Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç olarak; Davalının kararın tamamına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine, davacının yardım nafakası miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-2 bendi gereğince kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir. " hükmünü haizdir. Somut dosya kapsamında; ilk derece mahkemesince davalı kadının adli yardım talebi herhangi bir ara karar ile değerlendirilmemiş, adli yardım talebinin değerlendirilmesine ilişkin herhangi bir ara karar davalı tarafa tebliğ edilmemiş, davalının adli yardım talebinin reddine karar verildiği sadece nihai karar gerekçesinde açıklanmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 700,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir. Davacının dava tarihinde Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu öğrencisi olduğu, annesiyle birlikte yaşadığı, 800,00 TL kira ödedikleri, annesine vasi atandığı, devlet bursu aldığı, davalının ise emekli gelirinin bulunduğu, ayrıca tır şoförlüğü yaptığı, adına kayıtlı taşınmazlarının bulunduğu, hükmedilen nafaka ve miktarının günün ekonomik koşulları dikkate alındığında yeterli olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

[16251-52186-59652] UETS DAVALI ... adına [16212-12876-52434] UETS DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2022 Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2022 tarih 2021/540 Esas sayılı Ara Kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesi neticesinde: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; davalı tarafından Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/5256 Esas sayılı dosyasında aleyhine icra takibi yapıldığını, oysaki takibe dayanak bonodaki imzanın tehdit ile alındığını belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile adli yardım talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince 11/02/2022 tarihli Ara Karar İle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. 06/04/2022 tarihli duruşmada ise davalı tarafından adli yardım talebinin kabulüne ilişkin karara itiraz edilmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna gelinmiştir....

    Davacı.... tarafından, davalı ... aleyhine 03/08/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve adli yardım talepli olarak davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davalı ..., eldeki rücuen tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile ağırlaştırılmış müeebbet cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmiş, mahkemece, gerekçeli karar, yasal kısıtlı olan davalıya tebliğ edilmiş, hükmü davacı ile adı geçen kısıtlı davalı ... temyiz etmiştir. Bu nedenle adı geçen davalıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır....

      Zira, cümlenin diziliş biçime göre, "bedeni hasara neden olan trafik kazalarında" ifadesi cümlenin başına konmuş olup, hangi tür trafik kazalarının bu bent kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açık bir tercihle belirlenmiştir. Yani, "maddi hasarla" neticelenen trafik kazalarında salt olay yerinin terk edilmesi rücu sebebi değildir. İkinci koşul ise; sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin, "tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerden birine dayanmaması" gerekir. Çünkü, bedeni hasara neden olan trafik kazlarında, sigortalı araç sürücüsünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gittiğini, can güvenliği nedeniyle olay yerinden uzaklaştığını mer'i genel şartlar uyarınca ispat etmesi durumunda sigortacının rücu hakkı doğmayacaktır (Bkz: İzmir BAM 11. HD.nin 17.03.2021 tarih ve 1352/352; Bursa BAM 5....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Kasten öldürme ve bu suça yardım HÜKÜM : ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2018 tarih ve 2017/470 esas, 2018/151 sayılı kararla; TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik olarak sanık müdafiinin istinaf talebinin, sanığın feragat etmesi nedeniyle CMK'nin 279/1-b maddesi uyarınca reddine dair verilen karar, aynı Kanun maddesinin son cümlesi uyarınca itiraza tabi olduğundan, bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi, itiraz niteliğinde olup mahallince değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, inceleme kapsamı dışında bırakılmıştır. Sanık ... hakkında; maktul ...'ı kasten öldürme suçundan mahkumiyetine dair hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile sanık ... hakkında; maktul ...'ı kasten öldürmeye yardım suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın beraatine dair verilen karara ilişkin olarak ... ......

        İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Yargılama harç ve giderleri yönünden adli yardım taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, İşbu davanın açılmasından sonra Körfez C.Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlenerek davalı ve diğerleri hakkında tefecilik ve bu suçu yardım suçlarından asliye ceza mahkemesine dava açıldığını, Somut olaydaki şartlar gözetilerek Yargıtay kararları doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabul edilmesinin uygun olacağını, HMK.392/1 maddesinin de bu doğrultuda olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesinin adli yardım ve teminatsız tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından; "... İİK.m.72/3 hükmünün 3. fıkrasının son cümlesi gereğince İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğü'nün ......

          Davacıların adli yardım talebinin istinaf harcını ödeme gücünden yoksun olduğunu ve adli yardım koşullarının oluştuğunu kanıtlamaya yeterli nitelikte olmadığı anlaşılmakla davacıların adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın yerel mahkemesine istinaf harç ve giderlerinin tamamlatılması için geri çevrilmesine karar verildiği, verilen kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından adli yardım talebinin reddi kararına itirazda bulundukları, itirazı üzerine dosyanın HMK’nın 6459 Sayılı Yasayla değişik 337/2 maddesi uyarınca itirazı incelemekle görevli Bölge Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesi gerekirken dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle adli yardım talebinin itirazını incelemek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesini gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak hükmedilen yardım nafakası miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek; davacının istinaf başvurusun esastan reddine, mahkemece verilen yardım nafakasının miktar itibariyle davalı açısından kesin olduğundan davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu