WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, borca batık olan şirkette davacıya ödenecek bir çıkma payının da bulunmadığı, bu haliyle davanın kabulü ile davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine, ancak şirketin malvarlığının borca batık olduğu gözetilerek çıkma payı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın tümden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinafında haklı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılmasına, yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kısmen kabulü ile davacının ortaklıktan çıkmasına, ancak çıkma payı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Davacının davalı şirket ortaklığından çıkması hususunda tarafların sulh olduğu anlaşıldığından davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının çıkma payı alacağı davasından feragat edildiğinden , çıkma payı alacağı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

      olgular, şirketten çıkmaya izin verilmesi için haklı sebebin varlığı sonucuna ulaşılamadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece, gerek tarafların boşanmış olmaları gerekse bilirkişi raporunda belirlendiği üzere şirketin gayrifaal durumda olması ve kağıt üzerinde kalması hususları dikkate alındığında, şirketten çıkma talebinin muhik sebeplere dayandığı gerekçesi ile davacının rtaklığından çıkmasına izin verilmesine, ancak davacının dava tarihi itibariyle çıkmaya ilişkin talebinin dava niteliği ve dosya içeriğine uygun bulunmadığı gözetilerek davacının dava tarihi itibariyle çıkmaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          Dolayısıyla, bu ödemelerin de şirket alacağı olarak kabul edilmesi gerekir. Buna karşılık "cari hesap kartı" belgesinin 6.sırasında yer alan ödeme tutarına ilişkin rakamların üzerinde oynamalar ve değişiklikler yapıldığı ve 4 haneli rakamın net şekilde belirlenmesinin mümkün olmadığı ve bununla ilgili davacı tarafın bir ilave imzasının da yer almadığı anlaşıldığından, bu ödeme şirket alacağı olarak kabul edilmemiştir. Bu durum karşısında, davacının 59.011,23 TL ayrılma payı alacağından 3.000,00 TL+1.700,00 TL+465,00 TL+5.000,00 TL+150,00 TL+2.000,00 TL (=12.315,00 TL) çıkartıldığında bakiye 46.696,23 TL davacının ayrılma payı alacağını teşkil eder. "Çıkma"nın hükmün kesinleştiği tarihte sonuç doğurması ve ayrılma payı alacağının bu tarihte muaccel hale gelmesi nedeniyle tespit edilen ayrılma payı alacağına kararın kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir....

            Davacı, eldeki davada ortaklıktan haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi için haklı nedenlerini ispatla yükümlüdür. Davadan önce davalı şirket tarafından gönderilen e-posta ile bedelsiz olarak şirketten çıkmasının talep edildiği ve gönderilen ihtarda bildirilen ayrılma akçesi tutarı yönünde ihtilafın çıktığını ileri sürmüştür. Davacının da kabulünde olduğu üzere, davalı yanca gönderilen e-postada davacının devir bedeli olmaksızın hissesini devretmesi istenilmekle, davacının da çıkma payı alacağı ile şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesini talep ettiği gözetildiğinde, davalı e-posta yazışması kapsamında çıkmanın benimsendiği gerekçesiyle mahkemece hüküm kurulması gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Bu e-posta, davacının haklı sebeplerini ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Davacı, davalı tarafından kâr payı dağıtılmadığını, ayrıca ortak olarak kendisine bilgi verilmemesinin haklı neden kabulü gerektiğini ileri sürmüştür....

            hüküm kurulması gereken bir başka konunun da davacının, davalı şirketten kar payı alacağının olup olmadığı olduğunu, zira şirketin genel kurul toplantıları fiili olarak yapılmadığından alınan kararlar ve davacının kar payı alacağının olup olmadığı hususlarının da tartışmalı olduğunu, bu sebeple 6102 sayılı TTK'nun 616/1- e ve 6098 sayılı BK'nun 147/4 maddeleri uyarınca dava tarihinden geriye dönük olarak beş yıllık sürecin incelenmesi gerektiğini ve davacının, davalı şirketten kar payı alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sonuç olarak davacı açısından sürdürülmesi artık mümkün olmayan ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve davacının geçmiş dönemlere ait kar payı alacağı olup olmadığının belirlenmesi için açmış oldukları ortaklıktan çıkma ve akçe alacağı davasının kabulüne, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            GEREKÇE : Dava; davalı şirketin haklı sebeple feshi, mümkün görülmemesi halinde davacının ortaklık payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkması isteğine ilişkindir. Ticaret sicil müdürlüğüne yazılarak davalı şirketin ortak ve yetkililerini gösterir sicil özeti celp edilmiş, ......

              Maddelerinin limited şirketler için öngörüldüğünü, davalı müvekkili şirketin anonim şirket olduğunu, anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma kurumunun bulunmadığını, bu nedenle davanın haksız olduğunu, limeted şirkete ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla anonim şirketlere uygulanamayacağını, ortaklıktan çıkma hakkı olmayan davacının ayrılma payı isteyemeyeceğini, bunun yanı sıra davacı iddialarının somut dayanağının bulunmadığını ve haklı sebep oluşturmadığını, sermaye şirketinin bekasının iki ortak arasındaki boşanma davasından çok daha önemli olduğunu, davacının payının müvekkili şirketteki karar nisabını etkilemekten oldukça uzak olduğunu, sadece % 5 payının bulunduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE ; Dava; davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir....

                ın ....... ...., ortaklığından çıkmasına, davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin talebinin kabulü nedeniyle, davacıya ait olan 767 payının 383'ünün şirket ortağı ...'a, geri kalan 384 payının ... adına Ticaret Sicile tesciline, davacının çıkma payı olarak belirlenen 3.024.651,22 TL değerinden 383 paya denk gelen 1.510.353,80 TL'nin şirket ortağı davalı ...'dan, geri kalan 384 paya denk gelen 1.514.297,35 TL'nin ise şirket ortağı davalı ...'dan tahsili gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin, davalı .... hakkında verilen karara yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Dava,... ortaklığından çıkmaya izin ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu