Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davalı şirket yönetim kurulunca 30/11/2021 tarihli yönetim kurulunda alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 sayılı yönetim kurulu kararlarının TTK 391.maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptali davasıdır. Davacılar, açmış oldukları davada, davalı şirketin ortakları olduklarını ve davacılardan .......... ve ............'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 26.01.2009 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında yönetici seçimiyle ilgili kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile mahkemece yönetici seçilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 24.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nun ise % 70,82 payı bulunduğunu, 09.08.2012 tarih ve 87 sayılı ortaklar kurulu kararıyla ...'nun 10 yıllığına müdür olarak seçilmesine karar verildiğini, anasözleşmenin 9. maddesinde müdürün ödenmiş sermayenin yarısından fazlasını temsil eden ortaklar kurulu kararı ile değiştirilebileceğinin, 15. maddede ise her ortağın oy hakkının sermayesine göre hesap edileceği, her 500.000 TL'nin bir oy hakkı verdiği, ancak bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3'ünden fazlasına sahip olamayacağı düzenlemesi bulunduğunu, şirket sermayesinin 8.000.000 TL, itibari oy sayısının 16.000.000 adet olduğunu, müdür seçilebilmesi için 8.000.000 + 1 oy gerektiğini, anasözleşmedeki 1/3 sınırlama karşısında ...'nun 5.333.333 oy hakkı olacağını, ortaklar kurulu kararının, toplantı ve karar nisaplarına aykırı alındığını, yok hükmünde bulunduğunu ileri sürerek 09.08.2012 tarihli ortaklar kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

        ün ise şirkete borçlandırılmasına karar verildiği, bu mahiyette kararların ortaklar kurulunun münhasır yetkisi ile alınabileceği, 15.03.2013 tarihli kararın ortaklar kurulu kararı olduğu, çağrısız toplantı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne davalı şirketin 15.03.2013 tarihli ortaklar kurulu toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Davacı, davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin 21/07/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların 31/07/2008 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanda anılan genel kurula tüm ortakların katıldığının belirtildiğini, kendisine genel kurul toplantısının bildirilmediği gibi genel kurul toplantısına da katılmadığını, hazirun cetvelinde yer alan imzanın kendine ait olmadığını, TTK 447 maddesi hükmüne göre pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki hakları ortadan kaldıran kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu belirterek anılan genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Anonim şirketlerde...

            nun feshedilen iş akitleri ile genel müdür ve genel müdür yardımcısı sıfatlarının sona erdiği ancak yönetim kurulu üyesi sıfatlarının devam ettiği, bu kişilerin iş akitlerinin feshine dair bir yönetim kurulu kararı da bulunmadığı, o halde ortada batıl olduğunun tespiti gereken bir yönetim kurulu kararından sözedilemeyeceği, feshedilen iş sözleşmelerinin tarafı olmayan davacının böyle bir tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

              Mahkemece, kararın gerekçe kısmında 1136 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59. maddesinin 6. fıkrası kapsamına göre kira sözleşmesinin mutlak butlan ile batıl olduğu belirtilmesine rağmen, “kira sözleşmesinin mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine ve müdahalenin menine” hükmedilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi,yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün,aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                'nun, ortaklar kurulu kararından hareketle yapmış olduğu bütün işlemlerin, işbu ortaklar kurulu kararının kurucu unsuru bulunmadığı için keenlemyekün olduğunu, murisin şirketine ait 21.03.2011 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı'nda, davalının 10 yıl süre ile şirket müdürü seçilmesine, seçilen davalının şirket unvanı atacağı münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzam etmeye yetkili kılındığının belirtildiğini, ancak bu kararın, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Esas ve .......

                  Hakim de genel kurul kararının yoklukla sakat olduğunu resen dikkate almak zorundadır. Yok hükmündeki genel kurul kararları yönetim kurulu tarafından icra edilemeyeceği gibi ticaret siciline tescil ve ilan edilemez. Butlan; genel kurul kararları şekil ve usul bakımından geçerli olmakla birlikte konusu bakımından emredici kanun hükümlerine, ahlaka ve adaba aykırı ve imkansız ,anonim ortaklığın temel yapısını bozucu nitelikte ise alınan genel kurul kararları batıldır ve en başından beri geçerli değildir. Kanun koyucu TTK 447 maddesinde genel kurulun batıl kararlarına örnekler vermiştir. Bu çerçevede batıl genel kurul kararlarının hüküm ve sonuçları bakımından yoklukla paralellikler söz konusudur. Bunun sonucu olarak batıl genel kurul kararı en baştan geçerli değildir. Bu kararların iyileştirilmesi olanağa bulunmamaktadır. Batıl genel kurul kararları yönetim kurulu tarafından icra edilemeyeceği gibi ticaret siciline tescil de edilemez....

                    Bu nitelikteki kararların batıl olduğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir." Somut olayda ; davada öncelikle çözülmesi gereken sorunlar; davacıların davalı kooperatif üyesi olup olmadıkları, toplantıya çağrının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, toplantıya katılan davacıların muhalefet şerhlerinin bulunup bulunmadığı, katılmayan üyeler yönünden alınan kararların nisabının etkilenip etkilenmediği ve genel kurulda alınan kararların iptalinin gerekip gerekmediği sorunlarıdır. Öncelikle davacılardan ... ve ... yönünden davalı kooperatifin üyesi olup olmadıklarının tespiti için, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2020 gün ve ... E. ... K. sayılı ilamının kesinleşmesi beklenilmiş, söz konusu ilamın 27/02/2023 tarihinde kesinleştiği ve ilam içeriğine göre davacılardan ... ve ...'in davalı kooperatifin üyesi oldukları belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu