GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi, tasfiye payının ödenmesi, olmadığı takdirde TTK 531 hükmü gereği payının ödenerek davacının haklı sebeple şirketten çıkmasına ilişkindir. Mahkemece, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebin reddine, davacıların ortaklıktan çıkma ve çıkma payı ödenmesine yönelik talepleri bakımından kabulüne, davacıların ortaklıktan çıkmalarına izin verilmesine, çıkma paylarının davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket ve katılma yoluyla davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemizde ön önceleme safhasında bulunduğu aşamada davalı vekilinin 26/09/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine dosya re'sen ele alındı.Feragata ilişkin; HMK 349/2 maddesinde, ''Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunacağı'' düzenlenmiştir. Feragatin geçerliliği kayıtsız ve şartsız olmasına bağlıdır....
davalıdan tahsili ile geçmiş yıllar kar payının tespiti ve tazminine, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin ortağı iken 19.02.2008 tarihinde istifa ettiğini, istifasının davalı yönetim kurulunca 15.03.2008 tarihinde kabul edildiğini, davalı kooperatifin ödeme yapmaması üzerine çıkma payının ödenmesi amacıyla keşide ettiği ihtara verdiği cevapta yapılacak ilk genel kurulda durumun görüşülerek sonucun bildirileceğinin belirtildiğini, 31.05.2009 tarihli genel kurulda ortaklıktan çıkanlara yapılacak ödemelerin üç yıl içinde ve üç taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, çıkma payı ödemelerinin davalı kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye sokmayacağını ileri sürerek, 32.400,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çıkan ortaklara yapılacak ödemelerin müvekkilinin mevcudiyetini tehlikeye sokacağı, bu nedenle de ödemelerin üç yıl içinde ve üç taksitte yapılmasının kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı Şirket'in 150.000,00-TL”'lik sermayenin; - Malvarlığından ayrı bir şekilde davalı şirket uhdesinde nakden ve tamamen var olduğunun tespiti halinde, davacı ...'e çıkma payının içersinde 10.429.77-TL sermaye payı iadesi yapılabileceği (çıkma payının tamamı olmayıp bir kısmını oluşturan meblağdır), - Sermayenin bir kısmının nakden var olduğunun tespiti halinde davacının %67'lik ortaklık payına tekabül eden kısmı üzerinden sermaye payı iadesinin yapılabileceği, - Sermayenin nakden mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde ise çıkma payının bir kısmını oluşturan sermaye payı açısından herhangi bir iadenin mümkün olamayacağı, Bununla birlikte davalı Şirket'in güncel mali kayıtlarına iş bu raporun hazırlanması esnasında da ulaşılamadığından, davacı ...'...
DAVANIN KONUSU: Ortaklıktan Çıkma Ve Çıkma Payı Alacağının Tahsili Taraflar arasındaki şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, belirlenen çıkma payının tahsiline karar verilmiştir....
tarihinde davalı kooperatife tebliğ edilmiş olduğunu, davalı kooperatifin o tarihlerde görev yapan yönetim kurulu, davacının istifasını ... tarih ve ... numaralı yönetim kurulu kararı ile kabul etmiş olduğunu, davacının ortak olduğu 2007 yılından kooperatif ortaklığından çıkmış sayıldığı 2015 yılına kadar davalı kooperatife düzenli olarak ödeme yapmış olmasına rağmen iş bu haklı ve hukuka uygun dava açılana kadar davalı kooperatif tarafından davacıya çıkma payı alacağı ödenmemiş olduğunu, davacının, Kooperatifler Kanunu'nun 10. ve 12.maddesi ile kooperatif ana sözleşmesinin 13.maddesine istinaden kooperatif ortaklığından ayrılmış bulunmakta olduğunu, Kooperatifler Kanunu'nun ortaklıktan çıkma serbestisi başlıklı 10.maddesine göre kooperatife ortak olan her ortağın çıkma hakkı olduğunu, yine Kooperatifler Kanunu'nun bildirme süresi ve çıkma zamanı başlıklı 12.maddesi, çıkışa izin vermiş ve çıkışın hesap senesi sonu için geçerli olacağını kabul etmiş olduğunu, Kooperatif ana sözleşmesinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...6102 sayılı TTK'nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olup davanın anonim şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olup, işbu TTK.nın 531.maddesi uyarınca davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ve davalı şirkete yönetim kayyumu atanması, aksi halde ortaklıktan çıkartılarak şirketin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değeri üzerinden hesaplanacak pay bedelinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkin açılan davanın ara buluculuğa tabi olacağı şüphesizdir. Nitekim İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12....
alenen göstermekte olduğunu, ilk raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin bu hususlarda herhangi bir inceleme ve açıklama yapmadığını, öte yandan davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların denetime elverişli şekilde dava dosyasına sunulmaksızın, bilirkişinin şirkete giderek mahallinde yaptığı salt incelemeyle değerlendirilmesi, kendilerine muhtemel bilirkişi hatalarını denetleme ve tespit etme imkanı vermediğini, dolayısıyla bilirkişi incelemesine esas olan tüm defter ve kayıtların da dava dosyasına sunulmaksızın karar verilmesinin de yargılamanın aleniliği ilkesi ile müvekkilinin hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararında hükmedilen ortaklıktan çıkma payının kaldırılarak müvekkilinin ortaklıktan çıkma payının hukuka uygun olarak yeniden belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davalı - karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, ...'...
yönetildiğini alenen göstermekte olduğunu, ilk raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin bu hususlarda herhangi bir inceleme ve açıklama yapmadığını, öte yandan davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların denetime elverişli şekilde dava dosyasına sunulmaksızın, bilirkişinin şirkete giderek mahallinde yaptığı salt incelemeyle değerlendirilmesi, kendilerine muhtemel bilirkişi hatalarını denetleme ve tespit etme imkanı vermediğini, dolayısıyla bilirkişi incelemesine esas olan tüm defter ve kayıtların da dava dosyasına sunulmaksızın karar verilmesinin de yargılamanın aleniliği ilkesi ile müvekkilinin hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararında hükmedilen ortaklıktan çıkma payının kaldırılarak müvekkilinin ortaklıktan çıkma payının hukuka uygun olarak yeniden belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür....