WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce görev yönünden yapılan değerlendirmede; adi ortaklık sözleşmesinin tarafları gerçek şahıs olup, bu şahısların kurdukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması, yapılan işin iş bu adi ortaklık yönünden ve taraflar yönünden niteliği, tarafların tacir olmaması ve ticari işletme olarak bir adi ortaklık kurulmamış olması nedeniyle nispi ticari dava söz konusu olmadığı gibi, dava konusu uyuşmazlığın ticaret kanununda düzenlenmediği adi ortaklık ilişkisinin 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, daha çok şahısların şahsi emekleri ve malları ile ortak bir amaca erişmek üzere bir araya geldikleri sözleşme türü ve bu sözleşmeden kaynaklanan ilişki ve tasfiyenin TBK'da düzenlenmiş olduğu, böylece mutlak bir ticari davanın da söz konusu olmadığı mahkememizce benimsenmiştir....

    Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Anonim şirketler tüzel kişi tacir olup, şirketin tacir sıfatı bulunduğu, hissedarların veya organlarının veya burada görev alan gerçek kişilerin bu bağlamda doğrudan tacir vasfı olmadığı, davada aktif husumet sahibinin davacı T1 olup, tacir vasfı bulunmadığı, mahkemenin şirketten bahisle yönetim kurulu başkanının tacir unvanı olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermesinin hatalı olduğu, bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için uyuşmazlığın mutlak ticari dava veya nispi ticari dava olması gerektiği,(TTK madde 4) taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK'da yer alan veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilen hususlardan dolayı açılmadığı mutlak ticari dava olmadığı,nispi ticari davalar ise her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları olduğu, somut olayda davacı T1'ın tacir olmadığı, adi ortaklığın feshi istemiyle dava açıldığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında bulunduğu iddia edilen ortaklık vaadi sözleşmesine konu şirketin kuruluş masrafları için ödendiği iddia edilen bedellerin alacağın temliki kapsamında davalıdan tahsili talebine ilişkindir....

      şirketi tek başına idare ettiğini, 2016 yılında yaşanan yönetim değişikliğinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalarda ...’nun müvekkili şirkete ait bazı gelirleri kendi hesaplarına aktarıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından müvekkili şirketin feshi talebi ile......

        Taraflarca sunulan deliller 02/09/2015 tarihli adi işletmeler ortaklık protokolü başlıklı sözleşme incelenip değerlendirilmiştir. Davamızda, davacının iki adet çeke dayalı davalı ...'dan olan toplam 16.150.000-TL alacağına karşılık davalıların, davacının ve dava dışı ...'nin katıldığı 02/09/2015 tarihli "adi işletmeler ortaklık protokolü" başlıklı adi ortaklık sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmenin bir süre yürürlükte kaldığı ve davalıların bu sözleşme gerekliliklerini yerine getirmedikleri ileri sürülerek adi ortaklık sözleşmesinin feshedildiği ve sözleşmenin feshi nedeniyle davacının adi ortaklığa koyduğu alacaklarını talep ettiği anlaşılmıştır. Mevcut haliyle dava, adi ortaklık sözleşmesinin feshi nedeniyle davacının adi ortaklığa koyduğunun kabulü gereken sermayenin iadesi talebine ilişkindir. Öncelikle davamızın ticari bir dava olup olmadığı ve mahkememizin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir....

          ENTERTAİNMENT” unvanlı ticari şirketin esas sözleşmesinin tarafların avukatları ve muhasebecilerinin katılımı ile Eylül 2020'de imza ve kuruluş aşamasına getirildiğini, davalının bu kapsamda, noter huzurunda şirket esas sözleşmesini imzalamaya davet edildiğini ancak Covid-19 pandemisi tedbirlerini bahane ederek müvekkilini oyaladığını, Antalya'ya gelişini devamlı ertelediğini, şirketin kuruluşunun sonuçsuz kaldığını, davalının bu dönem içinde şahsi hesabına gönderilen nakit, kiralanan ofis imkanları ve her türlü sermayeyi kullanarak taraflar arasında kurulması hususunda anlaşılan ticari şirketin faaliyet konuları ile aynı alanda faaliyet gösteren “MUSIWARS BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ELEKTRONİK İLETİŞİM VE MEDYA HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ” ticaret unvanına haiz bir medya şirketini kendi adına kurduğunu, şirketin kuruluşunun 20.10.2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği ve İstanbul'da ticari faaliyetlerine devam ettiğinin haricen öğrenildiğini, davalı tarafından gönderilen Beşiktaş...

            Davacı vekili 23/10/2019 e-imza tarihli talep artırım dilekçesi ile, TTK'nun madde 531 de düzenlenen haksız sebeple feshi istenilen vazgeçtiklerini, davalı şirketin uzun süreden beri kanunen gerekli olan organları mevcut olmadığından şirketin feshine, feshi olmaz ise ortaklıktan çıkmaya izin verilerek ortaklık payına karşılık gelen 165.151,82-TL ayrılma akçesinin şirketten alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

              adi ortaklığı kötü yönettiği kendi menfaatine hareket ederek adi ortaklık zararına sebep olduğuna yönelik iddiaların davacı tarafça ispatlanamaması nedeniyle davacı tarafça adi ortaklığın feshi ve davalı şirketin adi ortaklığı yönetim yetkisinin kaldırılmasına yönelik davaların reddine, davacı ...'...

                Böylece yapılan yargılama, toplanan deliller, keşif, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, TTK'nun 636/3 madde hükmüne göre açılmış haklı nedenlerden dolayı şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin ortağı bulundukları davalı şirkette ortaklık ilişkisinin çekilmez halde olduğu, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlık olduğu, ortakların birbirine güven ilişkisi kalmadığı, bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığı, diğer davalının başka bir şirket üzerinden ticari faaliyetlerini yürüttüğü iddiasıyla şirketin feshine karar verilmesini taleple dava etmiştir....

                Mahkememizce görev yönünden yapılan değerlendirmede; adi ortaklık sözleşmesinin tarafları gerçek şahıs olup, bu şahısların kurdukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması, yapılan işin iş bu adi ortaklık yönünden ve taraflar yönünden niteliği, tarafların tacir olmaması ve ticari işletme olarak bir adi ortaklık kurulmamış olması nedeniyle nispi ticari dava söz konusu olmadığı gibi, dava konusu uyuşmazlığın ticaret kanununda düzenlenmediği adi ortaklık ilişkisinin 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, daha çok şahısların şahsi emekleri ve malları ile ortak bir amaca erişmek üzere bir araya geldikleri sözleşme türü ve bu sözleşmeden kaynaklanan ilişki ve tasfiyenin TBK'da düzenlenmiş olduğu, böylece mutlak bir ticari davanın da söz konusu olmadığı mahkememizce benimsenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu