Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca davacı üyenin çıkma talebini noter aracılığı ile iletmesi ve noter kanalı ile gönderilen çıkma iradesinin ulaştığı tarihte de çıkma talebinin kabul edilmiş sayılması ana sözleşmede hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda Davacının davalı kooperatife göndermiş olduğu noter bildirimine ilişkin ihtarnamenin tarihi 12/06/2020 tebliğ tarihi ise 16/06/2020 tarihidir. Bu ihtarnamenin tebliği ile davacının çıkma talebi kabul edilmiş yani gerçekleşmiş sayılacaktır. Fakat çıkmaya ilişkin talepler ortaklıktan çıkılan yılın bilançosu çerçevesinde bilançonun genel kurulda kabul edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde iade edilir. 1 ay içinde iade edilmez ise alacak muaccel hale gelir ve üye tahsili için yasal yollara başvurabilir....

    talep etmiş ıslahla 116,077,70 çıkma payı, 13.127,15 TL kar payının 21.05.2001 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16. son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerde yer verildiği üzere, davaya konu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/5549 Esas, 2021/9594 Karar) Açıklanan nedenlerle şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      , müvekkilinin şirketten ayrılış tarihindeki şirket malvarlığının gerçek değeri tespit edildikten sonra çıkma payının hesap edilerek ilk bilanço tarihinde ödenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        , müvekkilinin şirketten ayrılış tarihindeki şirket malvarlığının gerçek değeri tespit edildikten sonra çıkma payının hesap edilerek ilk bilanço tarihinde ödenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        DELİLLER VE GEREKÇE : Asıl davada, Dava haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payına ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafın davalı münkir olup, davacının şirketten haklı sebeplerle çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı, varsa haklı sebeplerinin ne olduğu ve haklı sebeple çıkma şartlarının oluşması halinde çıkma payının tespiti ile kendisine ne kadar çıkma payının ödenmesi noktalarında toplandığı görülmüştür. Birleşen davada Dava, Limited Şirket ortağının kar payı talebine ilişkindir. ... 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin ...E.sayılı dosyası ile her iki davadaki taleplerinin birbiri ile bağlantılı olması sebebiyle bir davada verilecek kararın diğerini etkileyeceği ve talebin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinden davalar arasında irtibat bulunduğu, yargılamalarının birlikte yürütülmesi ve delillerin birlikte tartışılması gerektiği kanaatine varıldığından HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirildiği görüldü....

          Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ortağın istifa ettiği yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kurulda onaylanan bilançoda gösterilen genel giderlerin düşülmesi suretiyle çıkma payının hesaplanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, kooperatifin aktif ve pasif tüm mal varlığı gözönüne alınarak adeta tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi heyeti seçilerek, davacı kooperatifin tüm defter kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, üye kayıt defterleri ve gerekirse kooperatifin banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak, davacının çıkma payının yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak hesaplanması ve oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini, işbu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini, müvekkili şirket lehine ortaklıktan çıkma karan verildiği takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

            GEREKÇE: Talep; ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemli davada verilen ihtiyati tedbirin durum ve koşulların değişmesi nedeniyle kaldırılması, ayrıca davalının ilk tedbir kararından sonra edinmiş olduğu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemiyle dava açıldığı, mahkemece 05.06.2020 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinafı üzerine Dairemizin 2020/848 esas 2020/983 karar sayılı ilamıyla, mahkeme kararının kısmen kaldırılarak davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine takdiren 500.000-TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2012/187-2015/543 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olduğunu, mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkmasına izin verildiğini, ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, davalı şirket tarafından müvekkilinin ortaklık hissesine düşen çıkma payının da hesaplanarak taraflarına bildirildiğini, bu hesaplamaya taraflarınca itiraz edildiğini, şirketin müşteri portföyü, potansiyeli, marka değeri ve benzeri faktörler ile dağıtılmayan kar paylarının dikkate alınmadığını, sonuç olarak bulunan bedelin müvekkilinin ortaklık çıkma payı olarak...

                UYAP Entegrasyonu