A.. gelmiş, davacılar tarafından gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, birkısım müvekkilleri ve diğer müvekkillerinin mirasçıları hakkında ihraç kararı verildiğini, kooperatifin edindiği arsaların müvekkillerinin katkıları ile edinildiğini, kooperatif üyeliğinden çıkarılma halinde ortağın katkıları ile edinilen aktifin, ihraç edilen ortağa isabet eden bölümünün iadesi gerektiğini, çıkma payı alacağı yönünden açılan davanın, erken açılması nedeniyle reddedildiğini, reddedilen davada yapılan inceleme sonucu, davacıların her birinin 16.08.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2.500,00 TL çıkma payı alacağına hak kazandıklarının belirlendiğini ileri sürerek, her bir ortak için çıkma payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davanın davalı limited şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak ortaklıktan çıkma ayrılma akçesi ile çıkma payı istemine yönelik olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin, alacağının varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, tedbir talep edilen araçların ve malvarlıklarının dava konusu olmadığından bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de, 6102 Sayılı TTK'nın 638/2.maddesi gözetildiğinde ilk derece mahkemesi ret gerekçesi yerinde değildir....
Maddesi gereğince vergi kaydının resen kapatıldığı, ticari faaliyetine devam etmediği ve davalı şirketin uzun süreden beri gayri faal olduğu, bu kapsamda davalı şirketin feshini gerektirir haklı sebeplerin bulunduğu ancak davacının öncelikle ortaklığın feshi yerine, ortaklıktan çıkma yönünde tercihte bulunduğu, ortaklıktan çıkarılma halinde, çıkma payı isteminde bulunmadığı anlaşılmakla, davacının esas itibarı ile haklı nedenle feshi şartları oluşan davalı şirketten haklı nedenlerle çıkmasını gerektirir şartlar oluştuğu kanaatine varılmakla, davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu davanın kabulü ile, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, çıkarılma halinde çıkma payı isteminde bulunulmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, limited şirket ortaklığından çıkma ve şirketin feshi istemine ilişkin davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca şirket yanında şirket ortağı aleyhine, şirketin feshi ve ortaklıktan çıkarılma istemine ilişkin...
GEREKÇE: Dava ortaklıktan çıkma, kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde ve dava dilekçesi ekinde yer alan 28/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde, davalı şirketin merkezinin .../İstanbul olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 14/2. maddesi gereğince ortakların, ortaklıktan doğan haklarına ilişkin olarak şirkete karşı açacakları davada şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan, dosya üzerinde yapılan incelemede tensiben Mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, Davacının davalıya karşı açmış olduğu ortaklıktan çıkma ve kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkin davasının, HMK 14. maddesi göz önüne alınarak mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK. nun 20....
AŞ'nin defter ve belgelerinde de davacının %10 hisseyi değeri karşılığında devrettiği, resmi kayıtlara bu şekilde geçtiği, buna rağmen bedelini alamamışsa devrettiği ortağa karşı alacak davası açabileceği; keza davacının şirket işleyişi hakkında kendisine bilgi verilmediğine dair nedeninde tek başına ortaklıktan çıkma nedeni olamayacağı; bilgi isteme yönünden şirkete çektiği bir ihtarın bulunmadığı ya da mahkemeye şirket kayıtlarını inceleme ya da inceletmek için herhangi bir başvurusunun olmadığı, yine kar payı dağıtılmadığına ilişkin sebebinde bir çıkma nedeni olamayacağı; davacının davalı şirket yönünden kar payı dağıtmama hali 'direngenlik' seviyesinde ise, mahkemeden kar payı alacağı talep etmesinin mümkün olduğu nazara alınarak; hazırlanan bilirkişi raporuda gerekçeleri ile birlikte kabule şayan bulunarak davacının şirket kayıt ve defterleri ile de 'haklı çıkma sebebi'ni ispatlayamadığı... " gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
. - DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 24/05/2024 YAZIM TARİHİ : 24/05/2024 ......
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, haklı sebep iddiasıyla TTK'nun 638(2) maddesi uyarınca ortaklıktan çıkma eve ayrılma akçesinin ödenmesi ile ödenmemiş kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, tahkikat aşamasında uyap sistemi üzerinden sunduğu 08/07/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin talebi üzerine tüm yargılama giderleri üzerlerinde kalmak koşulu ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. HMK'nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasanın 309(2) maddesi uyarınca, feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davanın feragat nedeniyle reddine, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine bağlı olarak davacı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce, çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarih ile takip tarihi arasında işlemiş olan temerrüt faizi hakkında karar verilmemesinin doğru olmadığı ve çıkma payı alacağının kooperatif kayıtlarına dayalı olarak uzman bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği belirtilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın 18.643,48 TL asıl alacak için kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davalının asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına, davacının reddedilen asıl alacağın %40'ı oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine, karar verilmiştir....
Somut olayda; her ne kadar davalı ----- tarafından davadan sonra bir -------düzenlenmiş ve davacı ----- için ----- ise de, davalı ---- tarafından ----- sunulmadığı, davalı ------ göstermediği, ---boş olduğu, davalı şirketin ----- toplantıya---- sözleşmesinde gösterilen adresten başka bir adrese---- davacı ---- bildirildiğine ilişkin delil bulunmadığı, tebliğ çıkarılan ---- yılından itibaren dava dışı------mevcut ---- davacı ortağın davalı----- beklenemeyeceği, haklı sebep koşulunun oluştuğu kanaatine varılmakla; davacının, davalı şirketin ortaklığından çıkma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda davacının çıkma payı hesap edilmiş ise de, davacı tarafça çıkma payı isteminde bulunulmayıp, yalnızca ortaklıktan çıkma talep edildiğinden; bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; davacının davalı anonim şirket ortaklığından, ortaklık payı ödenerek haklı nedenle çıkmasına karar verilmesi, ayrıca 2015, 2016, 2017, 2018 yıllarına ilişkin kar payı alacağının tespit ve tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından; davacının haklı nedenle ortaklıktan çıkma talebinin reddine, kar payı alacağı isteminin ise 2016 ve 2017 yılları yönünden kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....