Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 08.07.2019 tarihli kararıyla takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin durması sonucu söz konusu itirazın iptali için müracaat zorunluluğu doğduğunu, davalı takip borçlusu her ne kadar takibe konu alacağı kabul etmese de alacağın taraflar arasında münakit protokole dayandığını, davalı takip borçlusu tararından davacıya protokolün 4....

Davalı vekili, müvekkili aleyhine başlatılan takipte Konya İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile ilişkilerin şu anda kapatılmış olan Marmara Bölge Temsilciliği aracılığıyla yürütüldüğünü, davacının bahsettiği protokolün Ali Yamaner isimli pazarlamacı tarafından imzalandığını, adı geçenin satış ve tahsilat konusunda yetkili olduğunu, müvekkili şirketi temsile yetkili olmadığını, protokolün müvekkilini bağlamayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı vekilinin (10) günlük cevap süresi içerisinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu olayda davalı vekili, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerekirken mahkemenin yetkisine yönelik itirazının incelenmesi doğru değildir....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 01.10.2014 tarihli dilekçe ile; üniversitenin kampüsündeki kantin ve kafetaryaların kiralanması, kiralanan yerlerin 2014-2015 öğretim yılından itibaren işletilmesi hususunda en geç 25.04.2014 tarihinde işletme sözleşmesinin imzalanacağına, sözleşmenin 01.05.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğine, sözleşmenin 25.04.2014 tarihine kadar imzalanmaması halinde cezai şartın ödeneceğine dair 11.04.2014 tarihli protokolün davalılar ile yapıldığını, protokolün gereklerinin yerine getirilmediğini, bu sebeple protokolde belirtilen cezai şartın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemleriyle asliye ticaret mahkemesinde dava açmıştır. ... 18....

      Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 12.10.2015 tarihli, 2014/824 E. ve 2015/962 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 647.910,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine, koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar, davalı tarafın da kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 12.10.2015 tarihli, 2016/5719 E. ve 2017/531 K. sayılı kararıyla davalının ödemezlik def’i ile takas ve mahsup talebinde bulunduğu, dava konusu protokolün tüm maddelerinde düzenlenen hükümler nazara alınarak taraf edimlerinin ve alacaklarının belirlenerek takip tarihi itibariyle davalılar vekilinin takas ve mahsup talepleriyle koşullarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, kabule göre de davalılardan ...'...

        Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2020 yılı protokolünün 6.12 nci maddesi şu şekildedir; “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....

          Şti'nin taraf olmadığını ve protokolün şirketi temsilen imzalanmadığını, protokolün 12. Maddesi uyarınca 50.000 TL ödeme yükümlülüğünün davalılar tarafından yerine getirildiğini, ... Şti’nin keşidecisi olduğu, ... Şti’nin lehdarı olduğu, keşide yeri Çankırı olan 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinin, ... Şti. firması tarafından davalı şirkete verildiğini, ... Şirketinin, bahse konu çekin 40.000,00 TL’sini ... Şirketinin banka hesabına yatırdığını, 10.000,00 TL kısmını ise elden ve nakden ...’ın oğlu ve ... Şirketinin hissedarı ...’a ödediğini, bu şekilde davalılarca protokolün tüm yükümlülüklerinin ifa edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Limited aleyhine markalara ilişkin yapılan devir işlemlerine yönelik tasarrufun iptali davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ... tarafından sunulan 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Her iki şirketinde ticari defterlerinde bulunan 29.08.2019 tarihli protokol tarihi sonrası hareketler incelendiğinde Davacı şirketin Davalıya 20.09.2019 tarih 910.243,01 TL tutarında fatura düzenlediği, akdedilen protokolün 3. Maddesinde “İcraya konmuş ve vadesi gelmiş borçlar ile ilgili faturası kesilen mallar (2.000.000,00 TL sı fatura tutarındaki mal) 31/10/2019 tarihine kadar ...'...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 08/09/2021 tarihli kararında: tarafların TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına, 13/08/2021 tarihli protokolün aynen onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin 31/12/2021 tarihli ek kararında davacının tavzih talebine ilişkin talebin tapu iptali ve tescil davası içinde değerlendirilebileceği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tavzih talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların Konya 6....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                Ticaret'den olan alacağından feragat ettiği belirtilmiş, protokolün diğer bölümlerinde de ... Ticaret'in davacıya olan borcundan söz edilmiş bulunmaktadır. Dosya arasında bulunan davalı ... Ltd. Şti'nin imza sirkülerinde de dava dışı iki şahısla birlikte ...'in de davalı şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu belirtilmiştir. ... Ltd. Şti.'nin kaşesi altına ...'ı temsilen ... tarafından imza atıldığı içinde protokolün her iki davalıyıda bağladığının kabulü gerekir. ... Ltd. Şti'nin yetkilisi tarafından imzalanan protokol nedeniyle davalı ... Ltd. Şti.'ninde davacıya borçlu olduğu ve bu bağlamda kendisine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davalı ... Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu