Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/52 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını belirterek; yukarıda açıklanan nedenlerle, ortaklıktan çıkmayı gerektirecek haklı sebepler bulunmaması sebebiyle davanın reddine, ortaklıktan çıkma kararı verilmesi halinde davacı tarafın ortak olma sürecinde sermaye koymamış olması ve devir aldığı hisselere hiçbir bedel ödememiş olması sebebiyle hisse bedeli talebinin reddine, şirketin reel bir kârı ve genel kurulun kâr payı dağıtım kararı bulunmaması nedeniyle kâr payı alacağı talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine; 2) Asıl dava, menfi tespit, birleşen dava çıkma payı alacağı ile eksik imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 10. maddesinde düzenlenen istifa, ortaklıktan çıkma anlamına gelir ve ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil, ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile hüküm ifade eder aksi halde ortağın, ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve yükümlülükleri devam edecektir....

      Tüm dosya kapsamı ile davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması karar verilmiş, yapılan inceleme sonucu 16/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu düzenlenmiştir. 09/03/2023 tarihli duruşmada davacının çıkma payı hakkını saklı tutarak ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, ancak genel kurul kararlarının iptali talebinden feragat ettiğini, ortaklıktan çıkma talebi yönünden karar verilmesini beyan ve imza ettiği, davalı vekilinin ise aynı tarihli duruşmada davacının ortaklıktan çıma talebini kabul ettiklerini, diğer davacı talepleri yönünden davanın reddini talep ettiklerini beyan ve imza ettiği, davalı vekilinin vekaletnamesinin tetkikinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla HMK 307,308 ve 309'ncu maddeleri uyarınca davadan feragat ve davayı kabul davaya son veren taraf işlemi olduğundan davacının çıkma payı hakkını saklı tutarak ortaklıktan çıkmasına ilişkin talebinin davalı vekilinin kabul beyanı nedeni ile bu talep yönünden...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dilekçesiyle belirsiz alacak davası olarak 1.000-TL kar payı talebinde bulunulduğu, davalı şirketçe kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir karar olmadığı gibi davalı şirketin dağıtılabilecek kârının da bulunmadığı, kâr payı dağıtılmamasının başlı başına çıkma için haklı sebep olmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak için kanuni yollara müracaatının mümkün olmasına rağmen bu yolları kullanmadığı, davacının ortaklıktan çıkmasına ilişkin somut olgular bulunmadığı, dolayısıyla ortaklıktan çıkma veya şirketin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve usulen açılmış harcı yatırılmış olmadığından karşı davanın reddine karar verilmiştir....

          ileri sürerek müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 900,00 TL çıkma payının ve 100,00 TL (2018 yılına ait) kar payının dava tarihinden itibaren banka reeskont faizi ile tahsiline, ortaklıktan çıkma talebinin kabul edilmemesi halinde ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            -K A R A R- Davacılar vekili, davalıların müvekkili kooperatif ortağı olup, kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün davalıların tasarrufunda bulunduğunu, davalıların kooperatife gönderdikleri istifaname ile ortaklıktan istifa ettiklerini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalıların vaki müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece (İkinci) Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamındaki gerekçe ve bozma ile taraflar lehine doğan usulü müktesap haklar gözetildiğinde davanın kabulü gerektiği, her ne kadar çıkma payı alacağı 93.769,60 TL olarak hesap edilmiş ise de dava dilekçesi ile davacının 50.000,00 TL çıkma payı alacağının talep edildiği gözetilerek, taleple bağlı kalınmak sureti ile 50.000,00 TL çıkma payı alacağının bozma öncesi karar tarihi olan 01.02.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının, davalı ... ... Ltd....

                Yukarıda da açıklandığı üzere davacının masaya kaydını isteyebileceği 14.271,08 TL çıkma payı alacağı vardır. Bu alacak 16/03/2009 tarihinde muaccel olduğundan, davacı bu tarihten, iflasın açıldığı 02/05/2013 tarihine kadar işlemiş faiz talep edebilecektir. Davacının alacağın muaccel olduğu tarih ile iflasın açıldığı tarihe kadar 5.306,50 TL işlemiş faiz talep edebileceği hesaplanmıştır. Toplanan delillerin değerlendirilmesinden; davacının çıkma payı alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüne, 14.271,08 TL çıkma payı alacağı, bu alacağın muaccel olduğu tarihten iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faiz olan 5.306,50 TL olmak üzere toplam 19.577,58 TL davacı alacağının davalı/müflis kooperatifin iflas masasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, Kooperatifçe öngörülen giderlerin talep edildiği dönemde dava konusu konuttan davalının yararlandığı, istifa beyanının akçalı yükümlülüklerinden kaçınma amacına yönelik olduğu, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ve davacı Kooperatif adına tapuya tesciline, davalının taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesine, taşınmazın boş olarak davacıya teslimine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.04.2012 tarih ve 2012/236-2987 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.05.2012 gün ve 2012/768 Esas, 2012/3528 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif ortağı olup, adına kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün tasarrufunda bulunduğunu, davalının kooperatife gönderdiği istifaname ile üyelikten istifa ettiğini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi ve Yargıtay içtihatlarına göre, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalının vaki müdahalesinin...

                      UYAP Entegrasyonu