Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca bu durumun dahi tek başına müvekkiline ortaklıktan ayrılma ve çıkma payını talep etme hakkını verdiğini, müvekkilinin şirket karından mahrum bırakıldığını, kar payı dağıtılmasına ilişkin önerilerinin 18.07.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında reddedildiğini, şirketin diğer ortaklarının şirketten nakit paralar tahsil ettiklerini ancak müvekkilinin bu olanaktan yoksun bırakıldığını, karşılıklı olarak suç duyurularında bulunmaları üzerine soruşturmaların başlatıldığını, şirket ortaklığının çekilmez bir hale geldiğini, ileri sürerek açmış olduğu ortaklıktan çıkma payının ödenmesi ve ortaklıktan çıkma davası kapsamında 21.05.2021 tarihli ihtiyati tedbir istemli talep dilekçesinde; mahkemenin ara karar sonrası banka hesap ekstrelerinin dosyaya kazandırması ile ortaya çıkan güncel yeni durum karşısında müvekkili davacı ...'...

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istediği zaman şirkete gelip bir ortağın yapması gereken her türlü işlemi yapabileceğini ancak davacı tarafın yıllardır şirkete gelip gitmediğini, ve ilgisiz kaldığını, ortaklıktan çıkmak isteyen ortak öncelikle şirket genel kurulunu toplantıya çağırması gerektiğini, genel kurul toplanmazsa ve çıkma talebi kabul edilmezse TTK 638/2 md.ne göre dava açılması gerektiğini, bu durumun dava şartı olduğu, ortaklıktan çıkma kararı kesinleşene kadar ortağın ortaklık sıfatına bağlı hak ve yükümlülükleri devam ettiğini, mahkeme çıkma talebini kabul ederse ortaklıktan çıkma kararının yanında şirketin tüm malvarlığının tespit edilip çıkan ortağın payına düşen miktarın hesaplanarak bu tutarın çıkan ortağa ödenmesine de karar verebileceğini, bu nedenle davacının payına düşen miktarın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava, TTK 638 vd. m. uyarınca ---- çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir.----- mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. ........----- döndüğümüzde, dava, ----çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." belirtmiştir. ---- ilamında "...---- olaya döndüğümüzde, dava, -----ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi...

        görevinin tasfiye memurunda olduğu, dolayısıyla 17.09.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ve mutabakat zaptının gelinen aşamada uygulanabilirliğinin kalmadığı ve davacının davalı şirketten de ortaklıktan çıkma payı talep edemeyeceği gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın usulden, diğer davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir....

          hükmü yer aldığını, Müvekilinin ortaklıktan çıkması, onun şirketin kamuya olan borçlarından kurtulması anlamına gelmeyeceğini çünkü şirketi temsile yetkili her ortak​ ve müdürlerin kendi dönemlerinde doğmuş kamu borçlarından kişisel mal varlıkları ile sorumlu kalmaya devam edeceklerini, şirketin üçüncü kişilere olan borçlarından ise şirket mal varlığı ile sorumlu olduklarını, ortakların şahsi sorumluluklarının bulunmadığını, 13.2.2019 tarihli duruşmada imzalı beyan edildiği üzere ortaklıktan çıkma payı talebi bulunmadıklarını, Yerel mahkemenin gerekçeli kararında ortaklar arasındaki çekişme ve huzursuzluğun ortaklıktan çıkma sebebi olarak kabul edilmesine rağmen burada olayın kusur yönüne değinildiğini, burada haklı sebebin ortaya çıkmasında kimin kusurlu olduğunun önemi olmadığını müvekkiline isnat edilebilecek bir kusurun da söz konusu olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Türk Ticaret...

            Somut olayda, hakkındaki ihraç kararı 16.09.2015 tarihinde kesinleşen davacı ortak tarafından 15.05.2016 tarihinde muaccel olan çıkma payı alacağından haksız olarak mahsup edilen tutarlar talep edilmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca çıkma payının ödenmesi aşamasında hesaplaşma yapılmaktadır. Ortaktan tahsil edilen tutarın tekrar ortağa çıkma payı olarak iade edilmesi söz konusu olmayacağından kooperatifçe faiz borcu adı altında ödeme talep edilmesi (bu tutarların davacı ortak tarafından ödenmesi halinde çıkma payı ile ilgili hesaplaşma sırasında tekrar ortağa ödenmesi gerekeceğinden) ve fazla genel gider payının mahsubu doğru olmamıştır....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/12/2020 tarih, 2016/166 Esas - 2020/526 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TTK'nın 638/2 maddesi gereğince limited şirket ortaklığından çıkma ve yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davacının ortaklıktan çıkma isteminin kabulüne, ayrılma akçesine ilişkin talebin reddine, sorumluluk nedenli maddi tazminata ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur. İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstinaf başvurusuna konu uyuşmazlık, hüküm yerinde tesis edilen kararlar uyarınca davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekip gerekmediği üzerine olduğu anlaşılmaktadır....

                - K A R A R - Davacı vekili davacının, davalı kooperatif ortaklığını devraldığını, devir işleminden sonraki üyelikten kaynaklanan borç ve taahhütlerini düzenli olarak yerine getirdiğini, ayrıca müvekkilinin kooperatif yönetim kurulunda 1 yıl boyunca aktif yöneticilik yaptığını, yöneticilere ödenmesi gereken aylık 400,00,00 TL maaşın müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle 4.800,00 TL ücret alacağı bulunduğunu, ayrıca davacının borç ve taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle kooperatifin ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarılma tarihine kadar müvekkilinin toplam 7.610,00 TL aidat ödediğini, davacının alacağının ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacağından 31.12.2005 tarihinde muaccel olduğunu, huzur hakkı ve yaptığı ödeme olarak toplam 12.410,00 TL alacağı bulunduğunu, neticede; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 12.410,00 TL'nin 31.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece, davacının çıkma payına ilişkin alacak ile ilgili davası tefrik edilerek, anılan dava yönünden ihraç kararının iptali davasının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, her iki istemin birlikte ele alınarak, çıkma payı alacağının da bu dava içerisinde karara bağlanması doğru olmamıştır....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden çıkma payı alacağına ilişkin olarak açılan alacak davasıdır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (1163 sayılı KK) 10. maddesinde düzenlendiği üzere; “Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm ana sözleşmeye konulabilir.” Kooperatiften çıkma hakkını kullanan veya çıkartılan ortak, "ayrılma payı" alır. Ayrılma payının “asgari” miktarı, pay sahibinin sermayeye katılma borcu için ödemiş olduğu bedeldir. Fakat ana sözleşmelerle, buna ek olarak, ortakların veya mirasçıların kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden oluştuğu düzenlenebilir....

                    UYAP Entegrasyonu