WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ K A R A R ESAS NO : 2020/556 KARAR NO : 2021/382 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/11/2020 KARAR TARİHİ : 11/06/2021 G.K.YAZIM TARİHİ : 30/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket iki ortaklı olarak müvekkili ve dava dışı ... tarafından kurulduğunu, müvekkilinin halen söz konusu şirketin ortağı, diğer ortak ... şirketin ortağı ve münferiden temsilcisi olduğunu, müvekkili ile ... 2019 yılının Eylül ayında nişanlandıklarını, bu nişanlılığının 2020 yılı Haziran ayında sonlandığını, ... nişanlılığın sonlanmaması için müvekkilinin şirketteki sorumluluğunun artacağı tehdidinde bulunduğunu, ortaklıktan çıkmaması için yetkilerini kötüye kullandığını ve şirketi büyük bir borç altına soktuğunu, olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarını yapmaktan kaçındığını...

    Bu olgu dava dışı hakim ortak ve yönetici müdürün asli görevlerini layıkıyla yerine getirmediğini göstermektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının kar payı almaması ve şirketin kamu borçlarına maruz kalması hususları kümülatif olarak değerlendirildiğinde TTK'nın 638/2 maddesi gereğince çıkma için haklı sebebin somut olay itibariyle oluştuğunun kabulü gerekir....

      Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşen mahkememizin 2014/68 Esas ve 2015/135 karar sayılı ilamına esas alınan 10/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının adi ortaklıktan ayrıldığı ve ortaklıktaki payını tahsil ettiği, ortaklıktan ayrılan ortağın çıkma payı hesaplanırken işletmenin tüm mal varlığı ve borçlarının hesaba katılacağı, bu hesaplamaya dağıtılmayan karlarında dahil olduğu, davacının tahsil etmiş olduğu tutar göz önüne alındığında sermaye koyarak verdiği tutarın oldukça üzerinde bir tutar olduğunun görüldüğü, yani davacının kar payı ve sermaye payının tahsil ettiği, buna yapılan yargılama neticesinde kar payı ile sermaye payı talep edemeyeceğine karar verilmiş olduğu, kararın kesinleştiği, iş bu davada davacının yeniden kar payı hesabının yapılmasına dair talebinin kesin hüküm sebebiyle mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının alacak talebinin HMK'nun 114/1- i ve 115/1- 2 maddeleri gereğince kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine; davacının ortaklığın...

      Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşen mahkememizin 2014/68 Esas ve 2015/135 karar sayılı ilamına esas alınan 10/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının adi ortaklıktan ayrıldığı ve ortaklıktaki payını tahsil ettiği, ortaklıktan ayrılan ortağın çıkma payı hesaplanırken işletmenin tüm mal varlığı ve borçlarının hesaba katılacağı, bu hesaplamaya dağıtılmayan karlarında dahil olduğu, davacının tahsil etmiş olduğu tutar göz önüne alındığında sermaye koyarak verdiği tutarın oldukça üzerinde bir tutar olduğunun görüldüğü, yani davacının kar payı ve sermaye payının tahsil ettiği, buna yapılan yargılama neticesinde kar payı ile sermaye payı talep edemeyeceğine karar verilmiş olduğu, kararın kesinleştiği, iş bu davada davacının yeniden kar payı hesabının yapılmasına dair talebinin kesin hüküm sebebiyle mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının alacak talebinin HMK'nun 114/1- i ve 115/1- 2 maddeleri gereğince kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine; davacının ortaklığın...

      Bu durumda mahkemece, kural olarak davacıların çıkma payı alacağının, ayrıldıkları yıl bilançosunun görüşüldüğü 29.07.2016 tarihli genel kurul toplantısından 1 ay sonra muaccel olduğu, 07.01.2016 dava tarihi itibariyle ortada talep edilebilir bir alacak bulunmadığı ancak yerine yeni ortak alınması ya da çıkma payı alacağının benimsenmesi durumlarında, davalı kooperatifin temerrüde düşürülmesine gerek kalmaksızın, çıkma payı alacağını derhal ödemesi gerektiği gözetilerek, davacıların çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarihin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır." şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kooperatif ana sözleşmesinin 15.maddesi uyarınca davacının ortaklıktan istinaf etmesi karşısından, boşalan ortaklığı yerine yeni ortak alınıp alınmadığı hususunun tespit edilmesi gerekmektedir....

        yılından bakiye ve 2012-2013 yılı kar payı alacaklarından şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/141 Esas KARAR NO : 2019/202 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 01/03/2018 KARAR TARİHİ : 07/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:davalı şirketin ortaklar marifeti ile ortaklık amacına aykırı olarak ve ortaklık manfaatinin zararına yönetiliyor olduğunu, ortakların ve ortaklığın hak ve menfaatlerinin korunabilmesi amacıyla tedbir kararı verilmesini, davalı şirketin uğradığı zararların tespitini, tespit edilen zararların şirket alacağı olduğu kabul edilerek müvekkilinin ortaklıktan çıkma hakkına dair hesaplama yapılmasını, hesaplanan zararların ortaklıktan ayrılma akçesinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacının davalı şirketten haklı nedenle çıkmasına ilişkin davadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ------ kavramı üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır. Limited şirketlerde ortakların ortaklıktan doğan şahsi ve mali hakları söz konusudur. Ortakların pay hakkı, şirket kârına katılma hakkı gibi mali haklarının yanı sıra, oy kullanma hakkı, ortaklığı yönetim ve idare hakkı gibi şahsi hakları mevcuttur. Limited şirketlerde ortağın şahsi haklarından biri de dava tarihinde yürürlükte olan ve somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 551. (6102 sayılı TTK’nın 638.) maddesinde düzenlenen, ortağın ortaklıktan çıkma hakkıdır. Çıkma hakkı, ortağın özgür iradesi ile ortaklıktan çıkma istemini içerir. Çıkma hakkını kullanarak ortaklıktan ayrılan ortağın, ortaklığa ait bütün hak ve mükellefiyetleri sona ererek şirketle arasındaki bütün ilişkisi kesilmiş olacaktır....

              e mahkeme tarafından atılan kayyumun yetkisiz bir takım işlemler gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin dava süresince ortaklıktan doğan hak ve borçlarının teminat altına alınması amacıyla tedbir talep edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, müvekkillerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıya diğer önlemlere karar verilmesini, şirketin borçlanmasının önlenmesine ilişkin olarak davalı şirket mal varlığı kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. HMK'nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir....

                  UYAP Entegrasyonu