Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Verilen Temyize Konu Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaya konu davalı adına tescilli 2011/32622 sayılı NEXTWAVE markasının başvuru tarihinin 20.04.2011 olduğu, 02.07.2014 tarihinde tescil edildiği, nice sınıflarının 35 hariç 1-45. sınıflarda sayılı mal ve emtialar olduğu, hükümsüzlük talebinin 09. sınıfta yer alan "koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar, gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları ile 14, 18, 24 ve 25. sınıflarına ilişkin olduğu, davacı tarafından hükümsüzlüğe dayanak gösterilen markaların davacı adına tescilli 150433, 15674, 178890, 148410 no.lu markalar ile davacının tanınmış NEXT markası olduğu, ve kötü niyetli tescil nedeni ile de hükümsüzlük talebinde bulunulduğu, dava tarihine göre uygulanması gereken mevzuatın mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (Mülga 556 sayılı KHK) olduğu, davacının hükümsüzlüğe dayanak gösterdiği...

    Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır....

      gerçekleştiği, yine davalının davacı markasının tanınmışlığından istifade amacıyla, bilerek ve kötü niyetli olarak tescil yaptığı anlaşılmakla SMK m.6/9 kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılarak davacının hükümsüzlük davası kabul edilmiştir....

        Bir markanın kötü niyetle tescil ettirilmesi hali, mülga 556 sayılı KHK’da açıkça bir hükümsüzlük sebebi olarak sayılmamış ise de, MK 2. maddesinden hareketle, kötü niyetle marka başvurusu bir hükümsüzlük sebebi olarak kabul edilmektedir. 556 sayılı KHK'nın 42. maddesine dayalı olarak açılan hükümsüzlük davasının tescil tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü içinde açılması gerekir. Ancak, kötüniyetin varlığı halinde ise hükümsüzlük davası her zaman açılabilir. 556 sayılı KHK'nın 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülebilmesi mümkün olduğu gibi sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK'nın ruhuna ve amacına uygundur. Çünkü, KHK'nın 35/1 ve 42/1.a maddelerindeki düzenlemelerde esasen, MK'nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir....

          Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.02.2017 gün ve 2015/12750 sayılı kararı ile YİDK kararının iptaline yönelik temyiz sebeplerinin reddine, hükümsüzlük talebi yönünden ise hükümsüzlük ve YİDK kararlarının iptali taleplerinin ayrı davalar olması nedeniyle davacının dayandığı "D Smart City" markası da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kararın hükümsüzlük talebi yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece, davada hükümsüzlük talebi bulunmadığı gerekçesiyle bozma kararına karşı direnilerek tekrar davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

            Davalılardan ... ile ... tarafından def'i yoluyla hükümsüzlük iddiası ileri sürülmüş, davalı ... açılan davayı kabul etmiştir. Vasiyetnamede mahal belirtilmediği için geçersiz olduğu yönündeki mahkeme kararı yerindedir. Ancak, davalılardan ...'ın davayı kabul ettiği ve diğer davalılar ..., ..., ..., ... tarafından da vasiyetnamenin hükümsüzlük iddiası def'i yoluyla ileri sürülmediğinden, böyle bir savunmada bulunan davalılar ... ve ...'ın hükümsüzlük def'inin, diğer davalılara sirayetinin söz konusu olamayacağı açıktır. Bu durumda, hükümsüzlük iddiasını def'i yoluyla ileri süren davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddi, davayı kabul eden ... ile diğer davalılar ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın kabulü gerekir....

              Davalı vekili, tescilden itibaren 5 yıl geçtikten sonra hükümsüzlük istenemeyeceğini, davacının ....'deki marka tescili ile müvekkilinin ....'deki tescili arasında geçen sürede tanınmışlık kazanılamayacağını, yıllarca susan davacının bu davayı müvekkilini piyasa dışına atıp haksız rekabet oluşturma amacıyla açtığını savunarak davanın reddini istemiştir. Dahili davalı vekili, hükümsüzlük davası için 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, kötüniyetin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Firmasının tasarımları ile hemen hemen aynısı olan görünüme sahip modelleri olduğu, bir kısım modeller yönünden küçük farklılıklar söz konusu olsa dahi ayrıntılardaki küçük farklılıklar ayniyeti engellemediği, bu nedenle hükümsüzlüklerine karar verilmesi gerektiği, hükümsüzlük kararları geçmişe etkili olduğundan ve 554 sayılı KHK ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında hiç doğmamış sayıldığından asıl davadaki taleplerin incelenmesine ve tartışılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı adına tescilli 2000/2035 no'lu tasarım tescil belgesindeki 1 sıra sayılı tasarımın, 2001/01819 no'lu çoklu tasarım tescil belgesindeki 8 ve 10 sıra sayılı tasarımların, 6094 sayılı çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 sıra sayılı tasarımın ve 5694 no'lu tasarımın ayrı ayrı hükümsüzlüklerine, asıl davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Yine, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 42/ 1-b bendine dayalı olarak açılacak hükümsüzlük davasının 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda açıklandığı şekilde hükümsüzlük davası 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı halde, mahkemece tarafların tescilden önceki dönemde tescilsiz olarak kullanımlarının devam ettiği uzun bir süre boyunca sessiz kalınmak suretiyle işbu davada hükümsüzlük isteme hakkının da kaybedildiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Oysa, hak düşürücü sürede hükümsüzlük davası açıldığına göre, süresinde açılan davanın sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğranıldığından bahisle reddi mümkün değildir....

                    Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....

                      UYAP Entegrasyonu