Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı idare ile ihbar olunan ... arasındaki ilişkinin rödovans mı yoksa hizmet alım ilişkisi (asıl-alt işveren ilişkisi) mi olduğu ve hizmet alım ilişkisi (asıl-alt işveren ilişkisi) ise bunun muvazaalı olup olmadığı çözülmesi gereken hukuki problemi oluşturmaktadır. Öncelikle söz konusu ilişkinin rödovans niteliğinde olup olmadığı netleştirilmelidir. Rödovans sözleşmesi Maden Kanununda tanımlanmamıştır. Ancak Kanun'un Ek 7. maddesinde, “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak 4857 sayılı İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; işletme ruhsatı kendisine ait mermer sahasının 23.03.2006 başlıngıç tarihli rödovans sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini, sözleşmenin 12. maddesine göre ödenmesi gereken kira bedellerinin ödenmediğini belirterek; rödovans sözleşmesinin feshi ile ruhsatın ve maden sahasının davacıya teslimine karar verilmesini ve sözleşmeden kaynaklanan 71.206 TL alacağın tahsilini istemiştir....

      Diğer taraftan, tarafları ve konusu farklı olan sigortalının açtığı tazminat dosyasında verilen karar, rücuan tazminat davalarında kesin hüküm teşkil etmez. Dolayısıyla o dosyada alınan kusur raporu da eldeki davada kesin delil teşkil etmeyecektir. Şayet, kesinleşmiş ise ancak, güçlü delil teşkil edebilir. Nitekim bu husus, Yargıtay'ın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de kabul edilmiş bulunmaktadır. .../.......

        Buna göre ruhsat sahibinin Maden Kanunu'ndan doğan sorumlulukları nedeniyle sözleşmede denetim yetkisine ilişkin bir takım hükümlere yer verilmesi rödovans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmez. Daha önce maden sahasının işletmeye açmış olan ruhsat sahibi sonradan işletme ruhsatını üçüncü kişiye rödovans sözleşmesi ile devredebilir. İşletme hakkını devrederken işletmede bulunan alet ve makineleri de sözleşmenin diğer tarafında kullanması için verebilir. Bu durumda ruhsat sahibi, sadece karşılığında rödovans bedeli aldığı ürünü denetlemek, teslim almak ve maden kanununun ruhsat sahibine yüklediği yükümlülükler nedeniyle üretime yönelik olmayan işçi bulundurmak yetkilerine sahiptir. Rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklar açısından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmaktadır....

          Buna göre ruhsat sahibinin Maden Kanunu'ndan doğan sorumlulukları nedeniyle sözleşmede denetim yetkisine ilişkin bir takım hükümlere yer verilmesi rödovans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmez. Daha önce maden sahasının işletmeye açmış olan ruhsat sahibi sonradan işletme ruhsatını üçüncü kişiye rödovans sözleşmesi ile devredebilir. İşletme hakkını devrederken işletmede bulunan alet ve makineleri de sözleşmenin diğer tarafında kullanması için verebilir. Bu durumda ruhsat sahibi, sadece karşılığında rödovans bedeli aldığı ürünü denetlemek, teslim almak ve maden kanununun ruhsat sahibine yüklediği yükümlülükler nedeniyle üretime yönelik olmayan işçi bulundurmak yetkilerine sahiptir. Rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklar açısından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmaktadır....

            rödovans hakkının korunabilmesi için maden ruhsatı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

              Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, Davalı TTK'nın ruhsat sahası içinde bulunan ve rödovans sözleşmesi ile rödovansçı şirketler ve taşeronları tarafından işletilen sahada rödovansçılara ait işyerlerin de çalışmaya başladığı, çalıştığı işyerlerinin ve rödovans sahalarının farklı olduğu gibi çalıştığı işyerleri arasında işyeri devri bulunmadığı, kesintili çalıştığı, davacının en son maria rödovans sahasında, taşeron olan Selahattin Şile'ye ait işyerinde 28/10/2014 tarihinde çalışmaya başladığı, iş aktinin, Davalı Arslantürk Madencilik Şirketi'ne ait işyerinde çalışmaktayken 31/05/2016 tarihinde haksız olarak fesih edildiği anlaşılmıştır. Davalı rödovansçı şirket ile dava dışı Selahattin Şile arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğundan 4857 sayılı yasanın 2/6. maddesi gereğince davalı şirketin davacının bu taşerondaki çalışmalarından da sorumlu olduğu kabul edilmiştir....

              Davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekili 15/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın mükerrer olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkil kurum işçisi olmadığını, davacının rödovanslı şirket işçisi de olmadığını, dava dilekçesinin HMK’na aykırı olarak düzenlendiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, 3213 Sayılı Maden Kanunu Ek 1 ve kurum ana statüsü madde 4’e göre kurumun işletme ve işlettirme hakkı bulunduğunu, müvekkil kurumun yaptığı rödovans sözleşmesine göre yerin teslim edildiğini, 3213 Sayılı Maden Kanunu'na Ek 7.maddeye göre rödovans ile işletilen maden sahalarında İş Hukukundan doğan bütün sorumluluğun rödovansçıya bırakıldığını, rödovans işletmecilerine ait işyerlerinin kurumdan ayrı olarak madencilik faaliyeti yürüttüklerini, rödovansçı ile müvekkil kurum arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, işin ve işyerinin anahtar teslim ile verildiğini, muvazaa ve işçi temini olmadığını, rödovans sözleşmesinin...

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2018/330 Esas - 2020/328 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, Davalı TTK'nın alt işvereni olan diğer davalılara ait maden ocağı işyerlerinde çalışmakta iken meslek hastalığına yakalandığını ve maluliyet oranının % 9,3 olarak tespit edildiğini, Davalı TTK ile diğer davalılar arasındaki ilişkinin rödovans değil asıl-alt işveren ilişkisi olduğunu, bu ilişkinin de muvazaalı olduğunu, davacının başlangıçtan itibaren Davalı TTK işçisi sayılması gerektiğini, müvekkilinin meslek hastalığı nedeni ile çalışma gücünü kaybederek maddi zararlara uğradığını, ayrıca giderilmesi mümkün olmayan büyük elem ve acı duymak suretiyle manevi zararlara maruz kaldığını ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1,00- TL maddi, 20.000,00- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren...

              Bozma kararına uyan Mahkemenin 30.06.2020 tarihli ve 2020/52 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararı ile asıl dava ve ek dava birlikte değerlendirildiğinde; 1-Davacının davalı TTK aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının reddine, 2-Davacının davalı ... .... Şirketine yönelik maddi tazminat talebinin kabulü ile Maddi tazminat bedeli olarak taleple bağlı kalınarak 1,00 TL'nin kaza tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, 3-Davacının davalı ... Mad. .... Şirketine yönelik manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile Manevi tazminat bedeli olarak 9.000,00 TL nin kaza tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. 4.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 5....

                UYAP Entegrasyonu