Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hizmet akdinin unsurları; 1-Hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi, 2-Hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi 3-Edimin ifası sırasında işverenin denetim ve gözetimi altında bulunması 4-Edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Ücret zaman itibariyle olmayıp yapılan işe göre verildiği takdirde dahi belirli ya da belirli olmayan bir zaman için alınmış veya çalışılmış oldukça hizmet akdi yine mevcuttur. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet aktinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan kişi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 393.) maddesinde öngörülen çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir....

    Hizmet akdinin unsurları; 1-Hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi, 2-Hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi 3-Edimin ifası sırasında işverenin denetim ve gözetimi altında bulunması 4-Edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Ücret zaman itibariyle olmayıp yapılan işe göre verildiği takdirde dahi belirli ya da belirli olmayan bir zaman için alınmış veya çalışılmış oldukça hizmet akdi yine mevcuttur. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet aktinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan kişi "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli ya da belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar....

      Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 22/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        , “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri suçun faili olabileceğinden, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiğinden, 5237 sayılı TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK'nın 236/2-d maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri, somut olayda ise kamu görevlileri hakkında açılmış bir dava bulunmadığı, idare tarafından sözleşmenin feshine karar verilmiş olması nedeniyle de kamu görevlilerinin hukuka aykırı bir eylemlerinin de tespit edilemediği, faili olmayan suçta şerikliğin de mümkün olamayacağı nazara alınarak sanığın beraati yerine, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkemece taraflar arasındaki 06.01.1997 tarihli protokolden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmiş olup, aynı protokolden kaynaklanan başka bir uyuşmazlığın temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 09.07.2004 tarih 2009/827 E.- 2009/9663 K.sayılı ilamı ile çözümlenmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Burada hemen belirtilmelidir ki, Borçlar Kanununda bir tanımı yoksa da ifa, borç ilişkisinde borçlunun yüklendiği “edim”in sözleşme ve yasanın belirlediği çerçevede yerine getirilmesi demektir.Eğer edim bir şey (vermek) veya (yapmak) şeklinde ise ifa, o şeyi alacaklıya ifa maksadı ile teslim etmek, ya da o işi yapmak suretinde belirir.Edim bir şeyi (yapmamak) dan ibaret ise ifa, borçlunun bu taahhüdünü ihlal etmemesi halinde gerçekleşir. İfanın konusu,borçlanılan edimdir. Edimin konusu ile ifanın konusu ilke olarak aynıdır.Borçlu,alacaklıya yalnız borçlanılan edimi ifa etmek suretiyle borçtan kurtulur; bu suretle borç sona erer. Alacaklı da esas itibariyle borçludan yalnız borçlanılan edimin ifasını talep edebilir. Alacaklı ve borçlu borçlanılan edimle bağlı olup, başka bir edim ifa konusu olamayacağı gibi talep de edilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılanın ve sanığın fide yetiştirilmesi konusunda aralarında sözleşme bulunduğu, sanığın edimin ifa edilmemesi nedeniyle fideleri alıp götürdüğünün ifade etmesi karşısında; katılan vekilinin edimin ifa edildiğine dair tutanak ibraz ettiği ancak sanık müdafiinin tutanak üzerinde oynama yapıldığını iddia ettiği anlaşılmakla, eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                nin verilmesi ve söz konusu sözleşme gereği edimin yerine getirilmemesi nedeniyle avans olarak ödenen 2.000,00 TL nin iadesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa, 555 ve 556 sayılı kanun hükmünde kararnamelere dayanılmayan uyuşmazlığın, BK’nın 355. ve devamı maddeleri uyarınca Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21.ve 22.(1086 sayılı HUMK.nun 25. ve 26.)maddeleri gereğince Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/876 Esas KARAR NO: 2023/143 Karar KARAR TARİHİ: 10/02/2023 DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 12/07/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Dava, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinden kaynaklı, edimin yerine getirilmediği iddiası ile ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, HMK 114/2 fıkrası uyarınca icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile özel dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 fıkrası uyarınca usulden reddine karar verilmiş olup verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf istemine konu dosyada bir kısım eksiklikler bulunması nedeniyle bu haliyle dosya üzerinde esastan inceleme yapılması olanaklı görülmemiştir....

                    Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 110/4.maddesi kapsamında vakıf senedinden kaynaklı edimin yerine getirilmemesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelemesi doğrultusunda taraflar arasında herhangi bir vekalet sözleşmesi mevcut değildir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 2. ve 4. maddelerine göre, vakfa ilişkin davalar miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde görülür. Davada, vakıf senedine göre ödenmeyen avukatlık ücreti yardımının faizi ile davalıdan tahsili istenildiğinden, mahkemece karardan sonra dosyaya sunulan "protokol" başlıklı 06.04.2017 tarihli sulh sözleşmesi de dikkate alınarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu