in ortadan kalktığı, 2015 yılı defterleri de iyileştirme önlemleri, çıkma ve fesih iddialarının irdelenebilmesi için incelendikten ve 2015 yılı defterleri ibraz edilmemesi halinde ise yeni celp edilen vergi beyannameleri, eki bilançolar ve diğer yıllara ait defterler incelendikten 2016 yılında gerçekleştiği iddia edilen vakıalar irdelendikten sonra çıkma şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarını irdeleyen bilirkişi heyet raporundan anlaşılmakla ve ayrıca defterlerin ibraz etmemesi dahi çıkma için koşulunu gerçekleştirmesi, sahte kayıt iddialarına ilişkin açılmış bir dava bulunması, en güncel verilere göre çıkma değeri hesaplanacağından önceki yıllara ilişkin defter kayıtlarındaki hesaplamalara itirazın çıkma payına bu nedenle etki de etmeyeceğinden TTK'nın 531. maddesi gereğince mahkemece, haklı sebeplerin mevcudiyetinin tespiti halinde şirketin durumuna göre, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilebileceği düzenlendiğinden davacının davalı şirket ortaklığından çıkma talebinin...
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davanın iki ortaklı limited şirkette ortak olan davacının haklı sebebe dayalı ortaklıktan çıkma ve ortaklıktan çıkma ayrılma payı istemine yönelik olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin davacının hak ve borçlarının dondurulması isteminde hak ve borç kavramının tedbir uygulanması bakımından genel nitelikte olup uygulanması mümkün görülmediği gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, 6102 sayılı TTK'nın 638/2. maddesi gereğince mahkemenin dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği düzenlenmiş olup, düzenlemeler gereğince açılan davanın mahiyeti de gözetildiğinde davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz bulunması halinde 3. kişilere devir...
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın, ortaklıktan çıkma davası olmasına rağmen davacının herhangi bir ayrılma payı ve ekonomik talebi bulunmadığı gibi şirketin yönetimi ile ilgili açılmış bir dava da bulunmadığından, davacının korunmaya değer bir hukuki menfaati olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin her iki ortağın müşterek imzası ile temsil edildiği, çıkma davasının açılması üzerine mahkemenin davacı ortağın haklarını koruyucu lazım gelen önlemleri alması gerektiği, şirketin bir temsilcisinin olmaması sebebiyle arabuluculuk sürecinden de olumlu sonuç alınamadığı, TTK.’nun 630....
Davacının eldeki davada çıkma payı alacağı olmadığı için bu konuda hüküm tesis edilmemiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile davacının ortağı bulunduğu Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı davalı ......
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının istifa ederek ortaklıktan ayrıldığı, çıkma payı alacağının ayrıldığı yıl bilançosunun tastik edildiği genel kuruldan 1 ay sonrası olan 15.11.2005 tarihinde muaccel olduğu, bu davanın açılmasından sonra tahsis edilen bağımsız bölümü tahliye etmesi nedeniyle TBK'nın 154/1. maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği ve iade edilen bağımsız bölüme yaptığı faydalı masrafları talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 53.190,21 TL çıkma payı alacağının 15.11.2005 tarihinden itibaren, 2.959,00 TL faydalı masraf alacağının ise dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/2445 E. 2016/1045 K....
Başka bir deyişle, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi gerekir (Yargıtay 23. HD. 13.12.2012 tarih ve 5200 E., 7357 K., 22.05.2012 tarih ve 769 E., 3526 K. Yargıtay 11. HD. 13.03.2008 tarih ve 2006/11210 E., 2008/3143 K., 13.03.2008 tarih ve 2006/11193 E., 2008/3190 K. sayılı ilamları). Bu kuralın istisnası 1163 sayılı Kanun'un 81/2. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede, "Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. (Ek cümle: 3/6/2010-5983/2 md.)...
Şti’ nin ticari devamlılığı ve ortaklar açısından önem arz ettiği ve davacının ortaklıktan çıkma talebinin hukuki ve fiili duruma uygun düşeceği, bu talebin davalı tarafça da kabul edildiği anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkmaya ilişkin talebinin ise kabulü gerektiğini, davacının çıkma payının hesabına yönelik bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme ile düzenlenen 02/01/2021 tarihli ek rapor kapsamında yapılan hesaplamalara göre; somut veriler dikkate alındığında davalı şirketin devir değerinin 2.100.000,00 TL olarak hesaplandığı, ancak pandemi koşulları dikkate alındığında bu değerin %50 daha düşük olabileceği, bu kapsamda bu değerin 1.050.000,00 TL olabileceği, davacının hisse payının %20 olmasına göre çıkma payının normal koşullarda 420.000,00 TL, pandemi koşulları dikkate alındığında ve hemen ödeme yapılacak ise 210.000,00 TL olabileceği, bu hesaplamalar yapılırken benzer şekilde davalı şirket bünyesinde bulunan ......
a, 35.740,80 TL çıkma payı alacağının ise davalıdan alınıp davacı ...'a ödenmesine, davacıların diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesinde çıkma payı alacağına ilişkin bir talep bulunmadığını, dava dilekçesindeki davacıların hak ettikleri payların davacılara ödenmesine yönelik talebin çıkma payı alacağı olarak değerlendirilemeyeceğini, davacılar vekilinin yargılama aşamasında verdiği dilekçe ile çıkma payı talepleri olduğunu belirttiğini, bu durum HMK'nun 141. maddesindeki dilekçeler aşamasından sonra karşı tarafın açık muvafakati ve ıslah hariç olmak üzere iddia ve savunma genişletilip değiştirilemez hükmüne aykırı olduğunu, yargılama sürecinde sunulan dilekçeler ile iddianın değiştirilmesi veya genişletilmesi konusunda herhangi bir muvafakatlerinin olmadığının açıkça belirtildiğini, karşı tarafın ortaklığın gerçek anlamda kurulmamış olduğunu, şirket borçlarından sorumlu olmadıklarını belirttiğini, süreç içerisinde davacılara şirket paylarının kendilerine devri için ihtarname gönderildiğini, bu talebin davacılar tarafından gerçek anlamda...
Şti'nin %34 hissesine sahip ortağı olduğu, şirket ana sözleşmesinde ortakların ortaklıktan çıkma hakkında ve şirketin feshine ilişkin özel bir prosedür öngörüldüğü, davalı şirket yetkilisi ve müdürünün 1998'den bu yana davacı T1 olduğu, T1'ın 2016 yılında yurt dışına çıkmış ve orada düzenlendiği, T3 Tic. Ltd....