Kat 33 Nolu dava konusu daireye ilişkin çıkma alacağı yönünden davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle istinaf başvurusunda bulunduklarını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının lehlerine kaldırılmasını, müvekkili tarafından peşinen ödenen F Blok 7 Numaralı daire bedeli olan 108.000,00 TL ve G Blok 3. Kat 22 nolu dairenin çıkma payı olan 3.397,00 TL olmak üzere toplamda 111.997,00 TL nin ihtar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, davalı kooperatife ödendiği ileri sürülen daire ve üyelik aidatı bedellerinin iadesi istemine ilişkindir....
Kat 33 Nolu dava konusu daireye ilişkin çıkma alacağı yönünden davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle istinaf başvurusunda bulunduklarını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının lehlerine kaldırılmasını, müvekkili tarafından peşinen ödenen F Blok 7 Numaralı daire bedeli olan 108.000,00 TL ve G Blok 3. Kat 22 nolu dairenin çıkma payı olan 3.397,00 TL olmak üzere toplamda 111.997,00 TL nin ihtar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, davalı kooperatife ödendiği ileri sürülen daire ve üyelik aidatı bedellerinin iadesi istemine ilişkindir....
E-K. sayılı dosyasının kesinleşmiş olması ve işbu davanın ek dava mahiyetinde olması sebebiyle dosya kapsamında tespit edilen hususlar ve alınan bilirkişi raporuyla mahkememiz bağlı olacaktır. Bu nedenle davacının 91.190,53TL çıkma payı alacağından hüküm altına alınan 10.000,00TL'nin mahsubu ile davacının bakiye 81.190,53TL çıkma payı alacağı bulunduğu tüm dosya kapsamına göre sabittir. İşbu dava alacak davası olarak değil itirazın iptali davası olarak açılmıştır....
Bu durumda mahkemece, davacının noter aracılığıyla kooperatife duyurmasının ortaklıktan çıkmasının gerçekleşmesi için yeterli olduğu, somut olayda dava dilekçesinin tebliği ile istifa iradesinin kooperatife ulaştığı ve üyeliğinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, ortaklıktan ayrılmış olduğunun tespitini talep etmekte hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle, bu istem yönünden davanın HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, çıkma payı alacağı yönünden ise istifanın gerçekleştiği tarih gözetildiğinde dava tarihi itibariyle çıkma payı alacağının henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, üyeliğinin devam ettiğinin kabulü ile yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/1235 KARAR NO : 2023/372 DAVA : Ticari Şirket Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin DAVA TARİHİ : 09/10/2015 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda; İDDİA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer ortaklarının eşi ..., kayınvalidesi ..., kayınpederi ... ve kayınbiraderi ... olduğunu, şirketin diğer ortağı olan ... ile müvekkili arasında aile düzeyinde bir takım sıkıntılar yaşadığını, aralarındaki boşanma davasının İzmir ... Aile Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, taraflar arasında menfaat çatışması ve anlaşmazlığın bulunduğunu, ...’ın ve diğer aile bireylerinin temsil ve imza yetkilerinden yararlanarak davalı şirketi muvazalı olarak borçlandırdıklarını, müvekkilinin TTK’nın 638/2 maddesi gereğince haklı nedenle şirketten çıkma koşullarının oluştuğunu, TTK’nın 641....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin infisah sebepleri arasında sayılan haklı sebebin oluşmadığı, bu kabul çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesi talebinin yerinde görülmediği, davacının anne, babası ve kardeşinin davalı şirkete ortak olduğu, anne ve babanın boşanmaları sonrasında davacının diğer şirket ortaklarıyla ilişkisinin olumsuz hale geldiği, taraflar arasında kalıcı olan ve dava sırasında da süren husumetin çıkma isteği için haklı sebep teşkil ettiği, çıkma payı alacağının öz varlığın hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanarak belirlenmesi gerektiği, yapılan tespite göre davacının çıkma payının şirket öz kaynaklarına göre 104.290,23 TL olduğu belirlenmiş olup, bu miktarı davacının davalı şirketten çıkma payı olarak talep edebileceği, şirket büyük ortağı aleyhine bu dava açılmış ise de davacıya ödenecek çıkma payından davalı şirket sorumlu olduğundan davalı ... aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği sonucuna...
in şirketin diğer hissedarı olup, vefatı sonrasında şirket hisselerinin eşi ve çocuklarına geçtiğini, müvekkili ile yeni hissedarlar arasında murislerinin sağlığında olan mevcut ilişkilerinden kaynaklı olumsuzluğun bulunduğunu, hissedar olmalarından sonra da kendisinin yönetim kurulunda olmasına rağmen yapılan yatırım ve benzeri şirket işlerinde tarafına bilgi verilmediği gibi olağanüstü genel kurullar ile sermaye artırımına gidilerek müvekkilinin hisse payının düşürülmesinin amaçlandığını duyduklarını belirterek haklı nedenlerle şirketin feshine, mümkün olmadığı takdirde çıkma payı kendisine ödenerek davalı şirketten haklı sebeple çıkma isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL çıkma payı, 1.000,00 TL kar payı ve 1.000,00 TL alacağı olmak üzere 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca şirkete ait menkul ve gayrimenkul malları ile hakları...
çıkarıldığını, şirketlerde sermaye arttırımına gidileceğini, bütün bu nedenlerle, müvekkilinin şirket hissesinin azalması ihtimali ve alacağını alamaz duruma düşeceği ihtimali bulunduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkeme gerekçesinin olaya uygun olmadığını, gerekçede belirtilenin aksine ihtiyati tedbir konusu menkul ve gayrimenkuller ile hak ve alacakların davalı şirketin demirbaşı olup, dava konusu olduğunu, müvekkilinin dava sonunda haklı çıktığı takdirde alacağını tedbir konulması talep edilenlerden alacağını, davanın konusunun ticari şirketin feshi ve şirketten çıkma payının ödenmesi olmakla birlikte ihtiyati tedbir taleplerinin konusunun da davalı ticari şirkete ait mal ve hakların satılmaması için kayıtları üzerine tedbir konulması istemine ilişkin olduğunu, dava konusu davalı şirketin feshi mümkün olmadığı takdirde çıkma payı kendisine öderek müvekkilinin ortaklıktan çıkması olduğunu, müvekkilinin alacağı çıkma payı karşılığının ödenmesinin istenildiğini, daha...
Davacının çıkarma kararı verildiği tarihten bu yana aidat yükümlülüğü bulunan kooperatife aidat ödemediği, kooperatife uzun süre uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği anlaşıldığından davacının ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini bu şekilde ortaya koyduğu, yine davacının davalı kooperatife 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle başvurup çıkma payı talebinde bulunduğu ve davalı tarafından davacıya 24/01/2017 tarihli para alındı makbuzu ile 866,00.TL ödendiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırılık sebebiyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Yukarıda açıklanan sebepler ile, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 1997 yılında ortak olduğunu, kooperatif inşaatının yavaş yürümesi nedeni ile ortaklıktan çıktığını, çıkma payı alacağının çok altında bir miktarın hesabına yatırıldığını, alacağın 23.500,00 TL olduğunu ileri sürerek, Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ödenmesi gereken aidat alacakları ve faizine karşılık olmak üzere 20.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 23.05.2013 tarih ve ..... sayılı kararı Dairemizin 13.05.2014 tarih ve ..... sayılı ilamıyla; " Davalı kooperatifçe davacının banka hesabına çıkma payı alacağının muaccel olmasından önce 09.09.2005 tarihinde 6.000,00 TL, 20.10.2005 tarihinde 4.000,00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş olup, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığı davacının da kabulündedir....