"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dairemizin 19.04.2022 gün ve 2021/14000 Esas-2022/7458 Karar sayılı ilamı ile "müteveffa-sigortalı ... ile davalı sigorta şirketi arasında tanzim edilen 16.01.2019/10.11.2026 vadeli Uzun Süreli Kredi Koruma Grup Hayat Sigorta Poliçesi eklerinin, bilgilendirme formunun, müteveffa-sigortalı ...’e ait poliçe tanzim tarihinden önce ve sonrasına ait tedavi evraklarının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçen belgelerin eksiksiz bir şekilde dosya içerisine alınması, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine" karar verilmiştir....
ın kanuni varisleri mirası reddetseler dahi, bu durumun söz konusu hayat sigortası tazminat alacaklarını olumsuz etkilemeyeceği; hayat sigortası vefat tazminatının terekeye dahil bir alacak olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 27.04.2012 başlangıç 13.12.2012 bitiş tarihli genişletilmiş kasko filo sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçede aracın uzun süreli kiralık olarak kullanıldığı/kullanılacağı hususuna da poliçede yer verildiğini, aracın müvekkili şirket tarafından uzun dönem kira sözleşmesi ile T6 kiralanmış olduğunu ve sözleşmesel ilişkinin ispatı için müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinde inceleme talep etmelerine rağmen mahkemenin söz konusu taleplerini karşılamayarak eksik inceleme ile karar verdiğini, dosya içerisinde bulunan 18.09.2011 başlangıç tarihli ve 12 ay müddetli uzun dönem araç kiralama sözleşmesi uyarınca 18.06.2012 tarihinde aracın işleteninin dava dışı Albayram Turizm olduğunu, hasarın sigorta poliçesinin ve uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin geçerli olduğu dönemde gerçekleştiğini, aracın çalınmasının “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına...
SAVUNMA Davalı ...Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. vekili 20.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Muris ...'nin müvekkil şirket nezdinde Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçenin krediye istinaden düzenlenmiş yenileme poliçesi olduğunu, poliçenin sigorta ettireninin ... A.Ş olduğunu, vefat tarihinden evvel prim borçlarının ödenmemesi nedeniyle sigorta ettiren bankanın onayı ile sigorta poliçesinin iptal edildiğini, vefat tarihinde poliçenin geçerli olmadığını, poliçenin vefat tarihinden evvel iptal edilmiş olduğunun bildirilmesine rağmen müvekkil aleyhine icra takibi yapılmasının kötü niyetli olduğunu, icra takibine haklı nedenle itiraz edildiğini, icra takibinin kötü niyetli başlatılması nedeniyle davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir....
Yukarıdaki madde hükmünden de anlaşılacağı üzere sigorta ettiren tarafından sözleşmenin yapılmasına 14 gün içerisinde itiraz edilmemişse sözleşme poliçede yazılı olan şartlarla yapılmış sayılmaktadır. Dosya kapsamında sigortalı tarafından yapılan bir itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığından sözleşmenin poliçede yazılı şartlar dahilinde yapılmış olduğu açıktır. Tüm dosya kapsamına göre, mahkemece 09.03.2012 başlangıç tarihli yıllık yenilemeli kredi koruma hayat sigortası ve 220088744 numaralı uzun süreli kredi koruma grup sigorta poliçesi kapsamında sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, ölümü ile beyan edilmeyen hastalık arasında illiyet bağı bulunduğu yönündeki doktor bilirkişisinin tespiti nazara alındığında bu poliçeler kapsamında davanın reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu ve davalının tazminat ödemekle yükümlü olmadığı açıktır....
T.A.Ş.’den çekmiş olduğu kredilere istinaden davalı şirketin Teminatlı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçelerinin düzenlendiğini, murisin 07/12/2014 tarihinde ani rahatsızlanmaya bağlı olarak vefat ettiğini, ölüm nedeniyle gerek sigorta şirketine gerekse davalı şirkete başvuru yapıldığını ancak davalının başvuruyu reddettiğini, davalının hukuka aykırı olarak müvekkillerine ve annelerine bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkillerinin annesi ...’ın İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2015/1243 esas sayılı dosya ile sigorta şirketine dava açtığını, bu davaya ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tazminat (Hayat Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi Ali Çavuş'un davalı bankanın Zile Şubesi'nden kredi sözleşmesi ile kredi kullandığı ve hayat sigorta poliçesi düzenlendiği, hayat sigorta poliçesi yürürlükte bulunduğu sırada davacıların murisinin vefat ettiği, davacıların murisinin davalı bankadan kullanılmış olan kredinin de hayat sigortasından karşılanması için başvuruda bulunduğu, bankadan hayat sigortası kapsamında kredi borcunun karşılanmayacağı cevabı verildiği ve banka tarafından icra takibine geçilerek kızının maaşına haciz konulduğunu, maaş haczin haksız olarak konulduğunu, murisin hayat sigortası yaptırdığını, kredi borcunun sigorta kapsamında karşılanması gerektiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 38.000 TL'nin davacıların murisinin kredi borcu kullanılan bankaya sigorta şirketi tarafından ödendikten sonra kalan bakiyenin ölüm tarihi itibariyle işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini taleple dava ettiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda...
Dava, davalı kurum bünyesindeki sigorta şirketinin hayat sigortalısı olan müteveffanın vefatı nedeniyle tahsil edilemeyen kredi borcunun hayat sigortası kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Davalı Türkiye T5vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; Dava konusu uyuşmazlığın Sigorta ilişkisi ve Bankacılık işlemlerinden kaynaklanması ve ayrıca davalı bankanın tacir sıfatını haiz olması nedeniyle görev ve yetki itirazları bulunduğunu; davacı taraf muris ile davalı banka arasında kurulan bir sigorta ilişkisinin söz konusu olmadığını; davalı bankanın bu konut kredisi yönünden düzenlenen sigorta sözleşmesi kapsamında tali acente sıfatına haiz olup sigorta sözleşmesinin gerek düzenlenmesi gerekse de imzalanmasında rolü bulunmadığını; sigorta ilişkisinin davacı ile diğer davalı Garanti Hayat ve Emeklilik A.Ş. arasında kurulmuş olup işbu akit kapsamında sigorta tazminatları yönünden davalı bankanın sorumluluğu söz konusu olmadığını; kredi ilişkisi ile sigorta ilişkisinin birbirinden farklı iki hukuki ilişki olduğunu; yukarıda da arz ve izah edildiği üzere, davalı bankaya husumet yöneltilebilmesi mümkün olmadığını; ayrıca, davacı tarafın borçlu olmadıklarının...