WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak çocuğun fiilen babasının yanında olduğu ve babanın bu çocuğu rızasıyla velayet hakkına sahip olan anneye teslim etmediği dosya kapsamından anlaşıldığına göre, annenin yasadan doğan velayet sorumluluğunu yerine getirebilmesi için çocuğu teslim alması gerektiği de açıktır. Velayetin kanun gereği annede olması çocuğun babadan alınıp velayet sahibi anneye teslimini sağlamamaktadır. Teslim için mahkeme kararına ihtiyaç vardır. O nedenle annenin çocuğun kendisine teslimi için dava açmakta hukuki yararı vardır. Annenin, velayetin kendisine verilmesi yönündeki isteğinin içinde çocuğun teslimi isteği de mündemiçtir (Y.2.H.D.'nin30.03.2011 tarihli 2010/16279 esas, 2011/5646 karar sayılı kararı.)....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde; davaya konu çocuğun 19.03.2019 doğumlu olduğu, davacı baba tarafından tanındığı, ilk derece mahkemesince alınan 03.09.2019 tarihli ara karar ile çocuğun velayetinin tedbiren davalı anneye verildiği, alınan uzman raporunda tarafların ortak çocuğun bakımına ilişkin sunacakları imkanların benzer olduğunun belirtildiği, dinlenen tanık beyanları uyarınca da annenin ailesi ile yaşadığı, ortak çocuğa karşı ilgili olduğu, davacı ve ailesi tarafından ortak çocuğun doğumdan sonra anne yanından alınarak sonrasında davalı anneye gösterilmediğinin ifade edildiği, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün ortak çocuk hakkında talep ettiği sağlık ve danışmanlık tedbir talebi hakkında Karabük Aile Mahkemesine açılan 2019/307 Esas, 17.05.2019 tarihli davada alınan 01.09.2020 tarihli uzman raporunda da davalı annenin çocuğun bakımı ile ilgilendiğinin, ailesinin de çocuk bakımında davalı anneye yardımcı olduklarının rapor edildiği, ortak çocuğun...

    Velâyet hakkına sahip annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, evlilik birliği içinde ... çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile velâyet hakkına sahip annenin kendi soyadı ile değiştirilmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı; somut olayda söz konusu soyadı değişikliğinin tanık anlatımları göz önünde bulundurulduğunda çocuğun ... yararına aykırı bulunmadığı, babasını ... yaşta iken kaybetmiş olan çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun velâyet sahibi annenin mevcut soyadını almasından olumsuz etkilenmeyeceği ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Somut olayda; velayet hakkına sahip davacı anne, dava dilekçesinde; müşterek çocukları Emir Eymen ile babasının boşanmalarından sonra hiç iletişime geçmediği, arayıp sormadığını, farklı kurumlarda çocuğu ile soyadının değişik olması nedeni ile tepki aldığını yine müşterek çocuğun babasının yağma ve hırsızlık suçundan hükümlü olduğunu müşterek çocuğun bu husus nedeni ile sıkıntı çekmesini istemediğini çocuğun soyadının kendi soyadı olan KOÇ olarak değiştirilmesini istemiştir....

      velayetlerini müvekkiline bıraktığını, velayet düzenlemelerinde çocuğun üstün yararının üstünlük tanınması gerektiğini, müşterek çocukların alıştığı çevreden ayrılmasının doğru olmadığını, müşterek çocukların doğduklarından bu yana Besni ilçesinde ikamet ettiklerini, istinaf başvurusunun talepleri ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 05.01.2001 doğumlu ...’un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi ile çocuk yararına iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece; "müşterek çocuğun babasının yanından ayrılarak annesinin yanına yerleştiği ve onun yanında kalmak istediğini beyan ettiği, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ile birlikte çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunmuş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

        Aile Mahkemesi'nin 2014/470 Esas, 2014/752 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk 11/08/2013 doğumlu Melis Nisa'nın velayetinin davalı babaya verildiğini, ortak çocuğun son bir yıl hariç 2014- 2018 yılları arasında 4 yıl boyunca fiilen annesinin yanında kaldığını, bu süreçte davalı babının çocuğun bakım ve iaşesine hiç bir katkıda bulunmadığını, son bir yılda davalı babanın velayet hakkının kendisinde bulunması sebebiyle çoğu zaman çocuğu zorla alması sebebiyle çocuğun düzeninin bozulduğunu, gitmek istemediğini annesine söylediğini, davalının yeni bir evlilik yaptığını, yeni eşinin 14 yaşındaki erkek çocuğunun ortak çocuk Melis ile aynı ortamda bulunduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun kendisine gönderilmesinin her seferinde temel ihtiyaçlarının hiç yada yetersiz olarak yerine getirildiğini gördüğünü, ortak çocuğun davalı baba yanında iken sürekli hasta olduğunu, ortak çocuğu davalının yeni evlendiği eşinin erkek kardeşinin banyo yaptırdığını belirterek ortak...

        Dosya incelendiğinde; ortak çocuk Murat Oktay'ın 08/09/2004 doğumlu olduğu, tarafların 14/09/2010 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları, velayetin anneye verildiği, o tarihten beri ortak çocuğun anne ile yaşamaya devam ettiği, 22/10/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda "davalı annenin kişisel özellikleri ve ortak çocuk ile geliştirdiği iletişimin çocuk için risk faktörü taşımadığı, davalı annenin bulunduğu ortamda küçüğün alışkın olduğu belli bir düzeninin olduğu, davalının ikamet ettiği konutta küçük açısından risk teşkil edebilecek belirgin bir durumun mevcut olmadığının gözlemlendiği, davalı ve yeni eşinin çocukla iyi ilişkilerinin olduğu" hususlarının mütalaa edildiği, ortak çocuğun da uzmana annesi yanında kalmak istediğini beyan ettiği, idrak çağında olan çocuğun görüşlerine üstünlük tanınması gerektiği, ortak çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde delil de bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı...

        Ne var ki, yukarıda açıklanan velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yönelik açılan başkaca davalarda yapılan benzer yargısal kararların, bireysel başvuru konusu yapılması Halinde Yüksek Mahkemece, bundan sonra da hak ihlalinin tespit edileceği ve ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yolunun açılacağı da muhakkak gözükmektedir. Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Türkiye’nin taraf olduğu eki protokollerin ortak koruma alanında bulunan "Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının" öncelikle genel yargı mercilerinde olağan kanun yollarında çözüme kavuşturulması asıldır. Buna göre; “Çocuğun Üstün Yararı” ilkesinin de irdelenmesi gerekmektedir....

        Sözleşmesinin 3.ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Bu bakımdan, müşterek çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması, çocuğun halen nerede ve kiminle yaşadığı tespit edilerek, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan ( 4787 s. K. m. 5) sosyal inceleme raporu istenerek, davalı annenin çocuğun baba yanında iken babaanneden şiddet gördüğüne dair temyiz incelemesi sırasında ileri sürdüğü iddiaları da araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu