İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Sosyal hizmet uzmanına göre çocuğun beyanlarının yaşı ile uyumlu olduğu, dosya kapsamında ileri sürülen iddialardan davacı tarafın iddialarının müşterek çocuk tarafından doğrulandığı, her iki tarafın da velayeti alabilecek düzeyde ve yeterlilikte olduğu, ancak çocuğun baba ile daha mutlu olduğu, annenin yeni eşine alışamadığı, eşin çocuğun eline vurduğunu beyan ettiği, annenin davaya kadar kendisini anneannesine bıraktığını beyan ettiği, çocuğun karar tarihi itibariyle yaklaşık 12 yaşında olduğu, beyanlarına itibar edilebileceği, beyanı ve tercihi doğrultusunda kendi kararını verebilecek düzeyde olduğu "gerekçesi ile; "Açılan davanın KABULÜNE, daha önce Samsun 3....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı- karşı davalı vekili özetle; tarafların gayri resmi evliliğinden ortak çocuk Hilal'in dünyaya geldiğini, davalı- karşı davacı kadının psikolojik sorunlar yaşadığını ve tedavi gördüğünü, çocuğun müvekkili ile görüşmesine engel olduğunu, ortak çocuk Hilal'in konuşma güçlüğü çektiğini, bu hususta çocuğun dil terapisti eğitimi masraflarının müvekkilinin karşıladığını, konuşma güçlüğü çeken ortak çocuğun eğitimi, bakımı ve gelişimi için sağlıklı bir ortam gerektiğini, bu ortamı annenin sağlayamadığını, belirterek ortak çocuk Hilal'in velayetinin anneden alınarak müvekkiline verilmesini, olmadığı taktirde çocuk ile müvekkili arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekarlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; boşanma kararı ile velayeti anneye verilen ortak çocuk Roza Kaya'nın 10/12/2017 doğumlu olduğu, taraflar arasında Diyarbakır 1....
Aile Mahkemesinin 04/03/2016 tarih, 2016/178- 217 E-K sayılı ilamı ile tarafların TMK'nun 166/3 m.si uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine... karar verildiği, kararın 04/03/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın tehdit, şantaj ve baskıları sonucu müvekkilinin velayetin babaya verilmesini kabul ettiğini, boşandıkları günden bu yana davalı babanın çocuğun anneye teslimi konusunda sorunlar çıkarttığını, ortak çocuğa üvey annesi, üvey kardeşi ve davalı babasının şiddet uyguladığını, davalının yeni eşinden olan çocuğunun ve onun kardeşlerinin ortak çocuğu dışladığını, üvey annenin kendi çocuklarını kayırdığını, babanın yanında ortak çocuğa farklı muamelede bulunduğunu, babasının olmadığı ortamda ise kötü davrandığını, davalının müşterek çocuğu müvekkiline karşı kışkırttığını, onu annesinden soğutmaya çalıştığını, müvekkili hakkında yalanlar söylediğini, üvey annenin de müvekkilinin arkasından kötü...
Birleşen davada ise, müşterek çocuklarının kendi yanında kaldığını, velayet hakkı annede olmasına rağmen annenin çocuğu kendisine bırakıp gittiğini, boşanma ilamı ile çocuk için bağlanan iştirak nafakasını annenin kendisi için kullandığını, davalı annenin sabit bir aylık gelirinin bulunduğunu, boşanma ilamı ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ve davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ... 6....
Somut olayda; asıl dosya taraflarının Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2017/5 Esas, 2017/226 Karar sayılı dosyasının 04/05/2017 tarihli ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği kararın 25/12/2017 tarihli ilamı ile kesinleştiği, çocuğun velayeti her ne kadar davalı anneye verilmiş ise de, dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre velayet görevinin anne tarafından yerine getirilmediği, çocuğun yaklaşık 40 günlük iken birleşen dosya davacısına teslim edildiği ve onun tarafından büyütüldüğü, velayetin kaldırılması koşullarının gerçekleştiği, ancak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesinin ise, çocuğun üstün menfaatine uygun olmadığı anlaşılmaktadır....
KARŞI OY YAZISI Ortak çocuk 2009 yılı doğumlu ve kız çocuğudur. Annenin velayet görevini yerine getirmesine engel bir ekonomik sosyal durumu mevcut olmadığı gibi, çocuğuna karşı da bu görevini ihmal ettiğine ilişkin bir delil ve olgu da bulunmamaktadır. Çocuğun annelik kimliğini tanıması, cinsiyeti ile ilgili kimliğinin gelişimi bakımından annenin velayeti altında bulunması üstün yararıdır. Diğer yandan, babanın boşandıktan sonra bir başka kadınla yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Çocuğun velayeti üstlenebilecek durumda öz annesi mevcut iken, üvey anne ile birlikte yaşamak durumunda bırakılması üstün yararı değildir. Velayet anneye verilmek üzere, davanın kabul edilmesi gerekirdi. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum....
GEREKÇE: Dava; velayet hakkı annede bulunan, halen babanın soyadını taşıyan küçüğün soyadının davacı annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya kapsamından; 15/10/2012 doğumlu müşterek çocuğun, 09/06/2014 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile velayetinin anneye verildiği, davacı annenin halen velayet hak ve sorumluluğuna sahip olduğu anlaşılmaktadır. Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır....
DAVA TÜRÜ :Velayet Hakkına Sahip Annenin Çocuğun Soyadının :Kendi Soyadı ile Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından hükmün tamamına yönelik olarak, davacılar tarafından ise katılma yoluyla vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararının kesinleşme tarihi ile davanın açılma tarihi arasında geçen süre içerisinde ortak çocuk... ...'ın velâyetinin değiştirilmesi talebini haklı kılacak yeni vakıa ve olguların meydana geldiğinin, davalı-davacı babanın velâyetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velâyetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğu hususlarının ispatlanamadığı, ortak çocuğun mevcut yaşam biçimi göz önüne alındığında çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyecek bir durum olmadığı, çocuğun da bakımlarının sağlandığı, ortak çocuk... ...'...