Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye ödendiğini, sigortalı araç sürücüsü ehliyetsiz olduğundan ödenen tazminatların rücuan tahsilini talep etme haklarının olduğunu, davalı ...'e gönderilen ihtarnameye rağmen verilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.380,56 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan delillere göre; davanın husumet yokluğundan reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi nedeniyle, sigorta şirketinin kendi sigortalısına karşı açtığı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı vekili müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın 20.09.2011 tarihinde karışmış olduğu kazada meydana gelen yaralanma nedeniyle, sehven mahkeme ilamına dayanarak ödeme yapan ... Sigorta A.Ş.'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi, Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu, trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu kaza sonucunda, hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına müvekkilince tazminat ödendiğini ileri sürerek, ödenen toplam 94.523,00 TL'nin davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      Dava; 27.9.2007 tarihli trafik kazasında ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan aylıkların davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece; davacı Kurumun, Kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve dolayısıyla bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel...

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın vakıf zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. TTK'nun 1301. maddesi uyarınca, sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketi, ödediği tazminatı zarar sorumlularından rücuan talep edebilir. Talep edilebilecek tazminat tutarı sigortalının gerçek zararı kadardır. Bu nedenle kusur durumunun ve zararın belirlenmesi gerekir. Kaza tespit tutanağına göre, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu araç, sigortalı aracın sol arka kısmına çarpmıştır. Davalı ise, sigortalı araca hiç çarpmadığını savunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın tutanakta anlatıldığı gibi olması halinde, davalı aracının da 2011/1187 2011/6905 sağ ön kısımdan hasar görmesi gerektiğini belirttikten sonra olasılık üzerine kaza oluş şekli ve buna göre kusur durumu belirlenmiştir....

                Bu durumda sigorta primlerinin ödenmemesinde bilgi sahibi olmamaları düşünülemez, her ne kadar vakfın üçüncü kişilere karşı temsilinden vakıf yöneticileri sorumlu ise de bu davalıların ihmallerinden kaynaklanan zararı tazminden sorumlu olmayacakları anlamına gelmeyeceğinden açılan davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak sigorta pirimleri süresinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırılmayan üç vakıf personeli fiilen işten çıkartılmadıkları halde kendileriyle ilgili yeniden işe giriş bildirgesi verilmemesinden dolayı vakıftan gecikme zammı ve idari para cezası talebine yönelik tebligatlara vakıf yöneticileri tarafından itiraz edilmesi gerekirken bu hakkın kullanılmayarak cezaların kesinleşmesine sebebiyet verilmesi de gözönüne alındığında hükmedilecek tazminattan BK. 43 ve 44 (Yeni 51. ve 52 ) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere usul ve yasaya uygun bulunmayan kararın bozulması gerekmiştir....

                  Ne var ki davacı Vakıf davalı Kuruma yazdığı 21.11.2005 tarihli yazıda yersiz ödeme ve faizden yoksun kalma sonucu oluşan maddi zararını talep ettiği halde dava dilekçesinde yalnızca yersiz ödediği miktarı talep ettiği faiz yoksunluğu nedeniyle oluşan zararını talep etmediği ancak faiz yoksunluğu nedeniyle oluşan maddi zararını açabileceği ayrı bir dava ile isteyebileceği açıktır. Uyuşmazlık bu davada talep edilen yersiz ödenen miktara hangi tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği noktasındadır. Davacı Vakıf davalı Kuruma yazdığı 21.11.2005 tarihli yazı ile yersiz ödediği miktarı talep ettiğinden davalı Kurumun yersiz ödeme nedeniyle oluşan maddi zarar yönünden bu yazının kendisine ulaştığı tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Yapılacak iş; 21.11.2005 tarihli yazının davalı Kuruma ulaştığı tarihi belirleyip hüküm altına alınan maddi tazminat alacağına o tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar vermektir....

                    nın guatr ameliyatının davalı doktorlarca hatalı ve kusurlu şekilde yapılması nedeniyle adı geçen kişiye, idare mahkemesinin kararı gereğince tazminat ödendiğini belirterek, bu ödemenin olaya kusurları ile sebebiyet veren davalılardan rücuan tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı ..., zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu