Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi içeriğinden davacının çıkma payı alacağı talebinin de bulunduğu, 6102 Sayılı TTK'nın 638/2 maddesinde istem üzerine dava süresince davacı ortağın durumunun teminat alınması amacıyla mahkemece diğer önlemlere karar verilebileceği, TTK'nın 638/2. maddesine dayalı olarak önlem mahiyetinde davacının çıkma payı alacağına karşılık davalının gayrimenkul ve araçlarının kaydına tedbir konulabileceği, bu tedbirin 6100 Sayılı HMK'nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma kapsamında olmadığı, özel kanun niteliğindeki Türk Ticaret Kanununda yer alan düzenlemeden kaynaklandığı, davacının uyuşmazlık konusu olmayan hissedarı olduğu davalı şirketteki hak ve menfaatlerin korunmasını teminen davalı şirketin taşınmaz ve araçları üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir karar verilebileceği, bunun için teminat miktarının yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporuna göre mahkemece artırılabileceği, ancak şirketin devamını önleyecek şekilde davacının...

    Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; kooperatif üyesinin üyelik aidatlarını geri istemesinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının alacağının 23/12/2009 tarihinde muaccel hale geldiği, bu tarihten takip tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, bu nedenle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bir alacak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava bir alacak için zamanaşımı muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar. Kooperatiften çıkan ve çıkarılan ortaklarla ilgili hesaplaşma Kooperatifler Kanunu'nun 17. ve anasözleşme 15. madde uyarınca yapılır. Bu maddelere davacının alacağı ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan 1 ay sonra muaccel olur ve bu ödeme 3 yıla kadar ertelenebilir. Erteleme halinde muacceliyet ertelemesinin son bulduğu tarihte oluşur. Kooperatif üyesinin çıkma payı alacağı ile ilgili itirazın iptaline ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/319 Esas KARAR NO : 2023/475 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 18/04/2022 KARAR TARİHİ : 24/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı şirketin %23 ortağı olduğunu, diğer ortaklardan ----- 28.03.2013 tarihinde tamamen usul ve yasaya aykırı olarak, çağrı usullerine riayet etmeksizin genel kurul yaptığını ve bu genel kurulda kendisini ve -----isimli şahsı 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak seçtiğini, müvekkilinin şirket defterlerini incelemek istediğinde şirket defterlerini incelemesine müsaade edilmediğini, kar dağıtımı yapmaktan kaçınıldığını ve şirketi batık olarak gösterdiklerini, bunun üzerine ------ Asliye Ticaret Mahkemesi'nde şirket yöneticilerinin istemli açılan davada ------ Karar sayılı kararla şirket...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin istemine ilişkindir. Toplanan deliller, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davalı şirketi bir sermaye şirketi olduğu, davacının şirkete ortak olma amacının kâr payı elde etmek olduğu, davalı şirketin ticaret siciline tescil kaydının devam ettiği ve fakat davalı şirketin uzun süreden beri ticarî faaliyetlerine ara verdiği, vergi kayıtlarına göre... tarihinden beri faaliyetlerine ara verdiği, dolayısıyla davalı şirketin davacıya kar payı dağıtmadığı gibi kazanç getiren başkaca bir ticarî işletmesi yahut mal varlığı bulunmadığı, davacının çıkma isteminin haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-Davanın Kabulü ile, davacı ...' ün (TC: ...) ....Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı davalı... Ltd. Şti.'nden (ticaret sicil no: ......

          Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma, ayrılma akçesi ve kâr payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı,Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.07.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü: I....

            Hal böyle olunca davacı üyenin çıkma talebini noter aracılığı ile iletmesi ve noter kanalı ile gönderilen çıkma iradesinin ulaştığı tarihte de çıkma talebinin kabul edilmiş sayılması ana sözleşmede hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda Davacının davalı kooperatife göndermiş olduğu noter bildirimine ilişkin ihtarnamenin tarihi 12/06/2020 tebliğ tarihi ise 16/06/2020 tarihidir. Bu ihtarnamenin tebliği ile davacının çıkma talebi kabul edilmiş yani gerçekleşmiş sayılacaktır. Fakat çıkmaya ilişkin talepler ortaklıktan çıkılan yılın bilançosu çerçevesinde bilançonun genel kurulda kabul edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde iade edilir. 1 ay içinde iade edilmez ise alacak muaccel hale gelir ve üye tahsili için yasal yollara başvurabilir....

