Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALI :... ..., DAVA : Ortaklığın Sona Erdiğinin Tespiti DAVA TARİHİ : 26/06/2019 KARAR TARİHİ : 10/02/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23.03.2020 Mahkememizde görülen tespit davasında, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketteki hisselerini dava dışı ... ... isimli kişiye noter sözleşmesiyle devir ve temlik ettiğini, şirketin 28/02/2011 günlü 2011/1 sayılı karar ile 13 hissenin devrine izin verdiğini, ancak devrin bugüne kadar ticaret siciline bildirilmediğini ve ilan edilmediğini, bu sebeple mağdur olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddedildiğini ileri sürerek davacının şirket ortağı olmadığının tespitine ve pay devrinin tescil ve ilanına, ticaret sicil kayıtlarından davacının ortaklık kaydının silinmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Derdest dava, limited şirket paylarının devri edildiğini ve şirket ortaklığının sona erdiğinin tespitine ilişkindir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı , istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, şirket müdürlüğünün 02.11.2011 tarihinde sona erdiğinin tescili ile sahte şekilde düzenlenen 28.06.2014 tarih ve 6 nolu ortaklar kurulu kararına ilişkin tescilin iptali isteminin davalı tarafından yerine getirilecek olması nedeniyle, husumetin doğru yöneltildiğini, şirket ortağı olmaması nedeniyle pay defterine kaydının yapılamayacağını, 02.11.2011 tarihinden itibaren şirkete ilişkin hiçbir kararı imzalamadığını, kendi imzasının kullanılması halinde bu belgelerin sahteliğinin tespiti gerektiğini, müdürlük görevinin 02.11.2011 tarihinde sona erdiğinin tescili gerektiğini ve bu tescilin yapılmamasından davacının sorumlu olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini isteliştir....

      kurulu oluşturulmadan davanın kabulü, 3- ...... sona erdiğinin tespiti ve tasfiye kurulu oluşturulması ile birlikte TMK'nin 52. maddesi gereğince ...... tüzel kişiliği ile ehliyetinin tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sonuna kadar devamına karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

        diğer ortak tarafından da ödenmediği için borçların tamamının sorumluluğunun müteveffanın mirasçılarına yüklendiğini, müteveffanın fiil ehliyetini kaybettiği tarihten sonra müdürlük vasfının sona erdiğinin tespiti halinde şirketin amma borçlarının tamamından sorumluluk doğmayacağını, sadece ortaklık payı ile ilgili 1/2 sorumluluğunun olacağını, mirasçıların da bu miktardan sorumlu olacağından bahisle; Davacıların mirasçısı müteveffa ...'...

          Birleşen dosya davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; şirkete tebliğ edilen ihtarnameye rağmen 3 aylık yasal süre ve sonrasında yazılı veya sözlü herhangi bir dönüş yapılmadığından bu nedenle de TTK m. 595/7 hükmü gereğince hisse devrine resmen ve kanunen de onay verildiğinden söz konusu ticaret sicil kaydının terkin ve tescili için müvekkili müdürlüğe başvuru yapıldığı, müvekkili müdürlüğün cevabı yazısında hisse devrine ilişkin şirket tarafından karar alınması ya da bu hususta kesinleştiği bir mahkeme kararının olması gerektiği şeklinde cevap verildiği ve tescil başvurusunun açık kanın hükmüne rağmen reddedildiği iddia edilmiş ise de, anılan iddialar ve hususlar hukuken eksik ve doğru olmadığından müvekkili müdürlüğe yöneltilen isnatlar yanıltıcı ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dosya hisse devir sözleşmesinin tescili istemine ilişkindir....

            Mahkemece, davalı kooperatif aleyhine daha önce açılan üyelik tespiti davasında toplanan deliller ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının imzası kabul edilen yazılı istifa dilekçesinin aksinin ispat edilemediği, ayrıca bir başka mahkeme kararıyla da dava konusu yer hakkında müdahalenin önlenmesine karar verildiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı olarak dairenin tapusunun iptali ile üye adına tescili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıdaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli bulunmamaktadır. İlke olarak, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan davalarda, yargılama sırasında bu sıfat sona erecek olursa, bu durumda mahkemenin davanın sıfat yokluğundan reddine karar vermekle yetinmesi gerekir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/458 Esas KARAR NO :2022/846 DAVA :Şirket hisse devri sözleşmesinin tespiti, tescili ve ilanı DAVA TARİHİ :14/04/2022 KARAR TARİHİ :20/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan şirket hisse devri sözleşmesinin tespiti, tescili ve ilanı davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin, sahibi olduğu şirketteki tüm hisselerini .... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi ile davalıya devretmesine rağmen ticaret sicil müdürlüğü tarafından gerekli işlemlerin yapılmadığını ileri sürerek, şirket hisselerinin tümünün davacı tarafından davalıya devredildiğinin tespitine, gerek devrin gerekse de şirket müdürlüğü sıfatının sona erdiğinin ticaret siciline tescili ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

                DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinin ve davalının kiracılık sıfatının fiili imkansızlık sebebiyle sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemenin, kiralananın bulunduğu kısımdan parselin diğer tarafına geçiş hakkı tanınmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminin reddi kararı davacı vekilince istinaf edilmekle dosya dairemize gönderilmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti Davacı kiracı tarafından davalı hakkında kiracılık sıfatının tespitine yönelik açılan davada taraflar arasındaki kiracılık ilişkisinin sona ermesi nedeniyle ortada tespiti gereken bir kiracılık ilişkisinin ve dolayısıyla davanın konusunun kalmaması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı kiraya verenden tahsiline dair verilmiş bulunan kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, Dairemizin 09.04.2014 gün ve 2013 / 13026 Esas 2014 / 4633 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş idi. Bu kararın incelenerek düzeltilmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olduğu, davalının ortaklığa dahil ettiği taşınmaz için ayrıca davacının ödemesi gereken kira miktarını davacının yaptığı harcamalara mahsuben 39 aya tekabül etmesi sureti ile belirlediklerini, bu sürenin bitiminin her ne kadar ortaklığın sona ereceği anlamına gelmeyeceği gözetilse de kira ilişkisinin uzayacağı anlamını da taşımayacağı ayrıca taraflar arasında başka bir kira sözleşmesinin de olmadığı bu nedenle kiracılık sıfatının tespitine karar verilemeyeceği belirtilmelkle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik 2012/2274-5944 bulunmamasına göre yerinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davanın kiracılık sıfatının tespiti davası olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu