Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce haksız feshi iddiasına dayalı olarak açılmış kar kaybından kaynaklı maddi tazminat, denkleştirme(portföy) tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14....

    - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan tek satıcılık sözleşmesinin davalının ağır kusuru yüzünden feshedilmesi nedeniyle; tek satıcılık sözleşmesinden doğan portföy tazminatı (müşteri tazminatı) için 5.000.-TL, sözleşme sebebiyle uğratılan zarar (işçi bedeli) 4.500.-TL, ve aylık depo kirası 400.-TL olmak üzere toplam 9.900.-TL bedelin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, bayilik sözleşmesinin davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2011 yılında bayilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili tarafından feshedildiğini, müvekkilinin davalıdan cari hesap bakiye alacağı olan 9.975,80....

      Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki 3 yıl süreli imzalanan sözleşmenin, süresinden önce davalı tarafından feshedildiği, sözleşme ile taraflara karşılıklı olarak sözleşmenin süresinden önce sebep göstermeksizin fesih yetkisi tanındığı, bu düzenlemenin bir tarafın diğer tarafa zorla kabul ettirdiği bir koşul olmayıp aynı yetki yani sebep göstermeden fesih yetkisinin aynı şartlar altında davacı tarafa da tanındığı, sözleşmenin sona ermesi ve feshinden dolayı müşteri kaybı, şerefiye, portföy tazminatı, kar kaybı veya benzeri gerekçelerle tarafların birbirinden tazminat talep hakkından feragat ettiklerine dair son derece açık olan sözleşmenin 11.6 maddesi hükmünü davacının kabul etmesi karşısında, sözleşmede kendisine tanınan bir hakkı kullanan davalıdan davacının tazminat talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        tazminatı isteminin sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren 1 yıl içinde talep edilmesi gerektiğini, somut uyuşmazlıkta sözleşme ilişkisi 06.11.2018 tarihinde sona ermiş dava ise 07.12.2020 tarihinde açıldığını, dolayısıyla portföy tazminatı talebi için 1 yıllık süre somut uyuşmazlık bakımından geçtiğini, bu sebeple davacının tarafın portföy tazminatına yönelik taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen Sözleşme hükümleri uyarınca somut uyuşmazlık bakımından davacının 1 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiş olsa bile zaten portföy tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketler, faaliyet gösterdiği telekomünikasyon sektöründeki öncü, köklü şirketlerden biri olduğunu, Türkiye’de milyonlarca aboneye sahip tanınmış marka niteliğine sahip bir şirket olduğunu, bu sebeple, davacı tarafın faaliyet gösterdiği lokasyondaki müşteri portföyü esas itibariyle Müvekkil Şirketlerin müşteri portföyü olduğunu, bölgede abonelerin davacı tarafı tercihinin yegâne...

          GEREKÇE: Açılan dava, acentelik sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle doğan portföy tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ... marka damacana suyunun dağıtımı konusunda franching sözleşmesi yapıldığını, müvekilinin sözleşmesinden kaynaklanan edimini eksiksiz olarak yerine getirdiği halde davalının haksız yere tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek 50.000 TL manevi tazminatın, müşteri portföy tazminatı ve ciro kaybından kaynaklanan 150.000 TL maddi tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden aldığı malların bedelini süresinde ödemediğini, davacı hakkında müşteriler tarafından şikayette bulunulduğunu, davacının taraflar arasındaki franching sözleşmesine aykırı olarak dava dışı şirketlerden ürün aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              -KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin 11.07.2001 tarihli sözleşme ile ... bölgelerinde tek satıcısı olduklarını, davalının 19.04.2010 tarihli ihtar ile akdi tek yanlı fesih ettiğini ileri sürerek kar kaybı portföy tazminatı ve manevi zarar olarak toplam 1.100,000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının satın aldığı mal bedellerini ödemede temerrüde düştüğünü, bu yönde yapılan ihtara uymadığını, akdin sözleşmenin kendilerine tanıdığı hak üzerine fesih edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının davacı tarafı önce 19.06.2009 tarihli ihtar ile ödemeler konusunda uyardığı, uyarıya rağmen ödemelerde gecikme ve aksama meydana geldiği, bu durumda akdin 19.04.2010 tarihli ihtar ile fesih edilmesinde bayilik sözleşmesine bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davalı vekili, feshin haksız olduğunu, fesih nedeniyle ciddi zarara uğradığını, bu zararlarının ve portföy tazminatı alacağının takas mahsubu gerektiğini, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça yapılan feshin haklı olduğu, davalı şirketin, kendi ticari kayıtlarına göre davacıya en az 3.610.574,45 Euro karşılığı 11.388.158,95 TL borçlu bulunduğu, depo emrine rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Maddeleri uyarınca feshedildiğini, davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve geçmiş yıllardan kalan ücretli izin hakkına tekabül eden ücreti ve diğer tüm yasal haklarınının ödendiğini, davacıya 37.706,00- TL (net) kıdem tazminatı, 9.663,38 TL (net) ihbar tazminatı, 6,153,19 TL (brüt) izin ücreti ödendiğini, davacının iş akdinin fesih edilmesinin nedeninin performans düşüklüğü olduğunu, davacı, dilekçesinde beyan ettiğinin aksine, 2020 yılı Kasım ayı Kobi Satışları Portföy sıralamasında başarı kazanmış olsa da davacının bu başarısında istikrarlı olamadığını, davacının, kendisinden beklenen performansı sürecin devamında gösteremediğini, ortalama olarak benzer işi görenlerden daha az verimli çalışma, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olma, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmama, öğrenme ve kendini yetiştirme yetersizliği, sık sık hastalanma, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen...

                  Davacı tapu iptal ve tescil talebinin yerinde görülmemesi halinde portföy tazminatı ile taşınmaza yaptığı faydalı masrafların ödenmesini talep etmekle, mahkemece tazminata ilişkin değerlendirmede yanılgıya düşülmüştür. Mahkemece karar verildiği üzere davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığının değerlendirilmesi durumunda davacının talep ettiği tazminat bakımından yapıyı iyi niyetli olarak inşaa edip etmediği değerlendirilmeli, iyi niyetli olduğunun tespiti halinde davacı tarafından yapılan yapı bakımından taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine uygun (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği değerlendirilmeli, davacının (malzeme sahibinin) iyiniyetli olmadığının tespiti halinde ise, tazminat miktarının levazımın en az kıymetini geçemeyeceği dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu