WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortak velayet hükümlerine göre annesine gitmesi gereken günde okuldan alarak kendi evine götürdüğü, 9 Eylül Üniversitesi tarafından düzenlenen raporda davalının anneye karşı çocuğu EYS mağduru konumuna getirdiğinin Ege Üniversitesi raporu ile de doğrulanıp, sadece anılan raporda klinik tabloyu gerektirir bir durumun olmayıp, mağduriyette azalma olduğunun ifade edildiği, böylece davalının ortak velayet hükümlerine aykırı davrandığı, ortak velayetin çocuğun menfaatine uygun olmadığı ispat edilmiştir....

İddia, davalı tanık anlatımları, uzman raporları, müşterek çocuğun beyanı ve dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre eldeki bu davanın açıldığı tarih itibariyle çocuğun velayetinin annede olduğu ancak önce baba ile birlikte yaşamak istediğini ifade etmesi sonrasında görüş değiştirerek mevcut düzeninin korunmasını istemesi yönündeki iradesi, davalı annenin velayet görevini ihmal ettiğine dair delil bulunmaması değişen durum ve şartlara göre velayetin değişikliği hususunda her zaman dava açılabileceği, uzman tarafından düzenlenen velayet değerlendirme raporunun da bu anlamda yeterli olup çocuğun velayetinin ortak olarak düzenlenmesine ilişkin tarafların ikisinin irade birliğinin gerektiği, davacının tek taraflı talebi ile velayetin ortak verilmesinin mümkün olamayacağı, bu hususta düzenlenen rapordan tarafların müşterek çocuğun velayet sorumluluğunu ortak olarak üstlenme konusunda istenilen ve beklenilen düzeyde sağlıklı iletişim kuramadıkları, paralel hareket etme, ortak çözüm üretme...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebine yöneliktir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebine yöneliktir....

Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2016 doğumlu Hacer Buğlem'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yaşamları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını da etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. 04.01.2016 tarihli uzman raporunda annenin ortak çocuk ile ilgili olarak sorumluluk üstlenebileceği, velayetin geçici olarak anneye verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden ve tanık beyanlarından davalı babanın bir önceki eşinin çocuğa şiddet uyguladığı, çocuğa fiilen babaanne ve dedenin baktığı, bu suretle davalı babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Ortak çocuğun anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi sebep ve deliller de bulunmamaktadır anlaşılmaktadır. O halde davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

    Aile Mahkemesinin 26.10.2022 tarih 2022/842 Esas 2022/763 Karar sayılı kararı ile; Dosya arasına alınan Nüfus Kayıtlarının incelenmesinde; Davacı kadın ile davalı adamın halen evli olduğu, velayetin taraflardan herhangi birine tevdi edilmemiş olduğu, kadının kocanın soyadını kullandığı, kadının tek başına önceki soyadını kullanması davası kabul edilse dahi bu kararın çocuklara sirayet etmeyeceği, velayet hususunu değiştirmeyeceği, çocuğun ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşımasının emredici düzenleme olduğu , çocuğun soyadına ilişkin Aile Mahkemesinin görevli olduğu davaların Yargıtay ilamlarında ''Ortak Çocuğun Soyadının Velayet Hakkına Sahip Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi'' davası olarak isimlendirildiği, bu nedenle çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinin yukarıda açıklanan gerekçe ile tek bir sonuca varılarak Aile Mahkemesinin görev alanına gireceğinden bahsedilemeyeceği, Davacının, yasal temsilci olarak açtığı çocuğun soyadının haklı nedenle değiştirilmesi davasının (5490...

    ilk eşten) bakmaya çalıştığını, müşterek çocuğuda Van' a götürme konusunda ısrarcı olup baba ile bağlarını koparmaya çalıştığını bu sebeplerden dava süresince tedbiren müşterek çocuğun geçici velayetini ve sonrasında mümkünse velayetinin verilmesi mümkün olmadığı durumda ortak velayet kararı verilerek çocuğun fiilen babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki hususunun aynı şehir ve farklı şehirlerde yaşamalarına göre düzenlenmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

    İddia, tanık anlatımları, uzman raporu müşterek çocuğun beyanı ve dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre eldeki bu davanın açıldığı tarih itibariyle müşterek çocuk davalı anne ile ile birlikte kalmakta olup annenin işi gereği zaman zaman davacı baba ile de kaldığı ,müşterek çocuğun hem anne hem de babası ile gerektiği gibi duygusal bağ kurduğu davalı annenin müşterek çocukla ilgilenmediği, velayet görevini ihmal ettiğine dair delil bulunmadığı, küçük Elif'in yaşı anne şefkat ve ilgisine ihtiyaç duyacak olmasına göre mahkemenin velayet değişikliği davasının reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    O halde; mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; yukarıda açıklandığı üzere dava, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan, evlilik içinde doğan çocukların soyadlarının annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkin olup, çocukların halen soyadını taşıdıkları baba...'un da hak ve hukukunu etkileyeceğinden, babanın da davaya katılımı sağlanarak, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

      UYAP Entegrasyonu