Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddeleri kesinleşmiş olduğunu, bilindiği üzere kooperatiflerde genel kurul kararları iptal edilmediği sürece bağlayıcı nitelikte olduğunu, davacının çıkma payı alacağının da 2015 yılının bilançosunun onaylandığı ve ortaklıktan çıkan ortakların, alacaklarının ertelenmesi kararının alındığı 26.06.2016 tarihinden 3 yıl sonra davalı kooperatif tarafından ödenmesi gerekmekte olduğunu, davacının alacağı muaccel hale geldikten sonra kooperatif yöneticilerinden çıkma payı alacağını istemiş olmasına rağmen davacının çıkma payı alacağı talebi davalı kooperatif yöneticileri tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak kabul edilmemiş olduğunu, davacının çıkma payı alacağı davalı kooperatif tarafından sürüncemede bırakılmak istendiğini, davacının kooperatif ortaklığından ayrıldıktan sonra, çıkma payını almak için davalı kooperatif aleyhine Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/650 Esas ve 2015/914 Karar numaralı davasıyla alacak davası açmış olduğunu, bu dava davacının çıkma payı alacağının...

E sayılı dosyası ile derdest olan TTK 636/3 maddesi uyarınca haklı nedenle ortaklıktan çıkma davası nedeniyle "Çıkma Payı Hesaplaması" yapılması gerektiğini, davalı ...'ın tek hissedarı ve yetkilisi olduğu ... İstanbul Şirketinin aynı faaliyet alanında 26.04.2021 tarihinde kurduğu ... Ticaret Limited Şirketinin 19.01.2022 tarihinde kurduğu ...Ticaret Limited Şirketinin birde 06/07/2022 tarihinde ... Ticaret Limited Şirketini kurduğu ticari kayıtlarla sabit olmakla ve izafeten dava açılan ... şirketinin gelirleri, birikmiş varlıklarını bu şirketlere aktararak, müvekkiline hisse bedelini ödemeden lehine kazanç sağlamak amaçlandığından belirsiz alacak davası olarak çıkma payı hesaplamasında esas alınmak üzere, zarara gören ortak sıfatı ile ve ... Limited Şirketi lehine olarak şimdilik 100.000....

    Noterliğinin 28/09/2018 tarihli pay devri işlemi ve 2018/01 sayılı genel kurul kararı ile şirketin diğer ortağı T5 devrettiğini, devirle şirketi tek ortaklı hale geldiğini ve bu durum 08.10.2018 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, pay devrine rağmen müvekkiline herhangi bir çıkma payı ödenmediğini, müvekkilinin çıkma payı dahil her türlü alacağının tahsili için arabuluculuk yoluna başvurmasına rağmen tarafların uzlaşamadığını, müvekkili ile diğer ortağın kardeş olmaları nedeniyle duyulan güven sonucu payların devir edildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını iddia etmesine rağmen bu ödemelerin şirket pay devri ile ilgisinin bulunmadığını, pay devrinden sonra çıkma payı ve hisse devir bedelinin tamamının ödenmediğinin şirketin gerçek değerinin belirlenmesinden sonra anlaşılacağını ileri sürerek, bilirkişice tespit edilecek şirket hisse payı devir bedeli, ödenmemiş temettüler ve her türlü alacağının belirlenerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının istifa ederek ortaklıktan ayrıldığı, çıkma payı alacağının ayrıldığı yıl bilançosunun tastik edildiği genel kuruldan 1 ay sonrası olan 15.11.2005 tarihinde muaccel olduğu, bu davanın açılmasından sonra tahsis edilen bağımsız bölümü tahliye etmesi nedeniyle TBK'nın 154/1. maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği ve iade edilen bağımsız bölüme yaptığı faydalı masrafları talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 52.880,11 TL çıkma payı alacağının 15.11.2005 tarihinden itibaren, 5.314,00 TL faydalı masraf alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, ortaklıktan haklı sebeple çıkma istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 638/f.2 hükmü; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” şeklindedir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından ortaklıktan çıkma davasını şirket aleyhine açabileceği, buna göre davalının husumet ehliyetinin bulunduğu, davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu ortaklıktan çıkma davası yönünden davacının şirket ortağı olduğu halde diğer ortakla hiçbir şekilde iletişim sağlayamadığı, eski ortağın payını .........

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.05.2012 gün ve 2012/765 Esas, 2012/3524 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatif ortağı olup, kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün davalıların tasarrufunda bulunduğunu, davalıların kooperatife gönderdikleri istifaname ile ortaklıktan istifa ettiklerini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalıların...

          Alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, yöneticisinin bulunmadığı, borca batık olduğu, gayri faal olduğu, uzun süredir genel kurulun toplanmadığı ve kuruluş amacını yitirdiği, ortaklıktan çıkma ve fesih için haklı sebeplerin oluştuğu, şirketin gayri faal ve borca batık olması sebebiyle davacıya öncelikli olarak çıkma hakkı tanınmasının ortaklar arasındaki menfaat dengesini bozabileceğinden kuruluş amacını yitiren şirketin feshine, davacı tarafın diğer taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Davacı tarafın ortaklıktan çıktığının tespiti ile hissesine düşen çıkma payının tahsili taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın Kooperatif nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi tarafından dosyamıza sunulan 10/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ortalık ilişkisinin 06/11/2015 tarihinde sona erdiğinin ve davacının Kooperatifler Kanunun 17. maddesi ve anasözleşmenin 15. maddesi gereği çıkma payı talep edemeyeceğinin beyan edildiği, sunulan raporun denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır....

            Davacı tarafın ortaklıktan çıktığının tespiti ile hissesine düşen çıkma payının tahsili taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın Kooperatif nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi tarafından dosyamıza sunulan 10/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ortalık ilişkisinin 06/11/2015 tarihinde sona erdiğinin ve davacının Kooperatifler Kanunun 17. maddesi ve anasözleşmenin 15. maddesi gereği çıkma payı talep edemeyeceğinin beyan edildiği, sunulan raporun denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır....

            Bu durumda, davacının çıkma payı alacağı muaccel olduğu halde mahkemece tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durulup, gerekirse kooperatifin defter, kayıt, belge ve genel kurul kararları üzerinde araştırma ve inceleme yapılarak, davacının hak ettiği gerçek çıkma payı tutarının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu