Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/263 esas sayılı dosyasında vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteminde bulunduğu, taşınmazın üyelik devrinden sonra koruma altına alındığı, pay devri için gönderilen paranın devir edenlere ödenmesi nedeniyle kooperatif kayıtlarında yer almamasının normal olduğu gibi, yöneticilere yapılan havale miktarının devir alınan paylardan düşük olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
TTK'nun 489. maddesinde de “Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade eder.” hükmü, 490. maddesinde ise “Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu senetler, nama yazılı pay senetleridir. TTK’nun 490.maddesinde nama yazılı pay senetlerinin devri düzenlenmiştir. Nama yazılı pay senetlerinin hukuki işlem ile devri, ciro edilmiş senedin zilyetliğinin devralana geçmesiyle yapılabilir (TTK md 490/2). Çünkü söz konusu senetler kanunen emre yazılı senet kabul edildiğinden, emre yazılı senetlerin devrine ilişkin hükümlere tabidir....
Kişilerin korunması için hamile yazılı payların nama yazılı paylara dönüştürülmesinin hakkın kısıtlanması anlamına gelmediğini, pay dönüştürme işleminin kanuna uygun olarak yapıldığını, müvekkili şirketin 26.06.2018 tarihinde yaptığı 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında esas sözleşmenin pay senetlerinin nevi ve devri başlıklı 7....
in davacı Holdingde 1.000 adet payın maliki olarak gözüktüğü, pay sahipliğinin devam ettiği, bu nedenle yönetim kurulu üyeliğinin de sona ermeyeceğinden yönetim kurulundaki boşluktan bahisle TTK.nun 330/1 ve TTK.nun 315 maddesi hükmüne göre davalı ... ile dava dışı ...'in 23.02.2007 tarihinde almış oldukları dava dışı ...'nın yönetim kurulu üyeliğine atanmasına ilişkin karar yok hükmündedir. Başka bir anlatımla, ... yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanmamıştır. Bu nedenle pay devrine ilişkin işlem geçerli değildir. Davalı ...'e hukuka uygun bir şekilde pay devri işlemini gerçekleştirmesi konusunda yetki verilmemiştir. Bu nedenle, tek başına davacı şirketi temsilen pay devri sözleşmesini imzalamayacağından anılan sözleşme davacı sirketi bağlamayacaktır. Kaldı ki, yukarıda anılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kayyım atanmasına ilişkin kararı da pay devri işleminin yapıldığı 28.3.2007 tarihinden önce şirkete bildirildiğinden bu nedenle dahi davalı ......
Ne var ki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan yaklaşık 2 sene sonra veraset iptali davaları sonucu 18.08.2010 tarihinde "birden fazla ölüm halinde intikal" nedenine dayalı olarak tapu kayıt maliklerinin arasında Hüriye Büyükmenekşe ve ...'da katılmıştır. Davacılar ... ile Hüriye Büyükmenekşe dışında kalan tapu kayıt malikleri kendilerine ait hisselerini yüklenici ... ile iş ortağı ...'a 19.08.2010 tarih ve 7383 yevmiye numaralı akit ile satış suretiyle taşınmaz devri yapılmıştır. Davacılar işbu davayı 12.07.2012 tarihinde TMK'nın 732 ve devamı maddelerine dayanarak açmıştır. Uyuşmazlık davalılara yapılan devir işleminin gerçekte satış olup olmadığı, ve buna bağlı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan devir işleminin avans niteliğinde bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dava konusu taşınmazdaki pay devri satış bedeli 17.398.00 TL olarak gösterilerek yapılmıştır....
hukuka aykırı şekilde yer alan “Aracı Kurum Deniz Yatırım Menkul Değerler A.Ş’ de bulunan hisselerin alacaklıya devri talebidir” şeklindeki ibare İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile ortadan kalktığından, kararda yer almayan ve hisse devri yapılmasına yönelik olmayan takipte İcra Müdürlüğü tarafından müzekkere ile Deniz Yatırım A.Ş’ deki müvekkile ait hisselerin alacaklılara devrine yönelik tüm işlemlerin hükümsüz olduğunun ortaya çıktığını, İcra Mahkemesi tarafından iptal edilen bir hususa dayalı olarak İcra Müdürlüğünde yapılan işlemlerin de iptal nedeniyle ortadan kaldırılması ve eski hale iadesi gerektiğini, Nitekim İcra Müdürlüğü işbu şikayete konu kararında dahi açıkça hisselerin devri talebi yönünden icra emrinin iptal olunduğunu, yeni bir icra emri düzenlenerek gönderilebileceğine karar verdiğini, icra emrinde hisse devri hususu yazılamayacağından ve hisse devri takibe konu kararda da yer almadığından hisse devrinin yapılabilmesinin hukuken mümkünlüğünün bulunmadığını İstanbul...
Sözleşmelerin eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı Menduh vekili cevaben ellerinde olamayan nedenlerle taahhüdü yerine getirmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri TMK.706, BK.213, Noterlik Kanunu 60 ve Tapu Kanunun 26 maddeleri hükmü gereğince noter önünde düzenleme şeklinde yapılmadıkça geçerli olarak kabul edilemez. Ancak şekil şartına uyulmadan yapılan sözleşme hükümlerine göre tapu devri yapılmış ise, artık sözleşmenin geçersiz olduğu ileri sürülemez. Taraflar noter huzurunda re’sen düzenleme şeklinde sözleşme yapmamış iseler de, bu sözleşmeye uygun olarak yükleniciye tapuda pay devri yapıldığından sözleşmenin geçersiz olduğu ileri sürülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil,tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları...’in maliki olduğu 9 parsel sayılı taşınmazının tamamını 17.07.2009 tarihinde oğlu olan davalı ...’ya mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/507 Esas KARAR NO: 2021/252 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 18/06/2020 KARAR TARİHİ: 22/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili --------------- hak ve hissesine sahip olan tek pay sahibi olduğunu, ----- tarihinde müvekkilin katılmadığı müvekkil adına sahte imzalar kullanılarak ----- hazirun listesi gibi belgeler hazırlanıp-------- toplantısı yapıldığını, bu toplantıda şirketin yönetim kurulu üyeliğine davalı ----- seçilmesine karar verildiğini,ilzam yetkisinin haksız bir şekilde ------ verildiğini,----- tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında kendi kendisine ---- yıl süre ile şirketi temsil ve ilzam yetkisi edindiğini,------ yapılan ------ müvekkilin hazır bulunmadığı --------- adresine nakil konusunda karar alındığını, -----tarihinde yine müvekkilin imzasının...
nin ana sözleşmesinde pay devrini sınırlayan herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Pay devrinin şirkete karşı ileri sürülebilmesi için kural olarak devrin şirket pay defterine işlenilmiş olması gereklidir. Ancak, pay defterine kayıt ispat açısından önemli olup payın devrinin gerçekleşmesi pay defterine kaydedilmeden de gerçekleşebilir. Pay defterine kayıt aksi ispat edilene kadar devre karine teşkil eder. Pay defterine kaydın gerekli olduğu fakat çeşitli sebeplerle bunun henüz gerçekleşmediği durumlarda pay sahibi diğer araçlar ile pay sahipliğini ispat edebilir. Dosyada mevcut Ticaret Sicil kayıtlarından davalı ....'a ait payların nama yazılı olduğu ancak bu paylar için yazılı senet ve ilmuhaber çıkartılmadıkları, dolayısıyla çıplak payların devrinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nda anonim şirket paylarının devri sadece basılı hisse senetleri (nama ve hamiline yazılı) yönünden düzenlenmiştir....