyle davalıdan aracı satın alındığını, söz konusu davacı şirkete kasko sigortalı aracın mekanik arızası nedeniyle satış sözleşmesine istinaden sürücüsü tarafından davalıdan yol yardımı talep edildiğini, sigorta ettirenin uyarılarına rağmen yetersiz vinç ile aracın yüklenmeye çalışıldığını ve halatın koparak aracın çekiciden düştüğünü ve hasar meydana geldiğini, davalının sağladığı yol yardım hizmeti ile çekilmek istendiği sırada aracın hasarlandığını, sigortalılarına ödedikleri bedelin davalıdan rücuen tahsilini istediklerini beyanla 4.869,58 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının yol yardım hizmeti için çekicisi bulunmadığını, ......

      Davalı erkek; adli yardım talebinin kabulü ile boşanmak istemediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 1- Davalı erkeğin adli yardım talebinin incelenmesinde; İstinaf başvurusunda bulunan davalı erkek, istinaf dilekçesinde adli yardım isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı erkeğin istinaf harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı görülmekle adli yardım istemi, açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığından adli yardım talebinin kabulü ile "istinaf harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere adli yardımdan yararlandırılmasına (HMK.m.336/3) karar verilip, istinaf itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin istinaf başvurusunun incelemesinde; Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davacının adli yardım talebinin değerlendirilmesi ve borçlunun sair itirazlarının incelenmesi için dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE İADESİNE, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1/a fıkrası gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, rücuen tazminat talepli dava olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı sigorta şirketin kendi sigortalısının karışmış olduğu kazada dava dışı kişilere yapılan ödemeleri davalıya rücu edebilip edemeyeceği, davalı şirket adına kayıtlı aracı işletenin olay yerini terk etmesinin genel şartlara aykırılık olarak değerlendirilebilip değerlendirilemeyeceği, sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir. Türkiye Noterler Birliği'nden .... plakalı araca ait trafik tescil bilgileri celp edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkememsi .... Hukuk Dairesi ... E.- ... K. Sayılı ilamı ile "Dava, ZMM sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde sigortalı aleyhine açılan rücuan tazminat isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan zararından %25 kusur karşılığı 5.509,97 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA Mahkemece verilen karar davalılar vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş ise de, Dairemiz 29.05.2018 tarih, 2016/10412 Esas -2018/4026 Karar sayılı ilamında davalılar ... ve ...’in kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardım talebinin kabulüne, davalı şirketin ise, kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin reddine, davalı şirket yönünden adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden, mahkemece davalı şirkete adli yardım talebinin reddedildiğinin bildirilmesi, mümeyyiz davalı şirket tarafından itiraz edilmediği taktirde, 1086 sayılı HUMK 5236 sayılı Kanun ile değişik 432. maddesi yollaması ile 426/D maddesi uyarınca temyiz harcının ve dosyanın Yargıtay'a sevki giderinin ikmali için davalı şirkete HUMK anılan hükümleri uyarınca gerekli meşruhata havi davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi, davalı şirket tarafından Dairemizce verilen adli...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Yardım nafakasına ilişkin davada; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf, nafakanın miktarına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir....

            Mahkememizin 06/11/2021 tarihli tensip zaptında, davacı tarafın --- --- reddine karar verildiği ve dava değeri üzerinden alınan harcın mahsubu ile bakiye --- eksik harcı tamamlaması için iki hafta kesin süre verildiği aksi halde HMK 28 ve 30 maddeleri gereği dosyanın verilen sürenin dolduğu tarih itibari ile işlemden kaldırılacağına karar verildiği, 06/11/2021 tarihli tensip zaptının davacı tarafa 20/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili müvekkilinin ----binaen mahkememizce verilen --- talebinin reddine ilişkin kararına itirazda bulunmuş ve adli yardım isteminin kabulünü talep ettiği anlaşılmış olup, mahkememiz dosyasındaki adli yardım kararına itirazın değerlendirilmesi üzere dosya---- numarasını alan --------sayılı kararı ile davacı vekilinin -------- itirazının kesin olarak reddine karar verildiği ve kararın ----- tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği anlaşıldı....

              Öncelikle davacının adli yardım talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 334. madde ile 340. maddeler arasında adli yardım konusu düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334/2 maddesinde; kamuya yararlı dernek vakıfların iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 337/2 maddesi gereğince; (Değişik: 11/4/2013- 6459/ 23 md.) "Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir....

              UYAP Entegrasyonu