Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sınai Mülkiyet Kanunu Md. 151/2- a da yazılı, Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelirin 43.558,00 TL olabileceği hesap edildiğini, Davacının talebi olan Manevi tazminat ve itibar Tazminatı talebinin takdirinin Mahkemeye ait olduğunu" bildirmişlerdir. G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüzün tespiti, meni refi ile maddi ve manevi tazminat istemli davada, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına itiraz ettiği ve davacı tarafça bu tasarımdan üretilen tüm elbiselerin satılmış gibi hesaplama yapıldığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır....

    -YTL manevi tazminat istemli dava açtığı ve bu davanın, H.U.M.K.’nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, manevi tazminatın bölünüp bölünmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla, üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, yeniden dava konusu yapılarak miktarının artırılması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.09.1996 gün ve 1996/21-397-637 kararı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Somut olayda, davacı 12.11.1997 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sağ bacağının diz altından kopması sonucu İstanbul 2. İş Mahkemesi’nin 1999/112 Esas sayılı dosyasında 01.02.1999 tarihinde 3.000,00....

      Madencilik Tic San Ltd Şti ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 16.03.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminat çok az takdir edildiği gibi, maddi tazminatın belirlenmesi sırasında talebin aşıldığı anlaşılmaktadır. Davacının iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının %20 davalı asıl ve alt işverenin ise %80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

        Davacının belirttiği tazminat seçeneğine göre bu tarihten sonraki kullanımı için istenebilecek tazminat tutarı 22.979,10 TL olup, bu tutar yönünden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Yine, davalının belirtilen ihtarnameden sonraki marka kullanımı davacının markadan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/560 Esas KARAR NO : 2022/183 DAVA : Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 17/12/2018 KARAR TARİHİ : 29/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı firmanın “...” ticari isimli ürünü geliştirdiğini, bu süreçte ürünlere ilişkin yapılan patent araştırmasında, davalı yana ait ... ve ... sayılı patentlerin varlığını tespit ettiğini ve hukuken korunmak amacıyla işbu davayı açmak gereğinin duyulduğunu, Davalı patentinin koruma kapsamı ile müvekkiline ait ürünün özellikleri karşılıklı değerlendirildiğinde, müvekkile ait “...” isimli ürününün ... ve ... sayılı patentlerin hiçbir istemini ihlal etmediği, ... sayılı patentin koruduğu unsurlarla, müvekkile ait “...” ticari isimli ürünü karşılaştırıldığında, patentin 1 nolu bağımsız istemi ile...

            Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 07/10/2019 tarih, 2017/1166 Esas ve 2019/8966 Karar sayılı ilamında özetle; maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, 13/11/2014 tarihli celsede verilen tefrik kararı sonucu, eldeki manevi tazminat istemli davada taraf sıfatı kalmayan (davacı yanın bu davalıdan sadece maddi tazminat isteminde bulunması nedeniyle) davalı sigorta şirketinin davalılar arasında gösterilmemesi ve hakkında manevi tazminat yönünden hüküm kurulmaması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 17.000,00 TL. ve ... için 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafın maddi ve manevi tazminat istemiyle davalılar ve davalı yana ait aracın trafik sigortacısı olan ......

              Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden,74.243,62TL maddi,80.000,00TL manevi tazminat istemli olarak açılan davada ilk olarak 29.07.2009 tarihinde davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği,bu kararın Dairemizin 17.02.2011 tarih 2009/15176 esas,2011/1233 karar sayılı kararı ile bozulduğu,ilgili bozma ilamı gerekcesinde özetle davacının tüm davalının ise sair temyiz itirazının reddi ile maddi tazminat hesabı noktasında davacının gercek ücretinin ayrıntılı olarak araştırılmamasının eksiklik olarak olarak belirtildiği,mahkemece 08.09.2011 tarihli oturulmda alınan ara karar ile uyulduğu,bu yönü ile 29.07.2009 tarihli hükmün manevi tazminat davası bakımından kesinleştiği,verilen ilk kararda reddine karar verilen manevi tazminat davası bakımından davalı yararına vekalet ücretine de karar verilmiş olup uyma kararı ile davalı yararına kararlaştırılan bu vekalet ücretinin de kesinleştiği,31.10.2012 tarihli bozma sonrasındaki karar da davanın açılmamış sayılmasına kararı ile birlikte manevi tazminat...

                Davalının eylemi aynı zamanda haksız eylem niteliği taşıdığından, tüketicilerin aldanmasına neden olacağından, davalının markaya tecavüzü sonucu davacı marka sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan marka imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmadığı, davacı markasına yakınlaşmak amacıyla kullanımda bulunduğu gözetilerek 1000- TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir....

                Birleşen dosya davacısı birleşen dosya kapsamında 22/03/2018 tarihinde davasını ıslah dilekçesi vererek taleplerini 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat talep etmiş ve taleplerini belirli hale getirmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirttiği üzere birleşen dosya davacının yoksun kaldığı karın 107.736,85 TL olduğu, ancak taleple bağlı kalmak suretiyle birleşen dosya davacısı lehine 20.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. SMK'nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK'nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak birleşen dosya davacısı lehine 20.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının 05.07.2000 tarihinden bu yana davalı Türk Patent Enstitüsü’nde marka araştırmacısı olarak çalıştığını, asıl işveren olan Türk Patent Enstitüsü’nün müvekkiline yasal haklarını vermemek için başka şirketlerle danışıklı olarak sözleşme yapıp o şirketlerde çalışıyor gösterdiğini, Türk Patent Enstitüsü ile bu şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, işten çıkarmanın geçerli bir sebebe dayanmadığını belirterek, TPE ile diğer davalı arasındaki işlemlerin muvazaa nedeni ile geçersiz olduğuna ve müvekkilinin asıl işveren olan davalı Türk Patent Enstitüsü’ne iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının...

                    UYAP Entegrasyonu