              Tarafımızca ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alındığına ilişkin bir tespit yapılamadığını, şayet Mahkemece yapılacak araştırma sonucunda davacı üyenin doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alındığı tespit edilirse davacının çıkma payı alacağı yeni ortak alınma tarihinde muaccel olacağını mahkememize bildirmiştir. Davacı vekili 09/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize bildirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinden istifa nedeni ile oluşan çıkma payının tahsili için alacak talebine ilişkindir. Yapılan soruşturma sonucu toplanan delillerden davacının davalı kooperatife üye olduğu, davalı kooperatife ödeme yaptığı bu anlamda gerçek üye olduğu anlaşılmaktadır. Davacı davalı kooperatife Bakırköy 39....

                ın kooperatif ortaklığından doğan aidat borcu olduğunu, Kooperatif ortağının daire ve şerefiye bedelini tamamen ödemesi halinde bile kooperatif mevzuatı ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kooperatif ortağının kooperatif ile karşılıklı olarak mahsuplaşmaksızın istifa etmesi halinde hukuken geçerli ve yeterli bir istifanın olmayacağının kabulü gerektiğini, çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile çıkmanın hüküm ifade edebileceğini, davalının bu zamana kadar kooperatif aracılığıyla edinmiş olduğu tapuyu davacıya devretmediğini, bu sebeple diğer üyeler gibi tüm hak ve aidat ödeme gibi yükümlülüklerinin devam ettiğini belirterek davanın kabulü ile davalının Ankara ... Dairesi’nin 2019/8903 E. sayılı takip dosyasında başlattıkları icra takibine vâki haksız itirazının iptali ile %20 oranında icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  olduğu, davacının 343.451,51 TL çıkma payı alacağına itiraz dahi etmediği görmezden gelindiği, tüm bu nedenlerle davacının esasen çıkma payı alacağının 1.398.701,22 TL olabileceğine dair rapor esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, Mahkemece istem yerine 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca çıkma payının mahkeme veznesine blokesi ile kararın kesinleşmesini takiben söz konusu tutarın davacıya ödenmesi yönünde karar tesis edilmesi gerekir iken 343.451,51 TL çıkma payının davacıya ödenmesi suretiyle davacının şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine dair tesis edilen hüküm usul ve yasaya açıkça aykırı olup, Mahkemece tesis edilen hüküm kesinleşmeden icra edilemeyecek tespit hükmü niteliğinde de olduğundan, eda hükmü tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, harç yatırılmadan davanın görüldüğünü, hüküm tespit hükmü niteliğinde bulunduğundan, davada davacının çıkma payının ödenmesi talebi bulunmadığından ve dahi dava...

                    Davacı alacağı, kooperatiften istifasından sonra yapılacak bilançonun görüşüleceği ilk genel kurulda bir ay sonra muaccel hale gelir. 2011 yılında genel kurul yapılmadığı anlaşılmıştır. Kooperatif 2012 yılının ilk 6 ayında bir başka anlatımla en son 30.06.2012 tarihine kadar genel kurul yapmak zorundadır. Genel kurul yapılmaması davacı aleyhine sonuç doğurmamalıdır. Bu durumda kooperatifin genel kurul yapması gereken en son tarihten bir ay sonrası olan 01.08.2012 tarihinde çıkma payı alacağı muaccel hale gelecektir. Mahkemenin muacceliyet tarihini 01.02.2012 olarak kabul etmesi doğru görülmemiş ise de bu husus davalı vekilince temyiz nedeni yapılmadığından bozma sebebi yapılmamış gerekçesi değiştirilerek onanması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu