Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KOOPERATİFLER KANUNU [ Madde 23 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada (Karşıyaka Asliye Ticaret Mah-kemesi)'nce bozmaya uyularak verilen 21.06.2006 tarih ve 2006/157-2006/182 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmaiı olarak davalı vekili tarafından istenmiş, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildi ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif ortağı olup, adına kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün tasarrufunda bulunduğunu, davalının kooperatife gönderdiği istifaname İle üyelikten istifa ettiğini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi ve Yargıtay içtihatlarına göre, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi İle birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan...

    Bu yönüyle şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebeplerin oluştuğu kabul edilerek davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Davacanın ayrıca ortaklıktan çıkma payı talebi olduğundan karar tarihine en yakın tarihli şirketin mal varlığı değerleri üzerinden çıkma payı hesaplanmış, davalı şirketin fiili olarak karar tarihine en yakın tarihli mal varlığı dikkate alınarak düznelenen 04/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak 190.736,75 TL çıkma payına hükmedilmiştir. Limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkarılma talepli davada, davalı olarak şirketin gösterilmesi yeterli olup, diğer ortakların bu davada davalı olarak gösterilmesi gerekmez. Davalı ortak ..----bu davada pasif husumetinin olmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Bir ortağın çıkma konusunda şifahen anlaşmasına ve bir kısım da ödeme almasına rağmen hiç ödeme almamış gibi fesih davası açması, olayları da gizleyerek dava açması temel dürüstlük kuralına aykırı bulunmuştur. Elbette diğer ortak da çıkma payı karşılığında taahhüt ettiği parayı ödemelidir. Verdiği çekin karşılıksız çıkması diğer ortağın da sözünde durmadığını gösterir. Elbette ortada geçerli bir çıkma işleminin varlığından bahsetmiyoruz. Henüz pay devri yapılmış da değildir. Ancak fiili durumun çıkma konusunda anlaşmayı işaret etmesine ve bunun şirketin devamı için doğru çözüm olmasına rağmen fesih davası açmanın yanlışlığından söz ediyoruz. Eldeki dava fesih taleplidir. Davacı çıkma konusunda terditli bir talep ileri sürmemiştir. Mahkememiz de çıkacak ortağın payının yüksekliği ve bir şirketin kendi paylarının yarısını iktisap etmesinin hukuki ve fiili imkansızlığını gözeterek davacının şirketten çıkarılması seçeneğini dikkate almamıştır....

        O halde, davacının şirket müdürü olarak çalışmasından dolayı genel kurulca alınmış bir hüküm olmasa bile davacı için uygun bir ücret tayin ve takdir olunmalıdır. (Yargıtay 11. HD. 04.03.1991 1991/9421 E.-1464 K., G. Eriş, Ticari İşletme ve Şirketler Hukuku, 3. Baskı, Cilt 2, s:1919 vd.). Bu durumda işin mahiyeti, sarf edilen emek ve mesai, müdürün vasıfları ve davalı şirketin koşulları da nazara alınarak emsale göre bir ücretin belirlenerek, çıkma payı alacağında dikkate alınması gerekirken..." şeklinde tespitler yapılmıştır. Anılan kararda da belirtildiği üzere, bir tüzel kişide kural olarak tüzel kişiyi temsil eden üst yönetim ve müdürlerin mali hakları genel kurulca belirlenmelidir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/347 Esas KARAR NO : 2021/993 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 16/04/2021 KARAR TARİHİ : 09/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE:Ortağını ve muhasebecisini bulamadığı için %50 hissedarlığımı iptal ettiremediğini ve bu sebepten sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını, .......... Yapı Malzemeleri Taşımacılık İnşaat Tekstil Ticaret Limited Şirketi'ndeki haklarını istemediğini, iptalini talep ettiğini belirterek şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü....

            Maddesinde dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesinin önlenmesi için bu alacağın kesinleşmesinden itibaren 36 ay sonra çıkma payının ödenmesi kararı alındığını, davacının bu talebinin ancak 36 ay istenebilir olacağını, müvekkili kooperatifteki ortaklığından 2018 yılında ayrılan ve henüz 36 ay geçmeden müvekkili hakkında icra takibine girişen davacı tarafın alacağının kooperatif genel kurulu kararı gereğince muaccel olmadığını, alacağı muaccel olmadan icra takibi başlatan davacı tarafça açılan işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, istifa nedeniyle ortaklıktan çıkan üyenin çıkma payı alacağı istemine ilişkindir....

              Maddesinde dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesinin önlenmesi için bu alacağın kesinleşmesinden itibaren 36 ay sonra çıkma payının ödenmesi kararı alındığını, davacının bu talebinin ancak 36 ay istenebilir olacağını, müvekkili kooperatifteki ortaklığından 2018 yılında ayrılan ve henüz 36 ay geçmeden müvekkili hakkında icra takibine girişen davacı tarafın alacağının kooperatif genel kurulu kararı gereğince muaccel olmadığını, alacağı muaccel olmadan icra takibi başlatan davacı tarafça açılan işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, istifa nedeniyle ortaklıktan çıkan üyenin çıkma payı alacağı istemine ilişkindir....

              Maddesinde dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesinin önlenmesi için bu alacağın kesinleşmesinden itibaren 36 ay sonra çıkma payının ödenmesi kararı alındığını, davacının bu talebinin ancak 36 ay istenebilir olacağını, müvekkili kooperatifteki ortaklığından 2018 yılında ayrılan ve henüz 36 ay geçmeden müvekkili hakkında icra takibine girişen davacı tarafın alacağının kooperatif genel kurulu kararı gereğince muaccel olmadığını, alacağı muaccel olmadan icra takibi başlatan davacı tarafça açılan işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, istifa nedeniyle ortaklıktan çıkan üyenin çıkma payı alacağı istemine ilişkindir....

              GEREKÇE: Asıl dava, limited şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma ve ayrılık akçesi istemine ilişkindir. Birleşen davada talep edilen kar payı alacağı talebi hakkında sehven hüküm kurulmadığından HMK md. 305/A hükmü uyarınca kar payı alacağı ek karar ile hüküm altına alınmıştır. Davalı şirketin toplam sermayesi 10.000 TL olup, 9.600 TL sermayesi aynı zamanda şirket müdürü olan ...' na, 400 TL (% 4) sermaye ise davacı ...'a aittir. 6102 sayılı TTK 638/2 hükmü gereğince “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....

                -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin üyeliğinden ayrılan davacıya çıkma payı alacağının bir kısmı ödendiği halde bakiye 6.900,00 TL'sinin ödenmediğini, davalının bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif genel kurul kararıyla ortaklıktan ayrılanların aidat alacaklarının üç yılda geri ödenmesinin kararlaştırıldığını, karar aleyhine dava açılmadığından kesinleştiğini savunarak Kooperatifler Kanunu'nun 17 maddesi uyarınca davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı kooperatifin üyelikten ayrılanlara çıkma payı alacağını geciktirme kararının yerinde olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.427,78 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu