WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki çekişme, meydana gelen rizikonun dolayısıyla davalının tazminat ödeme sorumluluğunun doğup doğmadığı ve davalının prim borcunu mahsup edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından iki taksit prim borcunun ödendiği geri kalan kısmın muaccel hale geldiği ortaya çıkmıştır. Davalı vekili, davacının tazminata hak kazandığı poliçeye ilişkin olarak bakiye prim alacaklarının bulunduğunu açıklayıp, bu alacağın tazminattan mahsubu ile bakiye kısmın davacı ya ödendiğini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak, mahkemece bakiye prim borcunun mahsubunun, sadece kaza meydana geldiği tarihe kadar olan kısım için mümkün olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden mahsuba karar verilmiştir. Kasko sigorta poliçeleri iki tarafada borç yükleyen akitlerdendir. Sözleşmenin taraflarından herhangi biri kendi edimini yerine getirmeden karşıyanın edimini yerine getirmesini bekleyemez....

    Mahkemece yapılacak iş, davacının primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu "üst düzey yönetici" ve "yetkili" olup olmadığını, bu bağlamda prim borcunun doğduğu dönemde yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi (Sayman) olup olmadığını araştırmak, davacının prim borcunun doğduğu dönemlerde "üst düzey yönetici" ve "yetkili" olmadığı saptanır ise 506 sayılı Yasa'nın 80/12. maddesine göre prim borçlarından ötürü işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olmadığı gözetilerek ödeme emrinin iptaline karar vermek, davacının prim borcunun doğduğu dönemlerde "üst düzey yönetici" ve "yetkili" olduğu saptanır ise görevinin başlangıç ve bitiş tarihlerine göre sorumlu olduğu prim borcunu tespit etmek, prim alacakları dışındaki Kurum alacakları 506 sayılı Yasa'nın 80/12. maddesine göre takip edilemeyeceğinden ödeme emrine konu damga vergisi alacağı yönünden 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde yer alan uygulanma koşullarının davacı yönünden...

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirket tarafından düzenlenen iptal zeyilnameleri nedeniyle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir prim alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, takip tarihi itibarıyle asıl alacağın %40'ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sigorta prim borcunun tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bilirkişi raporları nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir....

        İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ile prim borcunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde prim borcu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Kurum işleminin iptali ile zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.1998 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Yasemin Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Prim borcunun davacı tarafından yapılan 2007,2008 ve 2009 yıllarındaki prim ödemeleriyle ödenip-ödenmediği, en son ödemenin yapıldığı 30.6.2009 tarihi itibariyle prim borcunun bulunup-bulunmadığı, borcu var ise hangi döneme ilişkin olduğu, 17.03.1981 tarihi ile tahsis talep tarihi olan 27.5.2006 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi kesintisiz sigortalı sayıldığında tahsis (27.5.2006) tarihi itibariyle prim borcunun bulunup bulunmadığının, 2-Davacının 17.03.1981 tarihinden itibaren 25 tam yıl sigortalı sayıldığında tahsis (27.5.2006) tarihi itibariyle prim borcunun bulunup bulunmadığının, ekli ekstre ile yetinilmeyip ilgili Kurumdan ayrıntılı ve açıkça sorulup, gelen cevap eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (iş)Mahkemesi Davacı, tahakkuk ettirim prim borcunun iptali ile ödenen borcun faizi ile iadesi istemine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının l.l.2004- 31.12.2004 tarihleri arasında Otobüs İşletmeciliğinden dolayı işçi çalıştırmadığı halde davalı Kurumca tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ile ödenen borcun faizi ile iadesi istemine ilişkindir....

              Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, fark prim borcunun iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı SGK vekilince istinaf edilmiştir. Fark prim borcunun gerçekleştiği iddia olunan iş tadilat işi olup, 1997 yılında gerçekleşmiştir. Bu duruma göre zamanaşımı süresi fazlasıyla dolmuş olup, ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Somut olayda dava, davalı kurumca davacı hakkında verilen ticari araç nedeniyle prim borcuna yönelik işlemin iptali ile davalı kuruma prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, asıl istemin Bağ-Kur kaydının iptali olduğu ve davalı tarafın Sosyal Güvenlik Kurumu ve davacı talebinin kurumun alacağının iptali istemine ilişkin Bağkur Kanunundan kaynaklanmış olmasına göre, davanın hukuki mahiyeti itibariyle iş mahkemesininin sahasına girdiği anlaşılmakla, davanın yasal dayanağını teşkil eden 5510 sayılı yasanın 101. Maddesi gözetildiğinde, uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Yozgat İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; ihale konusu işin davacı şirketin asıl işyeri isçilerine yaptırıldığına ilişkin tespitinin eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmakta ise de; ek prim tahakukuna konu prim borcunun zamanaşımına uğradığının belirgin olmasına ve tahkikat eksikliğinin sonuca etkili bulnmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz.” denilmektedir. Somut olayda; davacıya tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz eden davacının itiraz sonucunun ne olduğu ve sonucun davacıya ne zaman tebliğ olunduğu anlaşılamamaktadır. Yine davacının idari para cezasının iptali için idari yargıda açtığı davanın akibeti de bilinmemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu