Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; limited ortaklığın ortakların yakın ve sıkı bir ilişki içerisinde bulundukları ortaklık çeşidi olduğu, ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmamasının ortaklığın devamını olumsuz kılabileceği, yerleşik yargı uygulamalarında da ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmamasının şirketten çıkarılma için haklı sebep olduğunun kabul edildiği, her ne kadar dava tarihinden sonra gerçekleşmişse de davacı tarafın ... Şubesi kapatıldıktan sonra davalının şirket adına işlem yaptığını söyleyerek suç ihbarında bulunduğunun dosyaya yansıdığı, yine davalı tarafın diğer ortaklar hakkında kendi yerine imza attıklarından dolayı suç duyurusunda bulunduğu; tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında güven ilişkisinin bulunduğunu söyleme imkanı kalmadığı, davalının limited ortaklıktan çıkarılması için gerekli muhik sebebin oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife iki pay ile ortak olduğunu, parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ....03.2007 tarihli karar ile ortaklıktan çıkarıldığının bildirildiğini, müvekkilinin bu kararın genel kurulda görüşülmesini istediğini, davalının ihraç kararının kesinleştiğinden bahisle dükkanların tahliyesi için açtığı davada ihracın kesinleşmediği gerekçesiyle bozma kararı verildiğini, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararına dayanak ihtarnamelerin anasözleşme ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife bir borcu olmadığını ileri sürerek, yönetim kurulunun ....02.2012 tarih ve 132 sayılı ve genel kurulun 08.03.2008 tarihli kararlarının iptali ile davacının davalı kooperatife üyeliğinin devam ettiğinin ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
, ihtarnamelerin kanuna ve anasözleşmeye aykırı, usulsüz ve geçersiz olduğunu, ileri sürerek, davalı kooperatifin müvekkili ile ilgili ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline, müvekkilinin üyeliğinin tespitine, davalı kooperatife çıkarılmaya esas 1. ve 2. ihtarnamelerde talep edilen alacak miktarınca borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
toplantı yapılarak tüm bu hususların konuşulmasının ihtar ettiğini, davalıların ... ... hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, C.Başsavcılığında bu soruşturmanın derdest olduğunu iddia ederek davalı ortakların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından davanın reddi gerekmekte olduğunu, 1163 sayılı 'Kooperatifler Kanununun 16/4 fıkrasında ortaklıktan çıkarılan ortağın baş vurabileceği, kanun yollan belirtilmiş olduğunu, Anılan madde hükmüne göre, ortaklıktan çıkarılma kararı yönetim kurulunca verilmiş ise ortağın 3 aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceğini ve bu itirazın ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna, Noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bu yazı ile yapılacağını, Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurulmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşeceğini, Kooperatifler Kanununun 16/4. maddesindeki 3 aylık itiraz veya dava açma süresinin "hak düşümü" süresi olduğunu, bu nedenden dolayı hakim tarafından doğrudan göz önünde bulundurulacağını, davalı kooperatifin, davacıyı kooperatif üyeliğinden tamamen hukuka uygun olarak ortaklıktan çıkarmış olduğunu, davacının...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından huzura getirilen beyanların haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, her ne kadar davacı yan tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri ibraz ederek kooperatif ortağı olduğunu, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 8. maddesi ile Kooperatif Ana Sözleşmesinin 10. maddesinde düzenlenen kooperatif ortağı olma şartlarını taşıdığını, buna karşın Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14. maddesinde düzenlenen ortaklıktan çıkarılma şartları oluşmamasına karşın kooperatif ortaklığından haksız olarak çıkarıldığını, çıkarılma gerekçelerinde yer alan hususların kooperatifin iş işleyişi ile ilgili olduğunu ve kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkil kooperatifte kendileri ile birlikte toplam 15 üye bulunduğunu, 2 üyenin ortaklıktan çıkarıldığını ve 13 üyenin ise ortaklığının devam ettiğini beyan etmişse de işbu beyanların kabulünün söz konusu olmadığını, zira davacı yanın kooperatif ortaklığından haklı gerekçeler ile çıkarıldığını, ihraç...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortaklıktan çıkma iradesi ile karşı tarafın ortaklıktan çıkarılma iradesinin açılan davalar kapsamında birleştiğini, Mahkemece davanın tarafların iradesi doğrultusunda sonuçlandırıldığını ve ayrılma akçesinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, TTK'nın 641. maddesinde ilamın infazı için kesinleşme şartının aranmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; HMK'nın 350/1 ve 367/1 maddeleri uyarınca istinaf veya temyiz ilamın icrasını durdurmayacağı, ancak aynı maddelerin 2. fıkralarına göre kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği, takibe konu ilamın, İstanbul Anadolu 3....
Ç.. tarafından şirketin feshi veya ortaklıktan çıkarılma istemli dava açılmış ise de ortaklıktan çıkmaya karar verilmesi halinde pay bedelinin gerçek değerinin esas alınması nedeniyle satış bedelinin yüksek olduğuna ilişkin savunmaların da yersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne hisse devirlerinin kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dava dosyasında “ortaklıktan çıkma, çıkarılma, şirketin feshi” istemli davanın açıldığını, bu davada şirketin ortağı ve müşterek imza yetkisine sahip müdürü olan müvekkili ile şirket arasında çıkar çatışması bulunduğu için 12/02/2021 tarihli duruşmada müvekkiline “şirketin davada temsili ve husumetin kayyıma yöneltilmesi için kayyım tayin ettirmek üzere süre verildiğini” belirterek, dava dışı ... ... Tic. Ltd. Şti.’ye İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ...Esas sayılı dava dosyasında şirketi temsil etmek üzere kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE ; Dava; dava dışı şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir. İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davanın “davacı ...’in ... ... Tic. Ltd....
Davalı kooperatifçe davacıya Kestel 1.Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve 03388 nolu ihtarnamesi ile , kooperatife olan birikmiş aidat borçları toplamı 15.897,37 TL 'nin 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde kooperatif ana sözleşmesi gereğince ortaklıktan çıkarılacağı ihtarını içeren ihtarnamenin davacının annesi ...'e 09/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından kooperatif adiat borçlarının ödenmemesi nedeniyle, davalı kooperatifin 16/05/2012 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 16/05/2012 tarih ve 53 nolu karar ile; davacı ... ile birlikte dava dışı ..., ... , ... , ... , ..., ...,...'nun, kooperatif ana sözleşmesinin 14 maddesi 2.bendine istinaden ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....