Mahkemece, davacı ortağın ayrılma akçesinin hesaplanabilmesi için ek bilirkişi ücreti istenmiş davacı tarafca ek bilirkişi ücretinin karşılanmayacağının bildirilmesi üzerine hem Fesih- Çıkma davası hem de Ayrılma akçesinin tahsili istemi red edilmiştir. Oysa, TTK 641/1 maddesinde de ifade edildiği üzere ortağın ayrılma akçesi ayrılma tarihinde muaccel olmaktadır. Bu tarih mahkeme kararı ile meydana gelmişse hükmün kesinleştiği tarihtir. Eldeki davada hem Fesih veya çıkma hem de ayrılma akçesi talep edilmiş olmakla HMK 110 maddesinde düzenlenen davaların yığılması sözkonusudur. Mahkemece her iki talebin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacının şirketten çıkma talebi yönünden tüm deliller toplanmış olup, ortaklar arasında güven ilişkisinin tamir edilemez bir şekilde sarsıldığı anlaşılmakla mahkemce davacının çıkma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebinde reddi doğru olmamıştır....
Noterliği'nin 06.05.2022 tarih ... yevmiye no'lu azilnamesi ile alındığını, kendisinin keyfi bir şekilde azledildiğini, bu koşullarda müvekkilinin ortaklık ilişkisini, dürüstlük kuralı açısından sürdüremeyeceğini, ortaklık ilişkisinin kendisi için çekilmez hale gelmiş olduğunu ve bu ilişkiyi sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, bu nedenle ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin hesaplanarak kendisine verilmesini talep ettiklerini, ayrıca bilanço değerinin çok üzerinde olan esas sermaye payının hesaplanmasını istediklerini belirterek, TTK madde 637 uyarınca davalı şirket ortaklığından ayrılarak, ayrılma akçesinin hesaplanarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkememizce daha önce davanın kabulüne karar verilmiş davacının ortağının şirketten çıkmasına ve belirlenen ayrılma akçesi davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de bu karar Yargıtay ilamı ile bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; '' dava limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/630 Esas KARAR NO : 2024/319 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 05/12/2019 KARAR TARİHİ : 09/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketi ... ve dava dışı ... ile birlikte 10.01.1992 tarihinde kurduğunu, 18.07.1994'de dava dışı ... kendi paylarını ... ...' e devretmiş ve şirket iki ortaklı hale geldiğini, hali hazırda şirketin %31 hissesi davacıya kalan %69 hissesi ... ...'e ait olduğunu, davacı ve ... ... bugüne kadar birlikte çalışmasına rağmen şirketin diğer ortağı ... ...'...
kadar ayrılma akçesi ödenmediğini belirterek, fazlaya, faize ve sair hususlara ilişkin her türlü beyan, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 24.07.2019 tarihli Genel Kurul kararı ile ortalıktan ayrılan davacıya davalı şirket tarafından ödenmesi gereken ayrılma akçesinin esas sermaye payının gerçek ve karar tarihine en yakın tarihteki değeri üzerinden belirlenmesine, tespitine ve ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
somut ve objektif olarak ortaklığı çekilmez kıldığını açık ve net şekilde ortaya koyamadığını, davacı tarafından talep edilen ayrıca akçesinden sorumluluk yanlızca davalı şirketler üzerinde olup şirket ortaklarının işbu ayrılma akçesinin ödenmesinde herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrılma akçesinin belirlenmesinde şirketin yaşayan değerinin esas alınmasının yanı sıra davacı tarafından müdürlük görevi esnasında şirket hesaplarından kendi şahsi hesaplarına geçen ücretlerin mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafça her daim tasarruf edilebilir oranda olan paylarını satarak ayrılma akçesi niteliğindeki alacağına kavuşması mümkün olup talebinin yersiz olduğunu, tedbir talebinin de açıkça ortaya konulmamış olup yersiz olduğunu, bu nedenlerle davacının ortaklıktan çıkma talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise çıkma nedenleri haklı sebebe dayanmadığından davanın esastan reddine, aksi kanaat halinde belirlenecek ayrılma akçesinin tüm borçlar ve mevcut şartlar...
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/734 KARAR NO : 2022/647 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESİ TARİHİ : 30/09/2019 NUMARASI : 2016/533 ESAS 2019/856 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklıktan Çıkma ve Ayrılma Akçesinin Tahsili KARAR : Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
24.07.2019 tarihli Genel Kurul kararı ile ortalıktan ayrılan davacıya davalı şirket tarafından ödenmesi gereken ayrılma akçesinin esas sermaye payının gerçek ve karar tarihine en yakın tarihteki değeri üzerinden belirlenmesine, tespitine ve ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tasfiye haline giren şirketin hukuki varlığı tasfiye sonucunda sona ereceğinden ve sonucunda ayrılma akçesi ödeneceğinden davacı tarafça haklı nedenlerle çıkma için dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Davacı taraf tasfiye sonucunda şirket ortaklığından ayrılacak ve varsa kendisine ayrılma payı ödenecektir. Dolayısıyla tasfiye işlemlerine ilişkin hukuki sorunlar için her zaman dava açmakta hakkı olan davacının bu davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir (Bkz: Yrd. Doç. Dr. Nihat Taşdelen, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na Göre Limited Ortaklıklarda Çıkma Çıkarılma ve Fesih, Ankara 2012, syf. 179 vd.). Bu sebeplerle, davalı vekilinin ayrılma akçesinin, çıkma istemi ile birlikte talep edilemeyeceğine dair itirazı yerinde görülmemiş, davacının ayrılma akçesi talebi konusunda da yargılama yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 641/1. maddesinde, ortağın şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahip olduğu vazedilmiş olup, ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak belirlenmesi gerekir. Şirket öz varlığının eksi olduğunun saptanması halinde, davacının ayrılma akçesinin bulunmadığı kabul edilir....