Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, hükümsüzlük talebinin kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük yaptırımının iptal yaptırımına nazaran geçmişe etkili sonuç doğurması nedeniyle lehe oluşu karşısında iptal talebinde bulunulmasında davacı taraf yönünden bir hukuki yarar kalmadığı gözetilerek kullanmama nedeniyle iptal talebi hakkında esasa dair hüküm tesisine yer olmadığına dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

    Davalı vekili, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, hükümsüzlük şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davaya konu markaların 556 sayılı KHK'nin 7/1-c maddesine aykırı olmadığı, NZN ibareli marka yönünden feragat edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükümsüzlük talep edilen markalar yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

      . + şekil" ibareli markadan, davalının haklarında 07.02.2008 tarihinde cezai takibat için girişimde bulunması üzerine haberdar olduklarını, davalı markasının 556 sayılı KHK'nın 7/1-c bendi anlamında ... ekmeğini tanımlaması nedeniyle hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli 2006/33773 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı TPE vekili, hükümsüzlük davalarında müvekkiline husumet düşmeyeceğini savunarak davanın husumetten reddini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkili markasında bulunan "..." ibaresinin özgün bir tasarıma sahip olduğunu, markanın bütün olarak vasıf bildirmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davalı TPE aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... adına tescilli 2006/33773 sayılı markanın hükümsüzlüğüne dair verilen karar, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2014/12414 Esas 2015/7228 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır....

        Davalı vekili, tecavüze dayanak yapılan davacı tasarımlarının hükümsüzlüğü için davalar açtıklarını, bu davaların beklenmesi gerektiğini, üçüncü şahıslar tarafından açılmış hükümsüzlük davalarının da bulunduğunu, müvekkili ürünlerinin davacı ürünlerinin taklidi olmadığını, asıl olarak davacının tasarımlarının müvekkili ve müvekkilinin tek satıcılığını yaptığı şirkete ait ürünlerin taklidi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın ... kararının iptali bakımından reddine, hükümsüzlük ve terkin taleplerinin de feragat nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır. Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İlk derece mahkemesince birleşen davanın kabulüne, davacı-birleşen davanın davalısının tasarımının hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olduğundan, asıl davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince davaya konu tasarımın 554 Sayılı KHK'nın yürürlükte olduğu tarihte başvuruda bulunulduğu gözetilmeksizin, hükümsüzlük koşullarının incelenmesinde 6769 Sayılı SMK hükümlerinin uygulanması ve davacı vekilinin asıl davada haksız rekabete dayalı olarak da dava açtığı gözetilmeksizin, haksız rekabet koşulları yönünden gerekçeye yer verilmemesi yerinde olmamıştır. Davacı-birleşen davada davalı vekili, hükümsüzlük yönünden davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından dosyaya aslı ve fotokopisi sunulan kataloğun delil olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürmüştür....

              Asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede, dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; hükümsüzlük iddiası bakımından; dava konusu .... nolu faydalı model belgesinin, tescil başvuru tarihi itibariyle tekniğin bilinen durumu karşısında yenilikten yoksun olduğu ve bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulü ile, dava konusu faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir. Davacının tecavüz ve haksız rekabete ilişkin talebine gelince; birleşen Bakırköy ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ......

                CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizde 2017/198 ve 2018/3 Esas sayı ile görülmekte olan hükümsüzlük davalarının, bu dava ile yakından ilgisi bulunması nedeniyle dosyaların birleştirilmesine talep etmiştir. Birleşen 2017/198 Esas 2018/79 Karar sayılı dosyada; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizde 2017/194 ve 2018/3 Esas sayı ile görülmekte olan hükümsüzlük davalarının, bu dava ile yakından ilgisi bulunması nedeniyle dosyaların birleştirilmesine talep etmiştir. Birleşen 2018/3 Esas 2018/80 Karar sayılı dosyada; mahkememizde 2017/194 ve 2017/198 Esas sayı ile görülmekte olan hükümsüzlük davalarının, bu dava ile yakından ilgisi bulunması nedeniyle dosyaların birleştirilmesine talep etmiştir....

                  SMK'nun 25.md'si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md'deki mutlak red; ve 6.md'deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK'nun 7/1-b md'sine göre ise, marka sahibi "tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir....

                    İlk Derece Mahkemesince, yazılı şekilde iptal ve hükümsüzlük davalarının kabulüne karar verilmiş davalı şahıs, kararı istinaf etmemiştir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin hükümsüzlük davasına ilişkin olarak verdiği karar kesinleştiği gibi bu hususta davacı yararına usuli müktesep hak da oluşmuştur. 3. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı yararına oluşan usuli müktesep hakkı ihlal eder şekilde hükümsüzlük davasının da reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Davacı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE, 2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.07.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu