Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2008/3678 sayılı icra dosyasında davalı yüklenici ile yaptığı temlik sözleşmesi (satış vaadi) gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yapılıp kesinleşmiştir. Davacı ile davalı yüklenici şirket arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinde, karşılıklı yükümlülükleri içeren sözleşmelerde borcun yerine getirilmemesi veya gecikme halinde, alacaklının hakkını nasıl kullanacağı düzenlenmiştir. Özellikle BK'nın 106/II. maddesinde borcun yerine getirilmesinde direnilmesi halinde alacaklıya, üç seçimlik hak verilmiştir: bunlar 1-Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin yerine getirilmesinden vazgeçilerek olumlu (müsbet) zararını isteme; 3- Sözleşmeden dönme (fesih) ve olumsuz (menfi) zararı isteme olarak açıklanmıştır....

    ten müştereken ve müteselsilen tahsiline, adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, davacıların murisinin satın almış olduğu paket tur sözleşmesi kapsamında tatil için Türkiye'ye geldiğinde tur otobüsünün karıştığı trafik kazası sonucunda ölmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ile takibin devamı istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda davalı yüklenici tarafından 3.520,00 TL + KDV tutarında imalât yapıldığı belirtilmiştir....

        KARAR Davacı, davalıdan harici satım sözleşmesi ile traktör aldığını, 24.000,00 YTL ödediğini, traktörün kaydının devir edilmediğini, ileri sürerek ödediği bedelin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 24.000,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan haricen satın aldığı traktörün devrinin verilmediği belirterek ödediği bedelin tahsilini istemiştir.Dava konusu traktörün trafik kaydının,dava dışı ... adına kayıtlı olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki trafikte tescilli traktörün satışına ilişkin sözleşme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi gereğince geçersizdir....

          KARAR Davacı, davalı ile 20/09/2014 tarihli 18.500,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, daha sonra ödediği 3.000,00 TL peşinatın alınarak toplam bedeli 12.000,00 TL olan 24.09.2014 tarihli dönem değişiklik protokolü sözleşmesi imzaladığını, toplamda 12.000,00 TL yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmelerin iptalini ve ödediği bedelin yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Davacı ... ile davalı ... ... ... ... ... İnş. Eml. Gıda San. Ve Tic. Ltd....

            Somut olayda, taraflar arasındaki paket tur tatil sözleşmesinden doğan ihtilaf, 4077 sayılı kanunun 1,2,3/c-f ve 23.maddeleri nazara alındığına bu yasa kapsamında kalmakta ve ihtilafı çözmede tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, sözleşmedeki tahkim şartı geçersizdir. Uyuşmazlığın hakemler vasıtası ile çözümlenme olanağı yoktur. Öyle olunca hakem kurulunca açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, görevleri kapsamında olmayan dava hakkında verdikleri, usul ve yasaya aykırı karar HUMK 533/3 maddesi hükmü gereği bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 26.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, taraflar arasındaki paket tur tatil sözleşmesinden doğan ihtilaf, 4077 sayılı kanunun 1,2,3/c-f ve 23.maddeleri nazara alındığına bu yasa kapsamında kalmakta ve ihtilafı çözmede tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, sözleşmedeki tahkim şartı geçersizdir. Uyuşmazlığın hakemler vasıtası ile çözümlenme olanağı yoktur. Öyle olunca hakem kurulunca açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, görevleri kapsamında olmayan dava hakkında verdikleri, usul ve yasaya aykırı karar HUMK 533/3 maddesi hükmü gereği bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 25.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı ile devremülk sözleşmesi imzalayan davacının, davalının sözleşme şartlarına aykırı davranması sebebiyle ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tüketici mahkemesinin görevli olduğugerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesince, ayni hak tesis eden devremülk sözleşmelerinin Kat Mülkiyeti Kanununun 57 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, bu nedenle davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyet Kanununun değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  Döküm Sanayi Tur. Lim. İşl. Tic. A.Ş. vekili, teknenin denize indirilmesi sırasında sorumluluğun tümüyle teknenin kaptanına ait olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca denizcilik teamüllerine göre yat çekme atma sözleşmesinin bir eser sözleşmesi kapsamında usulüne uygun yerine getirilmediği, bu zararın davalı şirketin yüklenici olarak TBK m. 471 ve devamına göre doğan zarardan sorumlu olduğu, sigortalı ile davacı arasında yapılan yat sigorta poliçesinde dava konusu yatın genel şartlar 2.1.2 maddesinde; denize indirme dâhil, tersane ve marinadaki normal veya genel bakım halinde sigortalı olduğu, sigorta kapsamında gemide meydana gelen hasarların karşılandığı, gemide meydana gelen hasarın sigorta sözleşmesi süresi olan 16.02.2012–16.06.2013 tarihleri arasında meydana geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    KARAR Davacı, davalı ile devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, devremülkün tapusunun devredilmediğini belirterek devremülk sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı, davacının 9.200 TL ödeme yaptığını, davayı bu kısım yönünden kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davalı davacının 9.200 TL ödemede bulunduğunu savunarak öninceleme duruşması öncesinde davayı kısmen kabul etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu