Somut olayda, davalı derneğin hem sona erdiğinin tespiti, hem de tasfiyesine karar verilmesi istenmekte olup, Dernekler Kanununda ve Türk Medenî Kanununun 87/son maddesinde, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine sulh hukuk mahkemelerince karar verileceği düzenlenmiş ise de; sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça sulh mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) sulh mahkemesince karar verilecek olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. Derneklerin tasfiyesi işleminde asliye hukuk mahkemeleri görevli olup uyuşmazlığın Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davaya konu adi ortaklığın ticari işletme ile ilgili olduğu, dolayısıyla adi ortaklığın sona erdiğinin tespitine ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın fesholunduğunun tespiti ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.)....
.....ın borçlarının tasfiyesinden arta kalan mal ve haklar ise Genel Müdürlüğe devredileceği hüküm altına alınmıştır. 1-Vakfın malvarlığının bulunup bulunmamasının tasfiye kurulu oluşturulmasına engel olmadığı hususu da dikkate alınarak mahkemece, yukarıda belirtilen emredici düzenlemeler doğrultusunda, vakfın sona ermesi (dağılması) halinde artan mal ve hakların nereye devredileceğinin vakıf senedinin 26.maddesindeki düzenleme de gözönünde bulundurulup yöntemince tespitinden ve uygulamada duraksamaya sebebiyet vermemek için bir tasfiye kurulunun belirlenmesinden sonra vakfın sona erdiğine karar verilmesi yerine, tasfiye kurulu oluşturulmadan davanın kabulü, 2-Kabule göre de; Vakfın sona erdiğinin tespiti ve tasfiye kurulu oluşturulması ile birlikte TMK'nın 52.maddesi gereğince vakfın tüzel kişiliği ile ehliyetinin tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sonuna kadar devamına karar verilmemesi, doğru görülmemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sonradan şirketteki müdürlük sıfatının sona erdiği, ancak ortaklık payının sembolik olmadığı, ortaklığın kararlarını etkileyecek paya sahip olup, müdürlüğün sona ermesi ile ortağın işçi statüsünü kazandığını kabul etme olanağının bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin davacının ortak müdür olduğu dönemde imzalanmış olduğu, müdürlük döneminde genel kurallara göre yapılan değerlendirmede müdürlüğü sona erdikten sonra iş yasası kapsamına göre davacının işçi olmaması nedeni ile iş yasası kapsamında söz konusu dönemler arasındaki çalışmasına karşı ödenmediğini iddia ettiği hak edişlerle ilgili olarak davalı şirket hakkında icra takibi yapmasının yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
GEREKÇE VE HÜKÜM : Davacı taraf delil ve belgelerini, ortaklar kurulu karar örneğini ibraz etmiş, ticaret sicil dosyası örneği celbedilmiştir. Davalı şirket kesin süre tanınmasına ticari defter kayıt ve belgelerini ibraz etmemiştir. Dava, TTK'nun 623.maddesi ile genel hükümlere göre açılmış, davacının, davalı şirketteki müdürlük sıfatının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı; davacının davalı şirketin 22/02/2010 tarih ... sayılı ortaklar kurulu kararı ile 30 yıl süre ile müdür olarak atanmasına karar verildiği, Mahkememizin 06/07/2020 gün 2020/... E.-... K.ile dava konusu olaya ilişkin ...'in müdürlükten istifasının tescilinin emredilmesine ilişkin davanın reddine karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinde bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılık ilişkisinin tespiti ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı kiralayan tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacıların davalı kooperatifin 18.06.2006 tarihli genel kurul kararlarının iptali talep edilmiş ise de davacıların kooperatif üyeliklerinin sona erdiğinin kendi vekilleri tarafından da kabul edilmesi ve ilgili genel kurul hazirun cetvelinde davacıların isimlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı kooperatifin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53’üncü maddesinde kimlerin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir. Ortaklık sıfatı, ortağın açacağı iptal davasının dinlenebilmesi koşuludur. Öte yandan, hukuki yararı olan herkes alınan kararların her zaman batıl olduğunu tespitini de isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tesbiti (ihtiyati tedbir) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tesbiti davasında verilen tedbir kararının kaldırılması isteminin reddine dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tedbir isteyen vekili, müvekkilinin, ......
un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı şirket, davalı şirket ile aralarında 1 yıl süreli adi ortaklık kurduklarını, sözleşmenin sona ermesi ve davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle ortaklığın sona erdiğini ileri sürerek ortaklığın sona erdiğinin saptanmasını, tasfiye memuru atanarak aktif ve pasifinin belirlenerek eşit şekilde dağıtılmasını istemiş; aşamalı beyanlarında da tasfiye payının reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ortaklığın devam ettiğini, davacının alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden dosyanın gönderildiği anlaşılmaktadır....