"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 21/11/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/09/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili; dava konusu Kangal ilçesi, ... Köyü, 157/71, 157/72, 157/74, 157/85, 145/2, 145/3, 129/3, 110/36, 110/40, 105/19, 110/4, 110/12, 157/27, 145/46, 154/58, 163/51, 163/137 ada/parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kdz. Ereğli ilçesi, Bağlık mahallesi, 522 ada 13 parsel,5,4,3 nolu bağımsız bölümler ile Zonguldak ili, Kdz Ereğli ilçesi Müftü mahallesi 87 ada 10 parselde kayıtlı taşınmaza muris İbrahim Güleyyupoğlu'nun mirasçıları iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre malik olduklarını, paydaşların birlikte tapuda iştirak etmediklerinden dolayı işbu davayı açtıklarını, dava konusu taşınmazlardaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır. İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Talebin kabulü ile, Zonguldak İli Kdz....
Ancak bu halde alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Somut olaya gelince; dava konusu 5404 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı takip borçlusu ...’ın müşterek mülkiyet hükümlerine tabi payı olmayıp, murisi ...’ın 8/32 payının bulunduğu, bu payın halen davalı borçlu ve diğer mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklanan ilkelerin aksine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tarafların iştirak halindeki mülkiyet hallerinin taşınmazların büyüklüğü ve taraf sayısı göz önüne alınarak bölünemez büyüklükte olduğu gerekçesiyle Konya İli Çumra İlçesi Bakkalbaşı Mahallesi hudutlarında bulunan 90 Ada 27 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan tarafların iştirak halindeki mülkiyet hallerinin taşınmazları satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın paylaşımının mümkün olduğunu, taşınmazların değerinin de çok düşük takdir edildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar hakkında ise bir değerlendirme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
MİRASÇILARI DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,MUARAZAANIN GİDERİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ile paydaş olduklarını, fiilen kullandığı alanın yola cephesi bulunmadığını, yola cephesi olan bölümü kullanan davalının, genel yola geçişi sağlayan yol olarak ayrılan alanı traktörle sürmek ve toprak yığmak suretiyle engel olduğunu böylelikle taşınmazından yola çıkışının ve kendisine ait bölüme geçişinin engellendiğini payına isabet eden kısmı da satın almaya çalıştığını ileri sürerek muarazaanı giderilmesi yoluyla elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, çekişmeli taşınmazda davacının kullandığı bir yerin olmadığını, geçit hakkı alabilmek için birkaç kümes yerleştirdiğini, ihtilafın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir....
Anılan bu değişiklik ile davacının iddiaları, davalı idarenin savunmaları ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin Daire kararının gerekçesi incelendiğinde; uyuşmazlığın özetle 6306 sayılı Kanun'un uygulandığı taşınmazlarda, taşınmazın yıkılarak arsa haline gelmesinden sonra malikler tarafından ortaklığın giderilmesi için dava açılıp açılamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Bu dava türü, paylı mülkiyet için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 703. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer....
Anılan bu değişiklik ile davacının iddiaları, davalı idarenin savunmaları ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin Daire kararının gerekçesi incelendiğinde; uyuşmazlığın özetle 6306 sayılı Kanun'un uygulandığı taşınmazlarda, taşınmazın yıkılarak arsa haline gelmesinden sonra malikler tarafından ortaklığın giderilmesi için dava açılıp açılamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Bu dava türü, paylı mülkiyet için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 703. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer....
Anılan bu değişiklik ile davacının iddiaları, davalı idarenin savunmaları ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin Daire kararının gerekçesi incelendiğinde; uyuşmazlığın özetle 6306 sayılı Kanun'un uygulandığı taşınmazlarda, taşınmazın yıkılarak arsa haline gelmesinden sonra malikler tarafından ortaklığın giderilmesi için dava açılıp açılamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Bu dava türü, paylı mülkiyet için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 703. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer....
Mah. 1060 ada 2 parsel, 312 ada 4 parsel ve 311 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalılara babaları T5 vefatı sebebiyle miras kaldığını, bu taşınmazlara tarafların birlikte malik olduklarını, davalılarla yapılan şifahi görüşmelerde, taşınmazlar üzerindeki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesinin mümkün olmadığını, davalıların gayrimenkullerin satışına da yanaşmadıklarını beyan ederek, taşınmazların satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 2 adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir....