Bu durumda, davacının çıkma payı alacağı muaccel olduğu halde mahkemece tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durulup, gerekirse kooperatifin defter, kayıt, belge ve genel kurul kararları üzerinde araştırma ve inceleme yapılarak, davacının hak ettiği gerçek çıkma payı tutarının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının üyelikten istifa ettiği 18.02.2008 tarihi itibarıyla toplam 48 üyenin üyelikten istifa ettiğini, davacı yerine yeni üye alınmadığı gibi topluca istifa eden 48 üyenin çıkma payı alacaklarının ödenmesinin kooperatifi mali açıdan tehlikeye düşüreceği her ne kadar 2008 yılı bilançosunun tasdik edildiği 05.04.2009 tarihli genel kurulda ödemelerin ertelenmesine ilişkin karar verilmemiş ise de istifa sonrasında yapılan 11.05.2008 tarihli genel kurulda ortaklıktan ayrılanların çıkma payı alacaklarının geri ödemesinin üç yıl ertelenmesi yönünde karar verildiği bu durumda, 11.01.2010 tarihinde üç yıllık erteleme süresi dolmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan istifa eden üyenin çıkma payı alacağına ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların 2008 yılında ortaklıktan ayrıldığı, kooperatif yönetim kurulunun 23/12/2008 tarihli kararı ile ortaklıktan istifası kabul edilen davacının çıkma payı alacağının, 31/12/2008 tarihli bilançoya göre hesaplanacağı, davalı kooperatifin defter ve kayıtları ile davacının dosyaya sunduğu ödeme belgeleri nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının, 37.300 TL aidat ödemesinin bulunduğu, 1.382,92 TL masraf hissesinin düşümünden sonra davacının, 35.917,08 TL çıkma payı alacağı isteyebileceği, temerrütün 25/02/2009 tarihinde gerçekleştiği, 25/01/2009 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararlarının, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi anlamında bir erteleme kararı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 35.917,08 TL çıkma payı alacağının 26/02/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif ortağıyken, ortaklıktan ayrıldığını, kooperatiften huzur hakkı alacağı ile birlikte ödemiş olduğu aidatlar nedeniyle alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, toplam ....410,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortaklıktan ihraç edildiği, çıkma payı alacağının tespitinde genel gider payının düşülmesi gerektiği, yeni ortak alımının buna engel teşkil etmediği, huzur hakkı ile çıkma payı alacağının toplam ....610,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dava, kooperatiften ayrılan davacının çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; toplanan deliller ve davalı şirketin davacının ortaklıktan çıkma istemini kabul ettiği, ortaklar arasındaki karşılıklı güven duygusunun ortadan kalktığı, bu nedenle haklı sebeple ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine dair koşulların gerçekleştiği, ortaklıktan çıkma payının hükümle birlikte muaccel olması ve payın hüküm tarihine en yakın tarihe göre hesap edilmesi nedeniyle davacının faiz isteminin yersiz olduğu, ödenmeyen kar payı yönünden avans faizinin uygulanması gerekse de davacının talebi uyarınca reeskont faizine hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklıktan çıkmaya izin verilen ortağın bilirkişilerce tespit olunan 86.298,56 TL tasfiye payının davalıdan tahsiline, faiz isteminin reddine, bilirkişilerce tespit olunan 6.583,77 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
K.. ve Av. Ö.. Y.. ile davacı vekili Av. N.. K..'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif ortağı iken 09.12.2009 tarihinde ortaklıktan istifa ettiğini, müvekkilinin, kooperatiften, 186.854,67 TL çıkma payı alacağı ile kooperatife ait arsanın değerinden hissesine düşen 40.000,00 TL ve huzur hakkı olarak da 10.500,00 TL alacağı bulunduğunu, 2009 yılı bilançosunun kabul edildiği 10.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında, ödemenin 3 yıl içinde, 6 eşit taksit halinde yapılacağı şeklinde erteleme kararı alındığını, erteleme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, toplam 237.354,67 TL alacağın davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken yönetim kurulunun 21.07.2011 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkartıldığını ancak talep etmesine rağmen aidat ödemelerin iade edilmediğini, müvekkili ve devraldığı üye tarafından yapılan ödemeler toplamının taraflarınca tespit edildiği kadarıyla 75.600,00TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması sebebiyle kendisine ödenmesi gereken tutardan 10.000,00TL'nin 21.07.2011 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş, ıslahla talebini 70.775,65 TL'ye yükseltilmiştir....
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 02.08.2006 tarihinde üyelikten istifa ettiği, istifa tarihine kadar toplam 7.100.00 TL aidat ödediği, ancak 2007 yılında yapılan genel kurul toplantısında kabul edilen 2006 yılı düzeltilmiş bilançosuna göre davacının hissesine 15.570.00 TL zararın isabet ettiği, zarar miktarının çıkma payı alacağından fazla olduğu ve bu nedenle davacının kooperatiften çıkma payı alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan istifa eden üyenin çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu, ayrıntılı, denetime elverişli olmadığı gibi dosya kapsamına da uygun düşmemektedir....
Ortağın tek yanlı olarak çıkma iradesini bildirmesi ile hukuki sonuçlarını meydana getirir. Bu sonuçlar bozucu yenilik doğuran bir hukuki etkiye sahip olup hukuki ilişkiyi ortadan kaldırır. Böylece ortak kooperatif ile hukuki ilişkisini kesmiş olur. Ancak kooperatiften ayrılan ortağın ortaklıktan çıktığı tarihe kadar üyelik hak ve vecibeleri devam eder. Çıkma bildirimi, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dâhil, ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile hüküm ifade eder. Bu kapsamda davacı ortak ortaklığı sebebiyle kendisine tahsis edilen konutu iade etmeksizin çıkma payı alacağını talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.05.2012 gün ve 2012/765 Esas, 2012/3524 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatif ortağı olup, kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün davalıların tasarrufunda bulunduğunu, davalıların kooperatife gönderdikleri istifaname ile ortaklıktan istifa ettiklerini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalıların...