Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddede yer alan hükümsüzlük nedenlerinin mevcut olduğunu ve bu nedenle markanın hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, davacının markalarının ayırt edici unsuru bulunmadığını bu nedenle davalının İstanbul Anadolu ... Fikri ve Sına Haklar Hukuk Mahkemesinin ......

    Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına dayanılarak, markaların işaret ve kapsadıkları ürünler itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları, ancak davacının uzun süre sessiz kalıp, davalının markası tanındıktan ve belli bir ekonomik değere ulaştıktan sonra hükümsüzlük talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı, tanınmışlık ve kötüniyet iddiasına dayalı olarak tescilli markası ile iltibas oluşturan davalıya ait BIOXCIN ibareli markaların hükümsüzlüğünü talep etmiştir. 556 sayılı KHK'nın 42/... - (a) bendi ve Dairemizin 08.04.2002 tarih ve 10860/3275 sayılı kararı uyarınca, hükümsüzlük davasının hükümsüzlüğü istenen markanın tescil tarihinden itibaren ... yıl içerisinde açılması gerekir....

      İçki Sanayi Ticaret A.Ş'nin markayı yeniden inceleme talebinden önce devretmesi nedeniyle YİDK iptal davası için aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, hükümsüzlük davası yönünden de hükümsüzlük iddiasına dayanak yapılan markaların kendisine ait olmaması ve devredilmiş olması nedeniyle hukuki yararının olmadığı, diğer davacı ... Sanayi Ticaret A.Ş. açısından iptal ve hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, her iki davacı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 2002/02839 sayılı marka yönünden beş yıllık kullanmama süresinin dolmadığı ve bu marka ile ilgili hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 2002/02839 sayılı marka yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, diğer hususlar ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan hüküm tesisine yer olmadığında karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli 2002/02839 sayılı markanın kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle hükümsüzlüğe ilişkin birleşen davanın incelenmesi gerektiği, hükümsüzlük halinde başvuru tarihi itibariyle faydalı model belgesi geçersiz hale geleceğinden, asıl davadaki faydalı model haklarına tecavüz iddiasının dinlenemeyeceği, bilirkişi raporları ile davacı dayanağı faydalı model belgesinin 1, 2, 3 ve 5 nolu istemler yönünden yenilik vasfının bulunmadığının, bu itibarla anılan istemler yönünden hükümsüzlük şartlarının oluştuğunun anlaşıldığı, bu istemler hükümsüz kılındığından faydalı model belgesine dayanılarak tecavüzden bahsedilemeyeceği, ayrıca davalı ürününün faydalı ./.....

            nın 43. maddesine göre hükümsüzlük davasını belirtilen kamu yetkilileri haricinde zarar görenin açacak olması ve davacı yanın da zarar gören konumunda bulunmaması sebebiyle davayı açmakta doğrudan hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 25/03/2014 tarihli kararı ile bozulmuştur. Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

              G E R E K Ç E:Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.Davanın Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2019/315 Esas sayılı dosyası ile açıldığı, davacının marka hakkına tecavüzün tespiti ve tazminat talepleri yönünden anılan dosyada yargılamaya devam edildiği, ancak hükümsüzlük talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek yetkisizlik ile ilk derece mahkemesine (Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi) gönderildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından, "... hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatiyle davacının davasının kabulüne, davalı adına kayıtlı 2017/106206 tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine" karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                gerek işitsel, gerek görsel, gerekse de anlamsal yönden herhangi bir benzerlik olmadığı, davalının kötüniyetli olduğu yönünde delil bulunmadığı gözetildiğinde davalı markasının 08.07.2010 tarihinde tescil edildiği hükümsüzlük davasının ise 13.05.2019 tarihinde açıldığı ve buna göre SMK. 25/6. maddesinde düzenlenen “5 yıllık sürenin dava açma süresinin geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece davacının hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Davacının ... markası ile davalının ......

                  Mahkememizce markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede; SMK'nun 25.md'si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md'deki mutlak red; ve 6.md'deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir. SMK'nun 6/1 md'sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır....

                    Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; markanın hükümsüzlük davasını; menfaati olanlar, cumhuriyet savcıları ve ilgili resmi makamlar açabileceğini, davacının da bu bakımdan herhangi bir menfaati olmadığından davanın reddi gerektiğini, kararda 2014/49481 tescil numaralı "bilet al" markasının 9., 35. ve 39. sınıflarda somut ayırt edici niteliği bulunmadığından bahisle söz konusu mal ve hizmetler açısından kısmen hükümsüzlük kararı verildiğini, bu marka açısından da itirazlarımız doğrultusunda kısmi hükümsüzlük kararının müvekkil lehine olacak şekilde kaldırılması gerektiğini, kısmi hükümsüzlük kararı verilen 2014/49481 tescil numaralı "bilet al" markası için de kısmi hükümsüzlük kararının kaldırılarak davanın reddi gerektiğini, kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik kapsamında tescili mümkün olmayan işaretlerin yaygın kullanım sonucu tüketici nezdinde marka olarak algılanması için asgari ayırt edici niteliği kazanmasının yeterli olduğu...

                    UYAP Entegrasyonu