Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın temsilcide hata nedeniyle işlemi yapan ve temsil yetkisi bulunan ...Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yöneltilmesinden sonra, daha önce mahkemece yapılan yargılama kapsamında, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilanını istediği limited şirket ortaklık payının devrinin onayına ilişkin genel kurul kararının, karara katılan vekilin vekaletnamesinde söz konusu toplantıya katılım için gerekli olan ve anonim şirketlerin genel kurul usul ve esaslarına dair yönetmeliğinin 21. maddesinde belirtilen genel kurullara vekaleten katılımı düzenleyen maddesinde, belirtilen asgari ve zorunlu unsurları içermediği, oysa ki pay devrinin onayına ilişkin toplantıya katılacak vekilin vekaletnamesinde açıkça pay sahibinin, pay adedi.. gibi özel bilgilerin yer almadığı, yine vekilin kısa bir süre sonra vekaletten azledildiği hususları nazara alındığında, ...Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün şikayete konu hisse devri ve buna ilişkin genel kurulda...

    a devrettiği, şirketin sicil dosyasından limited şirket hisse devir sözleşmesi ile devredilmesi sonrasında bu hisse devrinin kabulü ile şirketin temsil ve ilzamına ilişkin olarak şirket ortaklar kurulunca 12.03.2010 tarihli ve 2010/1 sayılı kararın alındığı ve hisse devrinin şirket pay defterine işlendiğinin görüldüğü, asıl ve birleşen davanın davacısının şirket hissesini geçerli bir biçimde birleşen davanın davalısına devrettiği, devrin davalı şirket açısından hüküm ve sonuç doğurduğu, devir işlemi ile ilgili olarak şirketçe yapılması gereken tüm usulü işlemlerin yapıldığı hatta hisse devrinin tescil ve ilanı için şirket müdürü tarafından 17.03.2010 tarihinde ticaret siciline başvuru yapılarak gerekli belgelerin sunulduğu, hisse devri konusunda davalı şirketin direngen durumda olmadığı, davacının hissesini temlik alan davalı ...'...

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, şirket ortaklar kurulunun 01.05.2007 tarihli kararının pay devri ve müdür atanmasına dair kararının karar yeter sayısı olmaması sebebiyle batıl olduğunun tespitine yönelik olup iptali istenen karara toplam 8.000 pay üzerinden 6.000 payı temsil eden; ortaklıktan ayrılan 4160 pay sahibi ..., ...’nın hissesini devralan yeni ortak ..., 160 pay sahibi 1964 doğumlu ..., 1600 pay sahibi ... ve 80 pay sahibi ...’ın iştirak ettiği, şirket sermayesini ¾’ne sahip 4 ortak katıldığı, toplantıda alınan kararlar gerek karara katılan üye gerekse temsil ettikleri sermaye açısından yasaya uygun olduğu, gerekçesiyle, davacı ...'ın davasının sıfat yokluğu nedeniyle, birleştirilen davacı ...'ın davasının subut bulmadığından reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı ... vekili, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, dava dışı önceki ortak ...'in davalı şirketteki payının dava dışı ...'a devrinin kabülüne ve ...'...

        Davalı ..., ortak muris ...’ın hayattayken çekişmeli taşınmazları kendisine hibe ettiği ve zilyetlik devrinin sağlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., çekişmeli taşınmazları satın aldığını ve iyi niyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, çekişmeli taşınmazların kök muris ...'tan intikalen geldiği, muris ...'ın mirasını sağlığında çocukları arasında pay etmediği, murise ait taşınmazların mirasçılara tereke olarak kaldığı ve murisin ölümünden sonra da mirasçıların biraraya gelerek miras taksimi yapmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı ... ve ... tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

          Dosyaya celbedilen kayıtlar ve beyanlar ile davalı tarafça sunulan hisse devir sözleşmesi ve devrin tescili talepli ihtarnamenin hep birlikte değerlendirilmesinde; davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanmadığı, çıplak pay olduğu, davacı tarafça da davalı şirket hissesinin dava dışı ------- yazılı hisse devir sözleşmesi ile devredilmiş olduğu, devir sözleşmesinin davacı tarafça hiçbir aşamada inkar edilmediği, ancak devrin tescil edilmediğinin ileri sürüldüğü, ne var ki çıplak payın devri yönünden pay defterine işlenmesinin kurucu unsur olmadığı, hisse devrinin koşullarının oluştuğu Mahkememizce değerlendirilmiş olup, davalı şirketteki tüm hisselerini devretmiş olan davacının, davalı şirketin feshini talep etmekte aktif husumetinin kalmadığı kanaatiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

            Şti'nin davalı şirketin sermayesinin %15'ine tekabül eden 150 adet hissesini aralarında imzaladıkları hisse devir sözleşmesi uyarınca 41.258,80 Euro bedelle devraldığını, bu bedeli de anılan şirketin banka hesabına yatırdığını, ancak söz konusu hisse devrinin davalı şirketin pay defterine tescil edilmediğinin öğrenilmesi üzerine yapılan sözlü ihtara rağmen davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve devri yapan ...'un pay defterine tescili yerine getirmediğini ileri sürerek, müvekkili tarafından devralınan davalı şirket sermayesinin %15'ine tekabül eden 150 adet hissenin devrin gerçekleştiği 06.11.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı şirket pay defterine hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davaya konu hisse devir sözleşmesinin gerçek olmadığını ve bu belge altındaki imzanın ...'a ait bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre, 03/07/2012 tarihli pay devrinin şirkete ve yetkilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde reddine ya da kabulüne ilişkin alınan genel kurul kararının otuz gün içinde tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurulması ya da tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeleri gerektiği, şirket yetkililerinin gerek genel kurul kararı, gerekse tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri, dosyaya herhangi bir cevap vermedikleri, Noterden hisse devri yapılmış olmasına rağmen, şirket yetkililerinin ortakların genel kurul kararı alıp ticaret sicili müdürlüğünden tescil ve ilan talebinde bulunmadıkları ve tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 33'ncü maddesi 3'üncü fıkrasın gereğince talebin kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve...

                Bu nedenle ... payının tamamının davacıya tescili doğru değildir. Mahkemece, sadece ... tarafından davacı ...'a satışı vaat edilen ancak daha sonra davalı ...'e devredilen ... payının ... hissesinden iptali ile diğer satış vaadinde bulunanlar ... ve ...'ın payları ile birlikte (pay oranları da) belirlenerek ve elbirliği mülkiyetinin halen devam ettiği de gözetilerek davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken ...'in tüm payının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Tapuda pay devrini içeren sözleşmelerin geçerliliği resmî şekilde veya noterde düzenleme biçiminde yapılmasına bağlı olup, dava konusu olaydaki adî yazılı sözleşme geçersiz bulunmakta ise de sözleşmenin ifası amacıyla tapuda pay devri gerçekleştirilmiş olduğundan bu aşamada sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Davacı inşaat ruhsatını imzalamış ve kendi iradesi ile kat irtifakı tesis ederek 6 adet dairenin tapusu yüklenicinin eşi davalı ... adına tescil ettirilmiştir. Yapılan tüm bu işlemlerin eser sözleşmesinin ifası amacına yönelik olduğu kabul edilmelidir....

                    Şirket karar ve pay defterinin mahkememize ibrazı yönünde birleşen dava davalısı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılmış, istenen defter ve kayıtlar dosyaya sunulmamıştır. Davacı vekiline de yay defterini sunması için kesin süre verilmiş ancak verilen süre içerisinde davacı tarafından da pay defteri dosyayay sunulmamıştır. Limited şirket payının devri şartları 6762 sayılı TTK’nun 520 ve 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesinde düzenlenmiş olup mevcut yasal düzenleme uyarınca geçerli bir pay devrinden söz edilebilmesi için; pay devrinin yazılı olması ve noterlikçe imzaların onaylanması, ayın sermaye konmuş olması halindeki yasal (TTK 520’deki) devir yasağı ile varsa şirket mukavelesindeki devir yasağı şartlarına uyulmuş olması, ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması, pay devrinin şirkete bildirilmesi ve pay sahipleri defterine işlenmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu